26 OCAK Dünya GÜMRÜK GÜNÜ.  Bugün nerede ise gelenekleşti. Enteresan açıklamalar, izahlar ve bir sürü şirinlikler içinde kutlandı. Yazıma başlarken özellikle Gümrük Müşavir Derneği’nin OCAK sayısını mutlaka okumanızı rica edeceğim. Bilmeyenlere adresini de veriyorum.  www. igmd. org Tam bir kara mizahın ilanı ve devekuşuluk ispatı. Maalesef hafızalarımız balığı kıskandıracak düzeyde ve sadece kendi fikrimizin kuyruğu ile oynama tutkumuz,  doğruların önüne geçmekte. Bu seride etik değerler ve YETKİLİ YÜKÜMLÜ KİŞİ statüsü öne çıkartılıp işlenmiş ve alkışlara gark edilmiş. Her halde benim  bilgi birikimim, yaşadıklarım ve kaşınarak gördüklerim bambaşka dünyada yaşanmış. Bir sürü yazımda çok detaylı işledim ve vatandaş olma sorumluluğumla uyarmaya çabaladım. Ama görüyorum ki kulaklara bile girmiyor. Kırk üç yılımı verdiğim bu mesleğe !!! borcum olan doğruları işaret etme sorumluluğum, devam etmemi gerektiriyor. Bir önceki yazımda ETİK BEYANI'ndan bahsettim. Hatta imzamı "meslektaş olmak tartışması" adına Allah korusun diye attım. Bahsettiğim toplantıda, İGMD başkanı Gümrük Müşavir Yardımcılarının meslektaş olmadığını, özellikle haklarının bulunmadığını, oda yasa tasarısı sırasında kürsüde beyan etmişti. Ve tarafımdan itirazla tartışma yaşanmıştı. Peki bahsi geçen dergide, aynı başkan dünya gümrük günü kutlamasında ne söylemiş ve yazmış bakalım. Aynen kelimelerini belirtiyorum " özellikle gümrük müsteşarı, gümrük bürokratları, çalışanlar, Gümrük Müşavirleri, Gümrük Müşavir Yardımcıları yani GÜMRÜK CAMİASI MENSUPLARI" Evet tam olarak böyle yazıyor bu kendini inkar değil de nedir? Dün mensup değilsin, bugün camianın mensubu. Bu elma şekeri acaba yaklaşan gümrük müşavir yönetici seçimi için mi? Yoksa gene aynı başkanın gazetelerde çıkan demecinde, derneğini denetleyecek herhangi bir sorumlu kuruluş bulamamasından mı kaynaklanıyor ? Düşünün adına dernek denen bir kuruluş var. Dernekler kanuna uymuyor ve valilik benim yetkim yok diyor. Gümrük müsteşarlığı ben denetlemem, benim işim değil diyor ve koskoca İstanbul Gümrük Müşavir Derneği (?) kimliğini ispat edemiyor ve başkan tabi ben de denetlenmek isterim diye yırtınıyor. Açılan davada mahkemeye cevap verilecek bir merci bulunamıyor. Eee burada akıl akıl gel külaha takıl misali, kargalar bile gülme krizine giriyor. Bu konuyu işlesem kara mizah kitabı çıkar. Sonra dönüp Dünya Gümrük Günü kutlamasında başı çekiyorlar. Of ki ne Of. İşin en can alıcı yeri; Gene aynı dergide YETKİLENMİŞ KİŞİ STATÜSÜ işleniyor ve bakanlık tam bir çıkartma yaparak görsel sunumlarla da destekli izahlarda bulunuyor ve bol bol alkış alıyor. Camiada bir akıllı kalmamış. Üstelik kendilerine Gümrük Müşaviri denen bu camia, alkışlarla destek verdiği şeyin bilincinde bile olamıyor. Yırtmadığım gırtlağımın hücreleri kalmadı.  Adabımdan bu terimi kullandım. Tam dokuz yıldır Gümrük Müşavirliği mesleğinin bitirilmeye çabalandığını haykırıyorum. Ve dediklerim bir bir çıkıyor. Kan kaybede kaybede anemili hastaya dönmüş durumdalar. Komadalar. Yatalaklar ve hala başlarına ne geldiğinden habersizler. Hatta dün bana itiraz edip saldırmaya çalışanlar, bu günlerde iflas ettik, meslek elden gitti deme yüzsüzlüğünü gösteriyorlar.  Ama huylu huyundan vaz geçmez misali, sırf bana göre eziklik ve aman sendecilikten dolayı, hala alkışlamaktan da vaz geçmiyorlar. Asrın sunuşunu ilan ediyorlar. Kardeşim sen bu projenin neresinde varsın? Adın esamen var mı? Mesleğin elinde mi? Şirketim dediğin bir şey kaldı mı? Sadece projede gümrük bilgisi olanların istihdam edilmesi işaret ediliyor. O KADAR. . Anladın mı? Hatta bunu belki mecburiyetten, belki sadece bardağın dolu yanını görme çabasından, aynı dergide yazı yazan ve ne zorluklarla Gümrük Müşaviri olduğunu bildiğim Cahit Gökçelik , son paragrafında "biz bu projenin neresindeyiz, adımız neden geçmiyor ? "diyerek çok net sormuş. Ben de soruyorum. Ey yöneticiler duydunuz mu, Cahit beyi okudunuz mu ? Şimdi kıvranma ve kıvırmaları görür gibiyim. Değiştireceğiz, ilave edeceğiz, söz aldık vs.  vs.  vs. . . . . . . Artık gülmek bile bana acı veriyor. Kara mizahı bile geçti. Ve bu meslekte geçen yıllarıma, varsa emeklerime ve kimlerin eline düştüğüne içim yanıyor. Sadece bu yönetim değil, maalesef öne çıkan her keste aynı düşünce ve aynı kanaat hakim. Sonradan yaparız mantığı kol geziyor. Sanırım kapasite meselesi, anlamaları nerde ise imkansız. Her şey açıkça ve yüzlerine karşı yapılıyor. Saklısı gizlisi yok çünkü. Kendi ayağını bilerek ve gülerek vurma bu olsa gerek. Ey mesleğine sahip olamayanlar. Ey nerede ise şamar oğlanı durumuna gelenler. Ey kendi kuyusuna balıklama dalanlar. Ey hala Gümrük Müşaviriyiz diyenler Ve ey hala dernek yönetimine soyunanlar. Ve ey hala dernek yönetim secimine oy atacaklar. Ben yüzünüze gülüyorum. Ama içim acıyor. Düştüğünüz rezilliğe artık yeter deyin. Biraz kendinize gelin. Kutladığınız bu gün, sizin bitiş gününüzün resmi ilanıdır. Hadi sizde yetkili olun. Hadi siz de kırk üç yıl evinize bu meslekten ekmek götürün. Dikkat ilandır. "en fazla üç yılınız var". . .