Dr. Güntürk Üstün

Dr. Güntürk Üstün

Cumhuriyet Dönemi Renkli Ray Serüvenimizin Kimi Belgeleri (4)

Beğenseler de beğenmeseler de, LOJİPORT’taki köşemin sürekli (?) takipçisi değerli okurlara seslenmek istiyorum öncelikle bu pazar günkü yazımın desteğiyle! Bugün kendileriyle (ve arada bir de olsa, LOJİPORT’ta yazdıklarımla ilgilenen okuyucularla) ilgilerini çekeceğini umduğum bir yazı ve fotoğraf galerisi dizisinin 4’üncü ve son bölümünü paylaşacağım.

İlk iki kısmını birer hafta ara ile Mayıs 2018’de, 3’üncüsünü Temmuz 2019’da hep bu sütunda yayınladığım ve hatırı sayılır bir ilgi uyandırdığını tahmin ettiğim bol resimli yazı dizimin yeni ve son bölümünde sizlere yine Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren inişli çıkışlı bir evrim örneği sergileyen ulusal ray serüvenimizden resimler ve çeşitli belgeler eşliğinde kesitler aktarmaya çalışacağım. Bahsi geçen evrimsel demiryolu ve demiryolculuk sürecinin 1923 senesinden günümüze kadar uzanan, renkli olduğu kadar da tarihi ve ders alınması gerekli unsurlarla örülü olduğunu düşündüğüm hayli uzun zaman parçasına tanıklık eden görsel malzemelerle karşılaşacaksınız yazımın yan tarafında yer alan ve LOJİPORT yayın ekibinin her zamanki sabırlı desteğiyle meydana getirdiğim “Foto Galeri” bölümünde!

foto-galeri.gifRaysever kimliğinden hep hoşnut bir şair-yazar olarak bugün, sizlere önce övünçlü ve umutlu sonra çileli ve karamsar ve en sonunda yeniden övünçlü ve umutlu devrelere ulaşmış Cumhuriyet Dönemi demiryolculuğumuzda farklı kurum ve kişilerce farklı zamanlarda yayınlanmış sayısı oldukça kabarık basılı tanıtım malzemelerinden derlenmiş, resim/fotoğraf ağırlıklı mütevazi bir kesit sunacağım. Nasıl mı? Ülkemizin 1920’li yıllarının ortasından, geride bıraktığımız 2019 senesinin bitimine kadarki zaman diliminde Demiryolları işletmemizin [DDY-TCDD-TCDD Taşımacılık] afiş-reklam-broşür-kartpostal-yolcu tarifesi şeklinde zamanında bir hayli ses getirmiş basılı dökümanlarına birlikte göz atmakla! Yazımın yan kısmındaki “Foto Galeri” başlığına tıklamakla göreceğiniz belgeleri epey basılı kaynağı ve sınırlı kişisel arşivimi olabildiğince titizlikle tarayarak meydana getirdim ve artık yararlanabileceğim kaynaklar kuyusunun da kuruduğunu burada hazır yeri gelmişken vurgulamalıyım. Söz konusu bir tür kronolojik görsel liste, tıpkı tüm diğer listeler gibi, tam/eksiksiz değildir [Hele, doğal olarak bir de TCDD dökümantasyon merkezi arşivi ile kütüphanesine erişme şansımın bulunmadığını hesaba katarsanız] ve zaten kusursuzluğu yakalamak gibi bir kaygısı da kesinlikle yoktur. Dileyen demiryolu meraklısı ilgili görsel listeyi elbette kendi beğenileri doğrultusunda daha da zenginleştirebilir, hatta galerideki fotoğrafların ve dökümanların orijinallerinden bulabileceklerini koleksiyonuna eklemeyi de hedefleyebilir.

Tıpkı daha önceki benzer temalı üç yazımda vurguladığım gibi, 1920’li ve 1930’lu yılların olanaksızlarıyla güçlüklerine rağmen, ülkemizde çağdaş ve ulusal bir demiryolları işletmesinin temellerinin atılmasına olan özgün ve özverili katkılarından dolayı başta ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve ömürlerini “kanatlı tekerleklerin” raylarda uçarcasına güvenli biçimde yol almasının sağlanmasına adamış tüm demiryolcuları burada bir defa daha saygıyla anarak, kendilerini içtenlikle selamlıyor ve aynı ulaştırma vizyonunu yılmadan, sarsılmaz bir kararlılıkla sürdürecek olanlara da, LOJİPORT’taki bu köşe yazım aracılığıyla çalışmalarında engellerden olabildiğince uzak başarı dileklerimi iletiyorum. Takdir edeceğiniz üzere, her meslek dalında olduğu gibi, demiryolculuk mesleğinde de varılması gereken noktaların niteliğiyle niceliği daima dünden daha iyiye erişmek olmalıdır.

tcdd-4.jpg

Ülkemizdeki demiryolu ulaşımının temelleri Batı’nın fazla gerisinde kalmaksızın, Osmanlı İmparatorluğu döneminde atılmış olup, Cumhuriyetimizin ilanı yani Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milli bir devlet demiryolları idaresinin kurulmasından sonra süratle inşa edilen yeni hatlar ile var olan “demir ağlar”ımız genişletilmiştir. Topraklarımızdaki demiryolu ulaşımı 20’nci yüzyılın ortalarına kadar gerçekten örnek bir gelişim göstermiş, ancak sonraki dönemlerde karayolu yatırımlarına verilen hayli tartışmalı sebeplerle yüklü ağırlık yüzünden demiryollarımıza yapılan yatırımlar müthiş derecede azal(tıl)mıştır. Dünyada gelişen demiryolu araç ve altyapı teknolojilerinin mevcut tren hatlarımıza aktarılamaması veya geç aktarılması ulusal demiryolu ulaşımımızın gelişimini ne yazık ki kaçınılmaz biçimde yavaşlatmıştır. Bununla birlikte, özellikle 2003 yılından sonra ülkemizdeki demiryolu yatırımlarının yeniden önemli ölçüde ağırlık kazanmaya başlamasıyla raylı sistemler teknolojilerindeki baş döndürücü ilerlemeler Türkiye’de inşa edilen-edilecek hatlara ve bu hatlar üzerinde faaliyet gösteren-gösterecek cer araçlarına yansıtılmaya başlanmış ve İZBAN, Marmaray, Başkentray, YHT gibi kayda değer büyük projeler hayata geçirilmiştir.

Eski ve yeni teknolojileri bünyesinde barındıran ülkemiz demiryolları gerek çeken ve çekilen araçları gerekse de başta garlar, istasyonlar, depolar, atölyeler ve çeşitli üretim tesisleri olmak üzere bütün hizmet yapılarıyla ilginç ötesi diye tanımlanabilecek bir demiryolu mirasına sahiptir. Dolayısıyla bu zengin ve önemli mirasın ortadan kaybolmayıp yaşatılabilmesi amacıyla bütüncül koruma yaklaşımları geliştirilmesinin koşulsuz zorunluluğuna gönülden inandığımı belirtiyor ve şu satırları okuyan bütün demiryoluseverlere, kısa sürecek de olsa, “Keyifli Seyirler” dileklerimi gönderiyorum. Ayrıca yakın veya uzak gelecekte, ulusal demiryolculuğumuzun ayrıntılı tarihini “cer parkı” bağlamında kitaplaştırmak niyetindeki her milletten trensevere de şimdiden “Kolay gelsin” demek istiyorum. Elbette Almanya’daki üretimlerini takiben toplam 16 adet olarak 1950’lerin başında Türkiye Cumhuriyeti raylarındaki görkemli fakat bir o kadar da üzünçlü kariyerlerine başlayıp, 1970’lerin sonunda sessizce emekli edilmelerini takiben, tek bir dizisi (haydi dizisini bırakalım, tek bir motrisi) bile ileriki nesiller için korun(a)mamış sevgili “MT 5300” kardeşlerimi unutmadan, unutturmadan!

Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.

 

Bu yazı toplam 2309 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum