Ekol Lojistik, nereye koşuyor?

Ekol Lojistik, son birkaç yıldır ezber bozan işlere imza atıyor. Avrupa’ya blok tren taşımacılığıyla başlayan süreç, kendi yükünü elleçleyeceğini açıkladığı bir ro-ro şirketi kurmaya kadar vardı. Aldığımız duyumlara göre, şimdi de Grimaldi’den iki gemiyi daha filosuna katmak için düğmeye basmış. Birkaç ay önce sadece kendi yükünü elleçleyeceğini açıklayan bir firma, aradan çok kısa bir süre geçmesine, çalıştırdığı gemiler yüzde 50 doluluk oranını ancak aşmasına karşın, niye iki geminin daha riskini almaya soyunur? Bu sorunun yanıtı oldukça basit: Üçüncü şahıs yükleri elleçlenecek.

ŞEYTANIN AVUKATLIĞINI YAPMAK

Acaba, Grimaldi’den alınacak iki gemi daha sonraki günlerde oluşması muhtemel bir havuz sistemi için mi düşünülüyor? Ekol Lojistik’in ro-ro işine gireceği dakikalarda aldığımız bir duyumu, yalnızca seçim sürecine halel getirmemek adına görmezden geldik. Kesilen faturalardan sonra tanıştığımız Alternative Taşımacılık A.Ş’nin kuruluşunu, müflis UND Deniz’in yönetim kurulu üyelerinden Hakan Yılmaz gerçekleştirmişti. Sayın Ahmet Musul bir türlü açıklamak istememişti ama özel olarak sorduğumuzda, ‘tecrübelerinden yararlandığımız bir arkadaş’ demekle yetinmişti. Hakan Yılmaz, yalnızca tecrübeli olduğu için mi UND Deniz’in daha önce çalıştığı, şimdi adları Hatce, Paqize ve Qezban olan gemilerin kiralanmasına aracılık etmiş ve Alternative Taşımacılık A.Ş’nin kurulma sürecine önderlik etmişti. Filoya katılacak iki gemiyle birlikte sayı 5’e çıkıyor. Kimse, bizi 5 gemiye ulaşacak bir filonun yalnızca kendi yükünü taşıyacağına ikna edemez.

EKOL, ZATEN 3. ŞAHIS YÜKÜ ELLEÇLİYOR?

Ekol Lojistik, Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul’un dediği gibi yalnızca kendi yükünü mü taşıyor? Bu sorunun yanıtı da hayır. Çünkü Ekol, aralarında Arçelik’in de bulunduğu başka firmaların da yükünü elleçliyor.  Ekol Lojistik’in bu yaklaşımı, diğer lojistik şirketlerinden bir adım önde olması nedeniyle haksız rekabete neden olabilir. Çünkü, fiyatları artık kendi belirleyecektir. Bunu da direkt kendi üzerinden değil de, işbirliği yaptığı taşeron firmalar aracılığıyla gerçekleştirebilir.  Buradan da en büyük darbeyi kara nakliyesi alır. Kara nakliyecisiyken konteyner de elleçler, fiyatları düşürürsen bu sıkıntı yaratır. Ekol, açıklamalarında ‘Ben U.N Ro-Ro’ya konteynerleri üst üste koyup bu işi geliştirecektim’ demiş, UN Ro-Ro da ‘müşterimi korumak zorundayım’ diye reddetmişti. Aslında doğru yerden bakılınca, Un Ro-Ro’nun  sektörü koruduğu söylenebilir. Konteynere müsaade edilseydi, daha o günden başlayarak kara nakliyesi pazar kaybına uğrayacaktı.

Bu yazı toplam 5853 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum