Atilla Yıldıztekin

Atilla Yıldıztekin

Lojistik kontratların hazırlanması

Bankaların kestane satmadığı gibi, banka önünde satış yapan kestane satıcısının da kredi vermesi düşünülemez. Herkes kendi işini (Core Business) yapmak zorunda. İşin gelişmesi yaptığınız işlere benzemeyen işlerin yapılmasında değil. Temel işinizin doğru, kontrollü ve büyük ölçekli yapılmasındadır. Üretici firmaların da depolama yapması, kendi araçlarıyla mal taşımaları, dağıtım yapmaları kestane satan bankalara benziyor. Hem bilmedikleri bir işe küçük ölçekli ve verimsiz giriyorlar hem de öz kaynaklarını iyi yaptıkları işi büyütmek yerine bilmedikleri bir işte harcıyorlar. Tedarik zincirinin tümüne yakın kısmını kapsayan lojistik artık bu iş için kurulmuş 3PL adını verdiğimiz firmaların işidir. Buna dış kaynak kullanımı veya bilinen adıyla “Outsource“ diyoruz. Bırakın ham maddelerinizin fabrikanıza kadar getirilmesini, depolanmasını, tezgahınıza kadar aktarılmasını, bitmiş üretiminizin paketlenmesini, paletlenmesini, depolanmasını, dağıtım merkezlerine aktarılmasını büyük ölçekli, teknik donanımlı, bilgili kurumlar gerçekleştirsin. Size hiçbir şey kalmadı diyemeyiz. İşin önemli tarafı kontrolüdür. Yapılan işin kontrolü için ölçülecek faktörlerin belirlenmesi, iyileştirme sürecinin kontrata konulması ve raporlanması gerekmektedir. Periyodik kontrollerle süreç iyileştirmesi çalışmalarıyla katma değer yaratılması lojistik kontratların temel felsefesi olmalıdır. Karşılıklı olarak işi geliştirmeyen bir kontrat ölü doğmuş bir kontrattır ve bir gün çöpe atılmak zorundadır. İşlerimizi, karşımızdaki kuruluşla imzaladığımız kontratlarla kontrol ederiz. Bir işin nasıl başlayacağı, nasıl yapılacağı, nasıl ölçüleceği, nasıl geliştirileceği hatta nasıl bitirileceği kontratlara yazılmalıdır. İyi niyet hoş görü ile hazırlanana kontratların sonunda ayrılık olması kaçınılmazdır. Genellikle kontratları hizmeti alacak olan taraf hazırlar ancak alacağı hizmetin ne olduğunu bilmediği için kendisini finansal yönden garantiye alsa da operasyonel yönden açıkları olan bir kağıt imzalamıştır. İşi yapan açık noktaları bilir ve kullanır. Hizmeti aldığınız tarafın hazırladığı kontratlar da birer banka kredi sözleşmesi veya benzer şekilde ölüm fermanıdır. Neyi imzaladığınızın farkına varmadan iş işten geçmiş olur. İşin doğrusu hizmet alım sözleşmelerinin her iki tarafta aynı değerde işi bilen kişiler tarafından hazırlanması, kontrol edilmesi, pazarlıkların yapılması sonlanması ve uygulama boyunca kontrolüdür. Nasıl sözleşmelerinizi avukatlarınıza, hukuk müşavirlerinize, mali müşavirlerinize onaylatıyorsanız; benzer şekilde o konuda uzman kişi ve kurumlara da danışmanız, destek almanız, onaylatmanız gerekmektedir. Uzman kişi demek her şeyi bilen kişi demek değildir. Uzman kişiler hayatlarında başarısızlıklarla, hatalarla, sorunlarla karşılaşmış ve bunun tecrübesini kazanmış kişilerdir. Hayatınızda başarısızlıklarla, hatalarla, sorunlarla karşılaşarak uzmanlaşmayınız. Karşınıza ne gibi sorunların çıkabileceğini, yaşayarak bilen “bir bilene sorunuz”. Bedeli daha küçük olacaktır.

Bu yazı toplam 1708 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.