Lojistik sektöründe uzun yıllardır kafa yoran biri olarak, şunu çok net görüyorum. Artık lojistik yalnızca taşıma işi değil. Ticaretin hızla değişen ritmini anlamak, pazarlardaki dalgalanmaları öngörmek ve bu verileri iş süreçlerine taşımak, sektörün geleceği açısından kritik hale geldi. İşte bu noktada, son dönemde daha sık konuştuğum ve önemsediğim bir konu var: Trade Intelligence.

Neden Trade Intelligence Üzerine Düşünüyorum?

Benim için lojistikte başarı, yalnızca yükü zamanında teslim etmekten ibaret değil.

Başarı, müşterinin önünde yürüyüp ona yol gösterebilmek.

Son yıllarda gerek sektör içindeki gözlemlerim, gerekse yurtdışındaki iş birliklerimde şunu fark ettim:

• Ticaretin yönü hızla değişiyor.
• Bazı pazarlarda beklenmedik fırsatlar doğuyor.
• Rakip firmalar yeni bölgelere yöneliyor.
• Maliyet dalgalanmaları operasyonları ciddi şekilde etkiliyor.
• Hangi ürünlerin hangi pazarlarda hızla yükseldiğini,
• Navlun fiyatlarının hangi rotalarda avantajlı hale geldiğini,
• Rakiplerin hangi coğrafyalara odaklandığını,
• Alternatif pazar fırsatlarını

Bu değişimlere ayak uydurabilmenin yolu, veriyi iyi okumaktan geçiyor. İşte bu yüzden Trade Intelligence, benim çalışma alanımda önemli bir yer kazandı.

Trade Intelligence Benim İçin Ne İfade Ediyor?

Trade Intelligence’i yalnızca bir veri analizi olarak görmüyorum. Asıl mesele, bu verileri işe yarar bilgiye dönüştürmek.

Örneğin;

• Hangi ülkenin belirli bir ürün ithalatını artırdığı,
• Navlun fiyatlarının hangi hatlarda düştüğü,
• Alternatif pazarların hangi sektörlere fırsat sunduğu.

Bu bilgiler, bir lojistik firmasının müşterisine yalnızca taşıma teklifi sunmaktan öteye geçmesini sağlıyor. Bir iş ortağına dönüşmesini mümkün kılıyor.

Ama gözlemim şu ki, Trade Intelligence kullanımı henüz istenen seviyede değil. Oysa bu araç, özellikle ihracatçılarımızın yeni pazarlara daha güvenli adımlarla girmesi için büyük fırsatlar sunuyor.

Müşteri İlişkilerini Güçlendirmek

Bir müşteriyle konuşurken, ona taşıma fiyatından fazlasını sunabilmek çok önemli.

Bir lojistik firması müşterisine şöyle dese;

“Önümüzdeki 3 ay Fas pazarında navlun fiyatları avantajlı olacak. Üstelik talep de artıyor. Belki ürününüzü oraya yönlendirebilirsiniz.”

Bu yaklaşım, müşterinin gözünde o firmayı yalnızca taşıma yapan bir firma olmaktan çıkarır, gerçek bir iş ortağına dönüştürür.

Krizlerde Daha Hızlı Çözüm

Savaş, ekonomik dalgalanmalar, lojistik rotalarda kapanmalar.Bunlar artık hayatımızın bir parçası.

Trade Intelligence sayesinde;

• Alternatif rotalar hızlıca belirlenir,
• Riskli bölgelerde operasyonlar önceden planlanır,
• Müşteriye kesintisiz hizmet sağlanır.

Özellikle son yıllarda yaşadığımız krizler, bu öngörünün ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Neler Yapılabilir?

Benim deneyimlerime göre Türkiye’de Trade Intelligence’ı güçlendirmek için şu adımlar etkili olabilir;

• Ticaret verilerinin düzenli takip edilmesi ,Ticaret Bakanlığı, UN Comtrade, Eurostat gibi kaynaklar.
• Şirketlerde veri analizi yetkinliklerinin geliştirilmesi.
• Müşteri ilişkilerinde yalnızca operasyonel değil, stratejik bilgi sunan bir yaklaşıma geçilmesi
• Üniversiteler ve sektör dernekleriyle iş birliklerinin artırılması

Özellikle genç profesyonellere bu alanı tavsiye ediyorum. Çünkü lojistiğin geleceği, veriyi yönetebilen insan kaynağına ihtiyaç duyuyor.

Lojistik, sadece yük taşımak değildir. Asıl işimiz, ticareti anlamak, fırsatları görmek ve müşterilerimize doğru yolu gösterebilmektir.

Trade Intelligence, bu anlamda Türkiye’nin lojistikte bir üst lige çıkması için önemli bir araç.

Bilgi güçtür. Ve bu güç, hepimize yeni yollar açar.