Libya hikayesi, yeni Ro-Ro müjdesi

Libya, için için kaynıyor. Türkiye, uzun yıllardır ilk kez krize tam zamanında ve en üst düzeyde çözüm üretti. İDO’nun gemileri ve Samsun-Ankara feribotları zordaki yurttaşlarımızı ülkemize taşıdılar. İşin en önemli boyutu insan hayatıdır. Marmaris’e ilk yolcuların geldiği gecenin geç saatlerinde rıhtımda yağmur altında bekleyen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın görüntüleri hükümetin bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yaptığının kanıtı gibiydi. Ancak, canın yanında ‘yonga’ diye nitelendirilen bir de ‘mal’ boyutu var. İşte orada büyük sıkıntı yaşanacak gibi gözüküyor. Çünkü, Türkiye'nin Trablusgarp Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği verilerine göre, Türk müteahhitlik ve müşavirlik firmaları 2009-2010 yılları arasında Libya'da 7 milyar 627,2 milyon dolar tutarında 124 projenin yapım işini aldı. Libya'da iş alan Türk firmaları arasında Doğuş, Güriş, Enka, Nurol, Metiş, STFA, Tekser, Yüksel İnşaat gibi Türkiye'nin önde gelen müteahhitlik firmaları var. Son iki yılda Libya'da Enka 5, Güriş 3, Doğuş 2, Nurol, Metiş ve Yüksel İnşaat 1'er iş üstlenmiş Firmalarımız, Libya’ya yollar, köprüler, AVM’ler, oteller inşa ediyor. Bunları yapmak için de makine parklarını bu ülkeye konuşlandırdılar. Net rakamı bilmek mümkün değil ama milyonlarca dolarlık bir makine parkından söz edilebilir. Duyumlarımız pek iç açıcı değil. Birçok iş makinesinin kargaşa ortamından zarar gördüğü söyleniyor. Yurttaşlarımızın ülkeyi terk etmesiyle de daha savunmasız bir durumda kalacaklar. Beklentimiz, insanlarımızdan sonra o ülkedeki mallarımız konusunda da hükümetin gereken adımları atmasıdır. Öte yandan, insanın aklına insanlarımızı tahliye ederken Libya’daki 15 milyar dolarlık yatırımı da mı tahliye ediyoruz sorusu da takılmıyor değil. Rüzgar tersine dönerse, ‘siz gemiyi ilk terk edenler oldunuz, haydi evinize’ demezler mi adama? Son olarak Libya’dan tahliye edilen 25 bin kalifiye insanımızı hangi işlere yerleştireceğimiz konusu da bir an önce aydınlığa kavuşturulmalıdır. Yeni bir Ro-Ro şirketi kurma hazırlığı Ana hatlarını bildiğim ama ayrıntılarına ulaşamadığım bir duyumumu paylaşmak istiyorum bu hafta sizlerle. Yeni ve güçlü bir Ro-Ro şirketi geliyor. Arkasında da lojistiğin devleri diye nitelendirilebilecek büyüklükte firmalarımız var. Türkerler Group’tan Tamer Türker, Sağlık Group’tan Zahit Sağlık, Gökbora Lojistik’ten Şenol Çak, Netlog Lojistik’ten Şahap Çak, Çoban Tur'dan Necmi Çobanoğlu, Ekol Lojistik'ten Ahmet Musul ve İnanç Transport’tan Serdar Türkay kulağımıza gelen isimler arasında. Yeni Ro-Ro şirketinin mevcutlardan ve önceki yapılardan çok farklı bir kurum olacağı söyleniyor. İki farklı birim ile yola çıkacak oluşum, teknolojiyi de en üst düzeyde kullanma hazırlığında. İnteraktif bir internet sitesinin de yeni yapıya eşlik edeceği ifade ediliyor. Kullanıcı, rezervasyonlarını  yapabileceği gibi, tüm prosedürleri de daha gemiye gelmeden aşabilecek. Kalkış limanı olarak, Haydarpaşa adı telaffuz ediliyor. Varış limanına gelince o da tanıdık bir isim olan Trieste diye düşünüyorum. Yeni şirketin piyasadaki denge unsurunu yeniden oluşturacağını umar, sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.

Bu yazı toplam 1980 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.