Atilla Yıldıztekin

Atilla Yıldıztekin

Lojistik sektörü nereye gidiyor?

Türkiye lojistik pazarının gelişmesi iki faktöre bağlı. Bunlardan birincisi lojistik potansiyeli olup diğeri de outsource yani dıl kaynak kullanımı oranıdır. Dünya bankası verilerine göre bundan 2 yıl öncesine kadar GSMH’nın % 13’ü oranında lojistik son iki yılda artan ithalatın, ihracatın ve ekonomik büyümenin sayesinde % 12’ye inmiştir.   2007 yılının beklenen 480 milyar Dolarlık GSMH’sı ile potansiyelin 60 milyar Dolar olacağı tahmin edilmektedir.   Bu potansiyelin 2003- 2004 yıllarında % 25, 2005 yılından sonra ithalat ve ihracatımızın ekonomik büyüme hızımızdan fazla artması nedeniyle  % 30 oranındaki kısmı yabancı kuruluşlar tarafından değerlendirilmiştir. Türkiye içinde kalan milli lojistik potansiyelimizin 40 milyar Dolar olduğu ön görülmektedir.   Lojistiğin ülkemizdeki gelişmesi, büyük lojistik şirketlerimizin cirolarının dolar bazında % 50 lerin üzerinde artması ile lojistik pazarını yaratan outsource oranının % 30 lara çıktığı tahmin edilmektedir. Lojistik sektöründe çalışan firmaların müşterilerine uluslararası kara taşımasını % 80 oranında, deniz taşımasını % 80 oranında, hava taşımasını % 100 oranında, demiryolu taşımasını % 85 oranında verdiği tahmin edilmektedir. Karayolu taşıma yönetmeliğinin etkisiyle, demiryolu taşımaya verilen desteklerle yurt içinde de kara taşımalarında outsource oranımızın % 70’lere, demiryolu taşımalarımızın % 80 ‘ere, hava yolu taşımamızın % 100’e, deniz yolu taşımamızın da % 80 lere ulaştığı söylenebilir. Depolama konusunda son üç yılda inşa edilmiş olan depoların çok kısa sürede dolu olması, yeni depoların inşatının artması da düşünüleek geçmişte % 18 olarak ölçülen depolamamızın artık % 30 lara çıktığı varsayılabilecektir.   Potansiyelin henüz outsource edilmeyen kısmı stok maliyetleridir. Bu pay şmdilik üretici firmalar tarafından taşınmaktadır.   Lojistik sektörü büyümektedir. Cirosu 100 Milyon dolar ve üzeri olan şirketlerin büyümeleri % 50 nin zerinde olmuştur. 50 Milyon Dolar ile 100 Milyon dolar arasındaki büyüme hızları  % 20-% 30 arasındadır. 10 Milyon Dolar ile 50 Milyon Dolar arasındaki şirketlerde büyüme hızının % 10-% 20 arasında olduğunu görmekteyiz. 10 Milyon doların altındaki şirketler ya hiç büyümemişler ya da % 10 a kadar bir büyüme göstermişlerdir. Potansiyelin ve pazarın daha fazla büyüdüğü bir sektörde küçükler iş kaybına uğramışlardır. Büyük şirketler geçmiş yıllarda aldıkları işleri kaybetmeden devam ederken küçüklerin elindeki işleri de kendi portföylerine katmışlardır. Bu olgu gelecek yıllarda da devam edecektir. Büyük kuruluşlar yeni hizmet yelpazelerine girecekler, demiryolu, iç sularda deniz taşımacılığı, kargo kombinasyonları ve Anadolu’ya açılma ile, komşu ülkelerde faaliyete başlama yoluyla cirolarını büyütecekler, mevcut işlerinin hacmı artarken küçüklerin elindeki büyük ve orta ölçekli işleri de alacaklardır. Yeni bilişim teknolojilerinin rahatça kullanılması, pazarlama faaliyetleri, görünürlük, müşteri hizmetlerindeki iyileşme ve hepsinden önemlisi ölçek büyüklüğünün getirdiği maliyet avantajı ile büyükleri birbirleri ile kırıcı rekabet yapmadan karlı bir şekilde büyütecek, orta büyüklükteki şirketleri zorlayacak ve kara taşıma kanununun da etkisiyle küçükleri piyasadan silip taşeron haline getirecek bir döneme girmekteyiz.   Yurt içinde şirket birleşmeleri olduğunu ve arkasının geleceğini beklemekteyiz. İç birleşmeler bir yerde ölçek büyüklüğü ve maliyet avantajı getirirken yabancı oyuncuların da hazırlanmakta olduklarını ve Türkiye lojistiği ile ilgili bilgi topladıklarını görmekteyiz. Doğrudan Türkiye’deki acentelerini kendi bünyelerine katan, kendi isimleri ile çalışan yabancı kuruluşlar olduğu kadar, şirket evlilikleri ile gelenler de söz konusudur. Gelecek yıl yeni markaların gelmesini ülkemizde şirket satın alarak pazara girmelerini beklemekteyiz. Kara taşıma yönetmeliğinin olumlu etkisi ile de küçüklerde birleşme söz konusu olabilecektir. Pazarda kalamayacak olanların da başka şirketlerle birlikte çalışma teklifini kabul edecekleri ve filoların büyüyüp maliyetlerin düşeceği tahmin edilmektedir.   2008 yılında neler olacağını da şirketlerimizin bütçe çalışmaları bitince yani gelecek ay tahmin edeceğiz.

Bu yazı toplam 2164 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.