Kapt. Ünal Benlialper

Kapt. Ünal Benlialper

KELEBEKLER VADİSİ

Fethiye körfezinin batı yakasında yer alan birbirinden harika ve o kadar da büyüleyici koylar,sahip oldukları doğal mimari yontularıyla muhteşem görüntüler sergileyerek insanoğlunu etkilemeye devam ediyor. Yeşilin en güzel tonlarıyla bezenmiş bitki örtüsünün kapladığı dağların eteklerini okşayan sular, sanki binlerce yılın hasretini gideriyor gibiler. Makilikler ile geven çalılıkları arasından yükselen çam ağaçları da bu muhteşem tablonun eksik kalan parçasını tamamlıyor Mavi ile yeşil, göz kamaştırıcı uyumu ile birbirine sarılmış, bütün yeteneklerini sunmanın keyfi içindeler. Biz de bu huzur ile hayal dünyamızın sınırlarını zorluyoruz. Coşku,mutluluk ve heyecan duyguları bütün benliğimizi sararak bizi adeta tutsak etmiş. Ölüdeniz lagününden ayrılırken yeni rotamızı Kalkan – Kaş – Kekova olarak belirledik. Akdeniz'in 3K güzelliklerine doğru yapılacak seyir için hazırlıklarımızı Gemiler adasında tamamladık. Geceyi de bu tarih kokan adanın kıyısında geçirdik. Sabahın alaca karanlığında kalkarak çarşaf gibi denizde Güneye doğru süzüldük. Yarım saatlik sakin bir seyirden sonra kelebekler vadisi olarak bilinen Ködürümsü koyuna ulaştık. Kıyıya iyice sokularak demirledik. Denize dimdik çakılan kaya dağların görüntüsü çok etkileyici ve gizemli. Vadinin derinliklerine doğru süzülen Güneş'in ilk ışıkları toprağa ulaşırken zorlanıyor. Vadiyi kaplamış olan ince sis tabakası ise esrarengiz görüntünün bütün doğasal gücünü sergiliyor. Vadiye girdiğimizde havada uçuşan rengarenk binlerce kelebek dans gösterileriyle sizlere renklerin senfonisini armağan ediyor. Doğa aşığı insanlar için mutlaka gelinip görülmesi gereken eşsiz bir köşe. Sabah kahvaltısını turistlerle birlikte büyük bir keyif içinde vadinin ve masmavi denizin arasındaki yeryüzü cennetinde yaptık. İnanın buradan ayrılmak çok zor, sanki hipnotize olmuş gibiyiz. Kendimizi doğanın o karmaşık, o kadarda etkileyici ve gizemli dünyasının henüz keşfedilmemiş sırlarının esrarengiz akıntısına bıraktık. Kelebekler vadisinin etkisinden kurtulamadan vira demir derken, gözlerimiz dümen suyunda yeni düşler arıyordu. Rotamız üzerinde bulunan Sönbeki burnunu döndükten sonra bir saat içinde Karaca burnunun kuzey rüzgarlarına karşı koruduğu sessizliğin uyuduğu Burguncuk koyunun en dip köşesine demir attık. Burası öğle yemeği ve denize girmek için çok uygun bir yer. Deniz ışıl ışıl parlıyor su o kadar berrak ve mavi ki dipteki en küçük çakıl taşlarını bile beş altı metreden görebiliyorsunuz. Doğanın bakir kalmış her köşesi birbirinden ayrıcalıklı güzellikleriyle insanı hayranlık duygularına boğuyor. Rüzgar dışarda yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladı. Hava sertleşmeden Kötü burnu ve ardından da Yedi burunları geçmemiz gerekiyor. Çünkü önümüzde görebileceğimiz o kadar çok güzel koylar var ki herkes onun heyecanı ve beklentisi içinde. İşte yaşamdan zevk almak diye buna denir. Böylesine güzel yerler insanı inanın ki yaşam anlayışını ve hayata bakış felsefesini değiştiriyor. Bizler, Ege ve Akdeniz'in efsane sularında Poseidon'un izlerini takip ederek, yeni dalgaların tepelerindeki köpüklerde seyrimize devam edeceğiz.

Bu yazı toplam 1732 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.