Gümrüklerin fitili ateşlendi
Evet en nihayet sona doğru gelinmeye başlandı. Alınmaya çalışılan yeni kanun kararı ile Gümrük Müsteşarlığı hariç olmak kaydı ile, en üst düzey...
Evet en nihayet sona doğru gelinmeye başlandı. Alınmaya çalışılan yeni kanun kararı ile Gümrük Müsteşarlığı hariç olmak kaydı ile, en üst düzey bürokratlar sözleşmeli personel haline getirilmeye çalışılıyor. Bu durumda Teftiş Üst Kurulu lağvedilmiş olacaktır. İyi veya kötü yıllarını bu işe adamış kişiler yok sayılmaya çalışılıyor. Yerlerine 5000 kişi alınacağı söyleniyor. İşte işin fitili burada ateşlenmiş olacaktır. Çünkü; Gümrük mevzuatı çok karmaşık ve direkt ülke ekonomisini etkileyen bir sürü tedbir içeriyor. Her hangi bir tecrübesi olmayan ve nerede ise nasıl bir teşkilat yapısının gerektiğini bile bilemeyecek 5000 kişinin etkisine ve yönlendirmesine teslim edilmiş olacaktır. Bu durum hareket eden bir kamyon şoförünü yolcu ile değiştirmeye eşit tehlikeler içermektedir. Kaçakçılık son surat olağan hale gelecek ve normal kabul edilecektir. Aşağı yukarı 300 milyar dolarlık bir dış ticaretin altına imza atacaklardır. Bu kişiler aynı zamanda ekonomist,sanayici ve maliyeci olma durumundadırlar. Hiçbir okul hepsini birden tek başına vermemektedir. Hangi bilgi ile denetleyebilecek veya karar alabileceklerdir. Bu kainatta şu ana kadar hem hakim,hem savcı ve hem de avukat asla bir kişi olamamıştır. Diktatörlükte bile avukatlığa soyunulamamıştır. Milli değerlerimizi birkaç milyar dolara satarken, üç yüz milyar dolarlık bir iş hacmini nasıl değerlendirebilecek ve yöneteceklerdir anlamanın imkanı yoktur. Bu üst bürokratların ya aldıkları çok ağır ah yani vebal var, ya da işe yaradıklarını bile izah edemedikleri gibi bir durum söz konusu. Öğretmenler dahil milli eğitimi yok edip, sadece paraya bağladığımız gibi, özel şirketlere veya para babalarına bu teşkilatı da bağlamak gibi bir şey söz konusu haline gelecektir.
Çok açık olarak, Atatürk'ün bir deyişini tekrar hatırlatmak gerekiyor. Demişti ki Büyük Ata: "Bir devlet ki gümrük işlerini, vergilerini, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten alı konulmuştur, böyle bir devlete bağımsız devlet denemez" İşte iş bu noktaya hızla gelmektedir. Bu süreç özellikle Gümrük Birliği acuzesinin altına imza atılması ile başlamış ve yokuş aşağı hızla sürüklenmiş durumdadır. Tekrarlamak gereken ve alt alta konularak bakılması gereken üç karar son günlerde önümüze konulmaya çalışılmaktadır. İlki Gümrük Kanunu tasarı taslağı, ikincisi Gümrük Genel Tebliğ No 60 ve şimdi de bu durum. Aynı 1980’li yıllarda serbest ekonomiye geçişimizde olduğu gibi, ilerki aylar tam bir bitirilmişlik olacaktır. Denetleme ayağı olmadan atılan bu adımlar aynı evin kapısını, penceresini hatta bacasını açıp herkese serbest bırakıldığında o hane halkının düşeceği veya geleceği durumla eşit bir pozisyon yaratılmış olacaktır. Nereden bulduğunu ve nasılı sormadığımız çocuğun, hayatına da karışmaya hakkımız kalmayacaktır ve gidişat orasıdır. Tek kelime ile bindik bir alâmete gidiyoruz kıyamete. Herkese ve kesime kolay gelsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.