Lojistik üs olmak mı? 'yavru kirpiyi pamuğum' diye sevmeye devam mı

27 Eylül – 01 Ekim 2009 tarihleri arasında Ulaştırma Bakanlığı’nın düzenlediği 10’uncu Ulaştırma Şurası yapıldı.Yerli ve yabancı iş yaşamından profesyoneller, akademisyenler ve kamu kuruluşu çalışanlarının katılımı ile Türkiye’nin 2023 yılı lojistik ve ulaştırma politikalarının ve hedeflerinin neler olması gerektiği konusunda fikirlerini belirtiler. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. “Türkiye’nin Lojistik Üs Olması” ortak konuydu. Lojistik üs olmak için sadece coğrafi özellikler yeterli midir? Lojistik üs, sadece lojistik ve lojistik ile ilgili faaliyetlerin yapıldığı yerler değildir. Aynı zamanda;hem ulusal hem de uluslar arası ekonomik ve ticari faaliyetler buralarda çok yoğun olarak gerçekleşir. Bu yapısı nedeniyle lojistik ile ilgili alt yapının yanı sıra yasal, gümrük, ticari, bankacılık, sigortacılık, üretim ve benzeri faaliyetlere yönelik yapılanmalarda yer almalıdır. Lojistik üsler, bulunduğu coğrafyaya (ülke, şehir vs) ve buradan hizmet alan kişi veya kuruluşlara rekabet edebilme gücü sağlar. Türkiye’nin coğrafi özelliğinin lojistik üs olması için yeterli midir? Yoksa “kirpiye yavrusu pamuk gelirmiş” misali kendimizi kandırıyoruz Bizim kendimizi nasıl gördüğümüzden ziyade başkaların bizi nasıl değerlendirdiği veya algıladığı önemlidir. Dünya Ekonomik Forum’unun “ Küresel Rekabet Gücü - The Global Competitiveness Report 2009 – 2010” çalışmasına göre; · Ülkelerin rekabet gücünün değerlendirildiği 133 ülke içinde Türkiye, 61’inci sıradadır (2008 – 2009’da 63). Avusturya, Katar, Yeni Zelanda, İzlanda, Bruney, Kıbrıs, Slovenya, Estonya, Tunus, Barbados, Porto Riko, Ürdün, Malta, Litvanya, Kosta Rika, Maritus gibi ülkeler Türkiye’nin önündedir. · Ülkeler, rekabet avantajı sağlayan 12 farklı kritere göre değerlendirilmiştir. Ulaştırma ve lojistik alt yapısı kriterine göre Türkiye; karayollarının kalitesinde 48’inci, demiryolu alt yapısının kalitesinde 63’üncü, liman alt yapısının kalitesinde 78’inci ve havayolu taşımacılığı alt yapısının kalitesinde ise 54’üncü sıradadır. · 12 kriterden biri olan ülkenin inovasyon gücünde Türkiye, 69’uncu sırada yer almıştır. Dünya Ekonomik Forum’unun “ Küresel Ticareti Kolaylaştırma - The Global Enabling Trade Report 2009” çalışmasına göre · Küresel ticareti en fazla kolaylaştıran ülkelerin değerlendirildiği 121 ülke içinde Türkiye, 48’inci sıradadır (2008’de 134 ülke arasında 53). Avusturya, Kıbrıs, Slovenya, Umman, Letonya, Maritus gibi ülkeler Türkiye’nin önündedir. · Küresel ticaretini kolaylaştıran 9 farklı kriter belirlenmiştir. Türkiye; Gümrüklerin ekinliğine göre 72’inci, İthalat & ihracat prosedürlerinin etkinliğine göre 46’ıncı ve sınır uygulamalarının şeffaflığına göre ise 53’üncü sıradadır. · Ulaştırma alt yapısının kalitesi ve ulaştırma türlerinin bulunabilirliği kriterine göre ise Türkiye, 62’inci sıradadır. · Ulaştırma ile ilgili hizmetlerin kalitesi ve bunların bulunabilirliği kriterine göre ise Türkiye, 48’inci sıradadır. Dünya Bankası’nın “ İş Yapış - Doing Business 2010” çalışmasına göre en kolay iş yapılan (veya iş yapmanın kolay olduğu) ülkelerin değerlendirildiği 183 ülke içinde Türkiye, 73’üncü sırada (2009’da 63) olup Gürcistan, S.Arabistan, İzlanda, Maritus, Makedonya, St.Lucia (Karayipler’de 50.000 kişinin yaşadığı küçük bir ada), Ermenistan, Kıbrıs, Botswana, Antigua& Barbuda, Belarus, Fiji, Vanuatu, Moğolistan, Namibia, Rwanda, St. Vincent and the Grenadines, Sırbistan gibi ülkeler, Türkiye’nin önündedir. Dünya Bankası’nın “Lojistik Performans Endeksi - The Logistics Performance Index and Its Indicators – 2007 ” çalışmasına göre lojistik alt yapısının değerlendirildiği 150 ülke içinde Türkiye, 34’üncü sıradadır. Lojistik Performans Endeksi için 7 kriter belirlenmiştir. Türkiye; · Gümrüklerin ve diğer sınır kuruluşlar tarafından yapılan gümrükleme çalışmalarının etkinliğinde 33’üncü, · Lojistik ile ilgili nakliye ve bilgi sistemleri alt yapısı kalitesinde 39’uncu, · Uluslar arası taşımaların kolay ve uygun maliyetlerle bulunmasında 41’inci, · Lojistik sektöründe çalışanların yetkinliğinde 30’uncu, · Uluslar arası taşımaların takibi ve izlenmesinde 34’üncü, · Lokal lojistik maliyetlerde (nakliye, liman & terminal, depolama gibi) 112’inci ve · Taşımaların zamanlamasında ve tahliye noktasına zamanında ulaşmasında 52’inci sıradadır. İki ayrı kuruluş tarafından hazırlanan 4 rapor, Türkiye’nin nasıl algılandığını göstermektedir. Nasıl algılandığı önemlidir çünkü eğer Türkiye bir lojistik üs ile onu kullanacak yerli ve özellikle yabancı kişiler, kuruluşlar ve yatırımcılar olacaktır. Bu nedenle bizim ne düşündüğümüzden ziyade diğerlerinin nasıl algıladığı ve bizi değerlendirdiği önemlidir. Bütün çalışmaların ortak noktalarından birisi de “coğrafi özelliklerin” bir kriter olarak görülmemesidir. Önemli olan çalışmalar için gerekli alt yapıların kalitesi, bunların kolayca bulunabilmesi ve iş yapışın kolay olmasıdır. Harita bulmakta zorluk çekebileceğimiz birçok ülke, Türkiye’nin önünde yer almaktadır. Artık kendimizi “coğrafi özelliklerimiz ile” avutmak ve “yavru kirpiyi pamuğum” diye sevmek yerine herkesçe kabul edilen ve yukarıda belirtilen kriterlere göre lojistik yapılanmamızı 2023’ü beklemeden hayata geçirmeliyiz.

Bu yazı toplam 1516 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.