Sabri Ergenecoşar

Sabri Ergenecoşar

TÜRKİYE VE 2018

 

 Merhaba yılın son yazısını daha içten mutlulukların anlatıldığı bir yazı olmasını isterdim ama şuan ki durum maalesef bu yazıyı yazmamı olanak kıldı.

Türkiye de ki en büyük sıkıntı şuan hiçbir kimsenin 2018 de ne olacağına dair bir fikrinin olmaması. işsizlik oranı düşecek mi? Yoksa artmaya devam mı edecek? Enflasyon yeniden tek haneye gerileyecek mi? Dolar ve Euro yıl içinde ne kadar daha yükselecek? Amerika’yla aramız düzelecek mi yeniden kanki olacakmıyız yoksa Rusya ile mi kanki olacağız? Bunlar Türkiye’nin genelini ilgilendiren sorular bir de vatandaşın soruları var..

Bu sene patron yine ekonomik krizi bahane edip zam yapmaya bilir mi acaba veya zam oranı ne olur? Karım veya çocuklara kışlık palto almasam eskilerini giymeye devam ederler mi? Kredi kartı borcum çok yükseldi acaba nasıl kapatacağım bu borcu? Borç paramı bulsam acaba? Bu sene patron küçülmeye giderse ilk kimi çıkarır beni mi? Yok yok şu bütün gün boş boş gezen elemanı çıkarır. Zaten bir işe yaramıyor ki neden tutmaya devam etsin onu, ben şirkete her ay şu kadar iş bağlıyorum beni çıkaramaz bensiz bu şirketin batacağını bilir bizim patron, bilir dimi? Çocukta bu sene okula başlayacak, ekstra masraf çıkacak şimdiden kenara parada koyamayacağım annemlerden borç mu istesem?

Daha benzeri bir çok soruyu insanlar soruyorlar ama cevapları maalesef zamanla öğreniyoruz. Her sene sonunda yenı yıl bizim için bulunduğumuz yıldan daha güzel geçsin diye beklentiler içine giriyoruz ama her sene bir öncekini aratmaya devam ediyor.

Rakamlarla analiz yapan bir kesim büyüme rakamlarımız şöyle, ihracat rakamlarımız bilmem kaç oranında gecen seneki verilere göre artı. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahibiz inanmıyorsanız işte rakamlar gibi küçük çocuklara masal anlatır gibi anlatıyorlar. Bizde çocuk misali dinliyoruz kimsede çıkıp “Kral çıplak” diyecek çocuk cesareti olmağı için sadece dinlemekle yetinip alkış tutuyoruz. Elimizi cebimize götürüp soğuktan üşüyen ellerimizi ısıtmayı düşünürken belki fark ediyoruz Türkiye büyürken bizim cebimizde ki deliğin büyüdüğünü…

Türkiye’de OHAL (Olağan üstü hal) devam etmekte, Ohal’de belli bir işçi çalıştıran şirketler işçi de çıkaramıyor. İflas da edemiyorlar. Ohal olan bazı bölgelerde reel olarak ekonominin canlandığı bir gerçek, doğu daki belediyelerin kayyumları gerçekten ete tırnağa dokunan şeyler yapmakta ama bu çalışmalar yinede KOBİ’lerin durumunun kötü olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Domatesin kilosunu 0,60 cent olarak yazın Rusyaya ihraç ederken şuan domatesin kilosu 6 lira ya pazarda görmemiz mümkün. Bazı ürünleri ihraç edeceğiz derken vatandaşın cebini de düşünsek hiç fena olmaz bence.

2018 yılında umarım Türkiye için daha doğru adımlar atabiliriz. Gerçekten ihracat rakamlarımız büyür. Tüketen toplumdan üreten topluma geçebiliriz. Tarım, hayvancılık yeniden canlanır. Tarladan soframıza gelene kadar fiyatlar %400 değişim geçirmez ve halk olarak yeniden ev alışverişini pazarlardan yapabiliriz.

2018 yılı hepimizin yılı olması dileğiyle…. İyi Yıllar TÜRKİYE

Sabri ERGENECOŞAR

[email protected]

 

Bu yazı toplam 4506 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.