Atilla Yıldıztekin

Atilla Yıldıztekin

Yedek Parça Depolaması

Depolama denildiğinde artık aklımıza, içine paletli malzeme koyduğumuz, paletlerin üzerinde düzgün dizilmiş kolilerin olduğu, depoya paletli giren malzemelerin koliler halinde sevk edildiği hacımlar anlıyoruz. İthalatımızın artması, tüketime bağlı üretim adetlerinin yükselmesi, bizleri daha  büyük, daha yüksek depolarda çalışmaya götürüyor. Bu çerçeve içinde unuttuğumuz bir ürün tipi de yedek parça depolaması.

Geçmişte alçak tavanlı, içinde ince market rafları ve plastik gri kutularla yaptığımız yedek parça depolaması artık daha farklı yapılmak durumunda. Bu değişikliğin nedeni, yedek parçanın ürün özelliğinde gizli. Artan araç, beyaz eşya, makina adetleri, sık sık değişen modeller, belli bir süre yedek parça bulundurmak zorunluluğu; daha fazla yedek parçayı stoklamamızı gerektirmekte. Geçmişte koliler ile küçük depolarımıza aldığımız yedek parçalar artık paletlerle gelmekte. Bu paletli malzemenin depo maliyetlerinde avantaj yaratmak amacıyla, yine yüksek tavanlı dar koridorlu, raflı depolarda stoklanması zorunlu hale geliyor. Sorun paletli gelen yedek parçaların daha sonra küçük koliler, kutular, plastik poşetler içinde sevk edilmesinde. Binlerce adet halinde girişi olan parçalar sevk edilirken küçük sayıda sevk edilmekte, paletler alt raflara veya elleçleme alanlarına indirilmekte, koliler açılmakta, kutular halinde sevk için tekrar ambalajlanmakta. Paletler tekrar yerlerine yerleştirilmekte. Oldukça yavaş ve maliyetli bir uygulama.

Küçük adetlerde olan yedek parça sevkiyatlarının hızlı ve hatasız yapılması için, raflarda palet üzerinde duran yedek parçalar ayrı bir alanda kolili saklanacak raflara veya plastik kutulara konmalı ve depo toplayıcıları ellerindeki el terminalinin belli bir rota içinde verdiği toplama emirleri ile bu parçaları sevk noktasına taşımalıdır. Bu iç için alçak tavanlı, bir işçinin kolayca ulaşabileceği yükseklikte, içine kolilerin ve plastik kutunun sığacağı genişlikte raflara gereksinmemiz olmakta. Yüksek depo içinde bu hizmeti vermenin tek yolu depo içinde asma kat yapılmasıdır. Raf üreticileri tamamen çelik konstrüksiyon, asma katlı küçük malzeme toplama alanları kurabilmektedir. Merdivenle çıkılan katlar arasında forkliftle, asansörlerle daha çağdaşı hareketli konveyör sistemleri ile malzemenin taşınabildiği alanlardır buralar. Asma kat alanlarının depo içinde ikinci bir depo olarak nitelendirildiği, kutularda biten malzemelerin paletli raflardan otomatik beslendiği alanlarda çalışılmakta artık. Her rafın, her plastik kutunun adresinin barkod ile tanımlandığı alanlarda, el terminalinden gelen toplama emirleri ile toplanan malzemeler üzeri barkotlu plastik sevk kutularına konulmakta ve konveyör sistemi ile paketleme alanına taşınmaktadır. Paketleme alnındaki işçiler sayım yapmakta kolilemekte ve kutunun barkoduna bağlı olarak sevk irsaliyesini kesebilmektedir.

Yedek parçada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da paketleme sırasında kolilere konacak olan malzemelerin ağırlarının alta, hafiflerinin üste konması ve koli üzerine üst yönün işaretlendiği ok işaretinin yapıştırılmasıdır. Bu sayede sevk sırasında hasarlanmaların önüne geçilebilecektir. Koli için paketleme ve koruma malzemeleri de önem kazanmaktadır. Zaman zaman balonlu plastik veya geniş oluklu mukavva kullanımı da ihmal edilmemelidir.

Yedek parça depolamasında kullanılan bir sistem de farklı yükseklikteki çekmecelerden oluşan saklama sistemleridir. Bir çekmecenin kapanmadan diğerinin açılmadığı, palet ölçüsünde, içinde bölmeleri olan, her bölmenin adreslendiği metal çekmeceler; hem yedek parçaların korunması, hem de minimum alanda daha fazla yedek parça depolanması açısından güzel bir uygulamadır. Bu tip çekmeceler ülkemizde de üretilmekte olup. Maliyetleri rahatça kullanımını mümkün kılacak seviyelere inmiştir.

Yedek parça gibi küçük malzemelerde kullanılan ikinci sistem de otomatik raf sistemleridir. Bu sistemde raflar arasında eleman çalışmamakta, hangi kutudan malzeme alınacaksa, o kutu toplama elemanın önüne kadar otomatik robot kanalı ile gelmekte ve içinden malzeme alınan kutu tekrar yerine konmaktadır. Yurdumuzda yerli olarak da üretimi başlayan bu sistem hızı arttırmakta, hatayı azaltmakta, hem de çalışan sayısını azaltarak ekonomi sağlamaktadır. Yedek parçaların artık barkotlu olarak depomuza geldiği günümüzde; karışıklığa yol açmadan minimum hata ve maksimum hızla depolama ve dağıtım işlemlerinin yapılması mümkündür. Avrupa’da 25 yıl önce gördüğümüz bu sistemin ülkemize yeni gelmiş olması bir kayıptır. Yerli üretilen tam otomatik raf sistemleri ile yedek parça lojistiğine bir farklı yön verileceği unutulmamalıdır.

Yedek parça depolaması bildiğimiz standart depolama sisteminden farklı düşünülmelidir. Depo içinin, raf düzeninin, depo içi hareketlerin, paketlemenin, toplama ve stok yenileme sisteminin birlikte planlanması gerekir. Artık geçmişten gelen uygulamaların bırakılması, yeni depolama kavramlarının öğrenilmesi, yedek parça gibi kıymetli bir malzemenin toz içinden kurtarılması zamanı gelmiştir.

Atilla Yıldıztekin
Lojistik Yönetim Danışmanı

[email protected]
0 532 215 6818

Bu yazı toplam 6191 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.