“Dördünüzü de düelloya davet ediyorum”

“Dördünüzü de düelloya davet ediyorum”

DTO Başkanı Metin Kalkavan, 18 Kasım’da yapılacak seçimlerde karşı tarafta yarışacak “Hepinizin Odası” grubunu oluşturan Tamer Kıran, Recep Düzgit, Şadan Kaptanoğlu ve Salih Zeki Çakır’ı herkesin izleyeceği bir platformda tartışmaya davet etti.

İMEAK Deniz Ticaret Odası 2017 seçim süreci iyi başladı ama iyi devam etmeyecek gibi gözüküyor. Centilmenliğin hakim olduğu seçim yarışı, DTO Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Eraydın’ın Mecliste yaptığı konuşma sonrası kamplara ayrıştı. Bir ara iyice ısınan ortam sonrası söz alan Başkan Metin Kalkavan,

“Ben en azından bu odaya demokrasi getirdiğimi düşünüyordum ama görüyorum ki yanılmışım. Bu toplum kızmadan, bağırmadan sesini yükseltmeden anlaşmak zorunda. Biz bunu gelişmiş insanlar olarak başaramıyorsak nasıl modern toplum olacağız” sözlerinin ardından şöyle devam etti:

“Dördünü birden düelloya davet ediyorum. Hepsiyle yarışmaya hazırım. Ben tek başıma olacağım, herkes izleyecek istediklerini sorsunlar; yaptıklarımızı, yapamadıklarımızı, projelerini getirsinler. Bilgi, beceri ve zekada  dördüne karşı yarışacağım. Ama bir ay sonraki, ama iki ay sonraki mecliste gerçekleşebilir.  Ben gelecek 4 yıl için adayım. Muhteşem bir ekip yarattık. Hayatta ne istediğini bilemeyen insanlarla işiniz çok zor. Kurtarayım diye çok uğraştım ama sonunda pes ettim. Bunların başında Recep Düzgit gelir. Strateji kurar ama çoğu stratejisi yanlış çıkar.

“NASIL KEFİL OLURSUN DİYE FIRÇA YEDİĞİMİ BİLİYOR MUSUNUZ?”

Öleceğimi bilsem, yalan söylemeyen tek kişi benim. Evet, bana okudular birkaç yerini düzeltmesini söyledim. Aşağıda ‘sen nasıl buna kefil olursun’ diye fırça yediğimi biliyor musunuz? Dedim, bu insan evladı, benim rakibim olabilir ama dostum. Ben rakiplerimi severim ve onun bir terörist olduğuna inanmıyorum. Sempatizan olabilir ama buradaki hadise başka. Biz o zaman Salih Kaptan önderliğinde Odanın ele geçirilmesini önledik. Tamer bana geldiğinde hayırlı olsun dedik. Onun sebebi bana tek başına çıktığını söylemesidir. Artık Pandora’nın kutusu açıldı. Söz verdim yalan söylemedim, söylemeyeceğim. Bu sektör her şeyi bilmek zorunda. O düelloda sizler de soru sorabilirsiniz. Videoyu izliyorum: Salih Kaptan bunları ben organize ettim diyor. Recep Bey, 2-3 aydır çalışıyoruz diyor. Meclis Başkanı da bu bizim adayımızdır diyor. Bir tanem, sana bir ağabey tavsiyesi, bir daha bu hatayı yapma lütfen. Bu bir liderin yapacağı iş değil. Kurmay heyette Sina Bey de var. Onunla yaptığım konuşmayı söylesin. Güzel güzel oynamak varken, daha 8 Eylül’de bu işi kaşırsanız olmaz. Salih Zeki Çakır, ‘Ben iblisin karşısındayım hatta sempatizan bile değilim’ dedi. Benim için beyan esastır. Tehlike o gün çok büyüktü. Bunların kim olduğunu bilmiyorum. Her yer de olabilirler. Siz değilseniz, ben değilim dersiniz. Ben beyefendiyi kementle kurtardım ve kefilim dedim artık o sorgulanmaz.

metin-kalkavan-003.jpg“SİZ BUNU KAŞIYIN, BEN DE İHSAN BEY’İ KAŞIRIM DEDİNİZ Mİ, DEMEDİNİZ Mİ?”

Recep Bey ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol. Sen 8 Eylül akşamı benim yönetim kurulu üyeme ‘siz bunu kaşırsanız, ben de Metin Bey’in akrabası İhsan Bey’i kaşırım, ipliğini pazara çıkarır, lime lime ederim’ dediniz mi, demediniz mi?

Bel altından vurmak, yanlış bir stratejidir. Mart sonu gibi bir telefon ederek, ‘Recep Bey, ben yeniden aday olacağım ve bir soru soracağım hiç yorumlamadan evet ya da hayır diye cevapla” dedim. ‘Başkanım, sana karşı olmam ama yanında olmak için seninle konuşmam lazım’ diye cevap verdi. Bugün o konuşmanın tersini yapıyor. Çok önemli bir de şahidim var. O gün yanımda olan ve konuşmayı hoparlörden dinleyen Tamer Kıran.

“MADEM ŞİKAYETÇİYDİNİZ, NİYE YILLARDIR BENİMLESİNİZ”

Piyasada bir sürü şey dolaşıyor. O filmi daha kötüsü olmasın diye gösterdim. Bu ne biçim dostluk? Madem şikayetçiydiniz, niye bunca zaman yönetimdesiniz? Algı yönetimi yapmak günahtır. Bu konunun bir parçası Zeyport bağlamında konuşuldu, tartışıldı. Bu ne biçim dostluk. Başkan hata yaptığında sevineceksin. Başkan Rizespor başkanlığından alındığında sevinecek, gece 12’de yayın yapacaksın. Başkan 8 şubatta azarlandığında sevineceksin. Daha kötüsü Başkanın üstü çizilmiş diye propaganda yapacaksın. Velev ki çizilse, dost olarak üzülmeniz gerekmez mi?  Üstelik bu da doğru değil, son iki ayda 6 kez görüştüm, ikisi de baş başaydı.  

“BENİM SEVGİMİ HAK ETMİYORSUN, ARTIK BENİM İÇİN SADECE RECEP BEY’SİN”

Tabandan öyle notlar geliyor ki, Recep Bey’in özelliği ve Koray Bey’in tanımlamasıdır: Bir şey duymak isterseniz Recep Bey’e soracaksınız. Bir şeyi yaymak isterseniz Recep Bey’e söyleyeceksiniz. Ama daha kötü bir özelliği var. Hayatta hiç kimseye güvenmez. Benim için çok konuştuğunu ve bir sürü sıfat yakıştırdığını biliyorum ama gelecek ve o düelloda yüzüme karşı söyleyeceksin. Sen benim sevgimi hak etmiyorsun. Bundan sonra benim için sadece Recep Bey’sin. Adam gibi yarışın.

“TAMER BEY TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜ”

Tamer Bey’i niye alkışladım, niye destekledim. Çünkü o bizim bir parçamızdı. Tamer Bey öyle büyük bir tuzağa düşürüldü ki farkında değil. Kendi başına başkan olsa bizim ama şimdi artık Tamer Bey bizim değil. Cengiz Bey büyük bir fırsat yarattı. Ben size 15 dakikalık sunumda aşağıda neler olduğunu nasıl anlatayım.

“İÇİNİZDE EN İSTİKRARLISI SALİH KAPTAN, RAKİPTİ YİNE RAKİP”

Çıta öyle yukardaki yetişmeniz için 40 fırın ekmek yemeniz lazım. Geleceksiniz benimle bilgi, beceri, zeka yarışacaksınız. Sizi ben yetiştirdim, geleceksiniz yarışacaksınız. İçinizde en istikrarlı Salih Kaptan. Çünkü rakipti, yine rakip. Ne uğruna bir başkan itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.  Bu sektör kendini yönetecek kişileri ve kapasitelerini bilmek zorunda.

Keşke Tamer tek başına çıksaydı, çok daha fazla oy alırdı. Benim için söylenenlere Recep üslubuyla cevap versem kimbilir neler olurdu. Tapesi olan bir adama akrabasıyla ilişki kurup da vurmaya çalışmak. Kurulan kumpastan bir cenaze vasıtasıyla çıkmış bir insanım.

“KARADENİZLİYİZ AMA BU KADAR DA APTAL DEĞİLİZ”

1999 seçimlerinde Cengiz Bey’in talebiyle Recep Bey’e ambargo uygulamam istendi uygulamadım, yine de uygulamıyorum. Ama biraz daha konuşursan,  bu kadarına da benim ailem müsaade etmeyecek. Karadenizliyiz ama bu kadar da aptal değiliz. Recep Bey yorum yapmaz, tespit yapar. Bende ne tespitler var, sırası geldiğinde söyleriz. Deniz Bey’in konuşmasında da çok nettir. Her değişim grubu üyesi FETÖ’cü değildir. Bize böyle dendi diye sakın gürültü çıkarmayın. Değilseniz zaten sorun yok. Biz beyana bakarız, değilse kabulleniriz.

“BU ODA, ‘HEPİMİZİN ODASI’NDAN DAHA BÜYÜK”

Ben birkaç neslin türeviyim. Ben Ziya Amcamın, Şadan Ağabeyimin devamıyım. Ortak özellikleri yüreklerinin kocaman olması ve yalan söylememeleriydi. Ben onların modern versiyonu olarak devam ediyorum. Bu oda hiç kimsenin odası değil. Bu oda doğacakların da odası. Piri Reis’te okuyacak doğmamış çocukların da odası. Bu oda “hepimizin odası”ndan daha büyük. Geleceğimiz.

Harcadığınız zamana artık dur deyin, dost meclisinde konuşulanların malzeme yapılması yanlış. Sevgi öyle bir şey ki Allah herkese nasip etmiyor. Bana dostlarım güvenme demişti, haklı çıktılar. Ama hayatı zor geçecek.”

cengiz-kaptanoglu-002.jpgKAPTANOĞLU: “ERAYDIN’IN KONUŞMASINA İZİN VERMEK METİN KARDEŞİME YAKIŞMADI”

Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu da, Başkan Metin Kalkavan’ın sözlerine karşılık olarak, “Hiç kimse uydurarak konuşmasın. Metin Bey gelmiş, krallık devri başlamış, bu bana dokundu. Aile mevhumu bu kardeşlerimde yokmuş bunu anladım.  Ben ömrüm boyunca yalan söylemedim. Bu işlerin buraya gelmesini istemezdim. Metin Kardeşime yakışır mı? Sen Deniz Eraydın kardeşime bu konuşmayı yaptırıyorsun. Bu oda hapishanede kuruldu. Türk denizciliği ilk kez teşkilatlanmayı bu odayla yaşadı. Böyle bir tartışmaya sahne olmamalıydı” diye konuştu.

recep-duzgit2-002.jpg“DÜZGİT: “DENİZ ERAYDIN’IN KONUŞMASI MANİPÜLASYONDUR, BAŞKAN DA BUNU İYİ BİLİR”

Başkan Metin Kalkavan’ın konuşmasından sonra cevap hakkını kullanan Recep Düzgit de, “DTO tarihinde adı bu kadar anılan insan olarak rekor kırdım. Bu Meclis böyle sürmeyebilirdi. Başkan, Deniz Bey’e izin vermeyebilirdi. Bu kadar alevli bir tartışma olmayacak ve bu saatte herkes evine gidecekti. Bu manipülasyondur ve Başkan bu işi iyi bilir. Çok üzgünüm, gencecik arkadaşlar, seçim atmosferine çekilmiş. Ben etik lafını Metin Başkan’dan öğrenmiştim. Anlaşılıyor ki, bu kriz hepimizi bozmuş” ifadelerini kullandı.  

Selçuk ONUR  - LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.