Castrol, rekor üstüne rekor kırıyor

Castrol, rekor üstüne rekor kırıyor

Çift haneli büyüme yakalayan ve ilk kez çift vardiya üretime başlayan firmanın genel müdürü Kamuran Yazganoğlu, Türkiye’deki satışlarının yüzde 90’ının Gemlik fabrikasında üretildiğini söyledi.

Dünya madeni yağ devlerinden biri olan Castrol Türkiye içerisinde büyüme rekorları kırmakta.

Çift haneli büyüme yakalayan ve ilk kez çift vardiya üretime başlayan firmanın genel müdürü Kamuran Yazganoğlu, Türkiye’deki satışlarının yüzde 90’ının Gemlik fabrikasında üretildiğini söyledi.

Madeni Yağ Her Yerde

Madeni yağ, hareketin olduğu her yerde var; otomotivin yanı sıra havacılık, denizcilik, üretim… Madeni yağ alanında iç pazar ihtiyacının yüzde 90’ını karşılama kapasitesine sahip üretim tesisi ile Castrol Türkiye’de büyüme rekorlarına imza atıyor. Genel Müdür Kamuran Yazganoğlu bu yıl da Türkiye’de çift haneli büyümeye imza attıklarını söylerken, büyümenin ardında yüksek üretim güçlerinin olduğunu anlattı. Şirket Türkiye’de sattığı yağların yüzde 90’ını Türkiye’de üretiyor.

Türkiye’de 1 milyar dolara yakın bir madeni yağ pazarı bulunuyor. Castrol’ün global pazar payı yüzde 9, Türkiye’deki payı ise yüzde 30’a yaklaşıyor. Castrol’ün Avrupa ve Afrika’daki 8 üretim tesisinden 1’i Türkiye Gemlik’te. Burada şirket yılda 85 milyon litrelik madeni yağ ve türevlerinin üretimini yapıyor. Bu üretimin yüzde 85’i iç pazara yüzde 15’i ise dış pazara sunuluyor. 15 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini anlatan Yazganoğlu, 40 bin tonluk hammadde depolama kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük madeni yağ tesislerinden biri konumunda olduklarını vurguladı.

– Türkiye’de madeni yağ üretiminde kapasiteniz ne seviyede?

Tek vardiyada yıllık 100 milyon litre dolum kapasitemiz mevcut ve işimizin gerektirdiği durumlarda, kapasitemizi artırma esnekliğimiz bulunuyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ve Afrika bölgesinin yıllık üretim hacmi 700 milyon lt mertebesinde. Türkiye’deki Gemlik tesisimiz bu üretimin yüzde 12’sini gerçekleştiriyor. Ayrıca tesisimizde son derece gelişmiş bir laboratuvarımız var ve bölgemizin teknoloji merkezi olarak hizmet veriyor. Her sene fabrikamıza yaklaşık 5-6 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Tesisimizde 150 formülasyon ve 500’ün üzerinde ürün ambalajlı ve dökme olarak üretiliyor.

Madeni yağ pazanı ekonomi gibi büyüyor

– Türkiye’deki satışınızın ne kadarı bu fabrikada üretiliyor?

Yaklaşık %90 seviyesine ulaştık. Bu, çok gurur duyduğumuz gelişmelerden biri. Çok daha düşüktü bu oran, giderek artıyor. Biz Türkiye’de yaklaşık 1000 ürün satıyoruz. Bu ürünleri Türkiye’de üretebilmek, yerlilik oranını artırmak kolay değil. Şimdi bu fabrikada çok önemli yatırıma imza atıyoruz. Fabrikaya önemli bir teknoloji yatırımı yaparak otomasyona geçiyoruz. Tüm tank ve dolum tesislerini otomasyona geçireceğiz. Stoklama tanklarımızın sayısını artırıyoruz. Hızlı büyüme için bu yatırımlar gerekli.

– Türkiye pazarındaki büyüme oranlarınız ne seviyede?

Madeni yağ sektörü son iki üç seneden beri Türkiye’de yüzde 6-7 civarında bir büyüme gerçekleştirdi. Bunda tabii yaklaşık olarak 1 milyon adede ulaşan otomobil ve ticari araç satışlarının pozitif katkısı oldu. Sanayimiz hala ciddi büyüme rakamlarıyla ilerliyor. Castrol olarak biz ise 2017’de, 2016’nın büyüme oranının iki katına çıktık; hacimsel olarak yüzde 10 civarında bir büyüme gerçekleştirdik. Ciro büyümemiz yüzde 20’lerin de üzerindedir. Baz yağ ve kurdaki artışla ciro artışları daha yüksek oluyor. Castrol Türkiye olarak, 2017’de sektörden ve rakiplerimizden daha fazla büyüdük. Öyle ki, uzunca bir zamandan sonra ilk defa çift haneli büyüme rakamlarına ulaşarak, seneyi tamamladık. Üretimde bir ilke imza atarak, 2017’de ilk kez çift vardiyaya geçiş yaptık.

– Peki ya bu yıl?

Ocak-şubat ayları geçen yıla paralel. Biz yüzde 10 büyümeyi bu yıl da gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Geçen yıl pazar Türkiye pazarına paralel büyüdü. Biz bu yıl da aynı seviyede bir büyüme olacağını görüyoruz. Biz bütün planlarımızı bu yıl da hacimsel büyüme gerçekleştireceğiz diye yapıyoruz.

– Bu büyümenin ardında nasıl bir strateji var?

Bu yüksek büyümede hem pazar büyümesinin etkisi var hem de Castrol’ün rakiplerinden aldığı pazar payının önemli bir rolü var. Şu an tüm otomotiv yağları pazarına bakıldığında, Castrol olarak açık ara pazar lideri konumundayız. Çok mevsimli motor yağları dediğimiz yağlarda yüzde 28’lik pazar payımız var. Binek araçlarda yüzde 27,9, motosiklet yağlarında yüzde 33,7, ticari yağlarda ise yüzde 25,8 ile pazar lideri konumundayız.

Dolardaki artış tüketicinin kilometresine yansımadı
Önünüzde yeni bir fırsat olarak gördüğünüz bir alan var mı?

Türkiye’de son birkaç yıldır endüstriyel yağlara da odaklanıyoruz. Geçmişte Castrol bu konuda alanında uzman Tribol ve Optimol gibi firmaları da bünyesine katarak büyük bir bilgi birikimine sahip oldu. Endüstriyel yağları bir fırsat olarak görüyoruz. Hem Türkiye’nin daha fazla üretmesiyle hem de Avrupa ve Batı ile entegre olması bizi bu konuda daha fazla avantajlı hale sokuyor. Endüstriyel yağlar alanında globalde yapmış olduğumuz anlaşmalar var. Özellikle rüzgar türbinleri ve metal işleme yağları konusunda Castrol olarak odaklandığımız alanlar bulunuyor.

– Peki ya elektrikli otomobiller?.. Sizin işiniz açısından nasıl bir risk oluşturuyor?

Elektrikli araçlarda konu ne zaman olacağı artık… Biz firma olarak rakamlar konusunda herkes kadar iyimser değiliz. Türkiye olarak da yerli ve milli otomobili elektrikli yapacağımıza göre bu konuya kafa yormamız gerektiği kanaatindeyim. Elektrik altyapımızı buna uygun şekilde ayarlamamız gerek. Şarj konusu da düşünülmeye muhtaç. Türkiye’de kaç kişinin özel otoparkı var bunu düşünelim. Tartışmamız gereken çok şey var. Elektriğinizi kömürden elde ediyosanız örneğin çevreyi daha çok kirletiyorsunuz. Elektrikli otomobillerde motor yağı değil, soğutma sıvısı olacak. Biz şimdi bu geleceğe kendimizi nasıl hazırlarız, onu çalışıyoruz.

– Dolardaki artışla ürünlerinizin fiyatı artıyor, bu durum sizin satışlarınızı etkiliyor mu?

Etkilemiyor çünkü artışla ucuz ve pahalı ürün arasındaki fark daha da daralıyor. Ayrıca biz ithalatçı değiliz, yerli üretim yapıyoruz. Bu önemli bir katma değer avantajı sağlıyor. Türkiye’de benzin kullanımına bakıyorum, fiyat artışına reğmen tüketici yaptığı kilometreyi azaltmış değil.

11 ülkeyi İstanbul’dan yönetiyor

Türkiye’deki merkez ofisi, Castrol dünyası içinde 11 ülkeyi İstanbul’dan yönetiyor. Kamuran Yazganoğlu, “Şu anda tek başına Türkiye, Castrol’ün faaliyet gösterdiği pazarlar arasında dünyada en büyük altıncı pazar. Avrupa’da ise en büyük ikinci pazar konumundayız. Almanya’nın hemen arkasında yer alıyoruz” dedi.

Hindistan yönetici ihraç ederdi şimdi Türkler onların yerini aldı

Castrol Türkiye global bir yetenek üssü konumunda. Yazganoğlu şöyle anlattı: “Bir zamanlar Hindistan yönetici ihraç ederdi. Şimdi gelişen pazarlardaki deneyimi ile Türk yöneticiler öne geçti. En büyük pazarlarımızdan Hindistan’ın başında benim görevi devraldığım Ömer Dormen var. Yurtdışı görevlendirmelere baktığımızda halihazırda 16 çalışanımız Castrol’ün yurtdışı pozisyonlarında görevler üstlendi; bunların içinde Global Edge Ürün Direktörü, Ukrayna satış müdürü, Fransa, Benelüks, İngiltere ve İrlanda Lojistik Müdürü, Global Ürün Takım Lideri gibi pozisyonlar bulunuyor.” Deloitte tarafından otomotiv şirketlerini kapsayan “Türkiye’de Otomotiv Sanayiinde Kadın’ konulu 2017 yılı araştırmasının sonuçlarına göre; otomotiv sektöründe beyaz yaka kadın çalışan oranı yüzde 25 iken, Castrol Türkiye yüzde 34 ile sektörün ortalamasından daha fazla kadın çalışana sahip. Yazganoğlu, “Türkiye’den global pozisyonlara giden yöneticilerimizin yüzde 25’i kadın çalışanlarımız” dedi.

Sektörün en büyük 3 ihracatçısından biri

“İstikrarlı bir şekilde son beş senedir İstanbul Kimyevi Madde Üreticilerinin ihracat listesinde ilk üçte yer alıyoruz. Hedefi miz 15 ülkeye yaptığımız ihracat rakamını artırmak. Yaklaşık 20 milyon dolar civarında bir ihracatla kapattık yılı. Tabii ki bu rakamları 50 milyonlara 100 milyonlara taşıyabilirsek bu bizim için büyük bir başarı olur. Rusya, Ukrayna, İngiltere, Belçika, Filistin, Etiyopya, Yunanistan’a ihracatımız her geçen yıl artıyor. Önümüzdeki sene bu pazarlara ihracatın 5.5 milyon litreye ulaşmasını bekliyoruz. Genişleme stratejimiz kapsamında Balkanlar, Afrika ve Katar‘a ihracat olanaklarını değerlendiriyoruz.”

Petrole katma değer katmak…

Türkiye bir petrol üreticisi olmadığı için ihracatlarının önemli bir kısmını, ithalattan yaptıkları girdiyle oluşturduklarını vurgulayan Yazganoğlu, “Ama bunun üzerinde ciddi bir teknoloji ve katma değer de var. Burada ürettiğimiz ürünlerde dünyada sayılı miktarlarda yer alan teknolojik geliştirmeleri de sağlıyoruz” dedi. Castrol Genel Müdürü bir örnek verdi: “Örneğin, ticari araç ve kamyon yağlarında dünyada, Castrol’un tüm faaliyet gösterdiği 140 ülke içerisinde yepyeni formülasyonlarla ilk üretim ve lansmanı Türkiye’de gerçekleştirdik. Buradan pek çok ülkeye ihraç etmeyi planlıyoruz bu ürünü.” Castrol dünyadaki ilk yüzde 100 karbon nötr motor yağını üreten şirket olma özelliği de taşıyor.

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.