Vergisiz yakıt çelişkisi

Vergisiz yakıt çelişkisi

Boğazlarımızdan geçiş yapan yabancı bayraklı gemilerin, uluslararası kurallar gereği yüzlerce ton vergisiz yakıt alabildiğine dikkat çeken Mobydick...

Boğazlarımızdan geçiş yapan yabancı bayraklı gemilerin, uluslararası kurallar gereği yüzlerce ton vergisiz yakıt alabildiğine dikkat çeken Mobydick Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Neşat Akgül,  Türkiye'nin ihraç yükünü taşıyan TIR'lara ise 550 litre kısıtlaması getiriliyor. Avrupa'ya giden her TIR, en az 1.700 litre yakıtı dışarıdan temin etmek zorunda. Bu da, milyonlarca dolarımızın yurtdışında kalması anlamına geliyor" diye konuştu.

Uluslararası nakliyeciler, ÖTV'si indirilmiş yakıt kullanır. Çekiciler için 550 litre, frigolar için artı 550 litre hakları var. Diğer taraftan İstanbul ve Çanakkale boğazlarını kullanarak yılda ortalama 60 bin gemi Akdeniz?den Karadeniz?e, Karadeniz?den de Akdeniz?e gider. Bu uluslar arası geçiş sırasında gemiler ister Türkiye?de boşaltma yapsın, isterse de yapmasın ihtiyacı olan yakıtı alabilir.

Neşat Akgül, aslında yeni bir şey söylemiyor. Ama, onun rahatsızlığı, yıllardır durum böyleyken sektörün en üstteki örgütü UND,  niçin sürekli gündemde tutmuyor, tüm itirazı buna. "Bu durum, benim gibi ihraç malı taşıyan birçok nakliyecinin de sorunu aslında, ama bizler bireyiz. Çözüm adımlarının yolunu ancak örgütlü güçler atabilir" diyen Akgül, boğazlardaki imtiyazı da bir örnekle açıklıyor: "Örneğin, Ukrayna'nın bir limanından gemi kalktı, yükü önemli değil. Brezilya, ABD, İspanya gibi herhangi bir ülkeye gidecek, boğazlardan geçerken yüzlerce ton vergisiz yakıtı hiçbir miktar ve kısıtlama olmaksızın alabilir. Bunu sahibi Türk de olsa yabancı bayraklı her gemi alır. Ben, bu durumu anlamakta güçlük çekiyorum. Bir Rus gemisi, Türkiye?nin hiçbir ithalat ve ihracatına karışmadığı halde, İstanbul Boğaz yolunu kullandığı için dilediği miktar yakıtı alır. Bu sisteme karşı değilim. Çünkü, bizim gemilerimiz de, yurtdışında vergisiz yakıt alabiliyor. Karşı çıktığım ve anlayamadığım, bizim TIR?larımız Türkiye?nin ihraç yükünü taşıyor biz bunu neden alamıyoruz?"

Ülkemize ödeyeceğimiz parayı dışarı bırakıyoruz

Karayoluyla İstanbul?dan Avrupa ülkelerine gidiş gelişin ortalama 7 bin kilometreyi bulduğunu ifade eden Neşat Akgül, ?Bu gidiş-geliş esnasında 2.300-2.400 litre motorin kullanırız. Tenteli araç, en az 1.700 litre yakıtı dışarıdan almak zorunda. Avrupa?daki birçok noktada motorin fiyatı 1.15 Euro civarında. Kapıda ise 0.70 cent. Yani, iki misli bir parayı Avrupa ülkelerinin kasasına bırakıyoruz. Bunun iki türlü yansıması oluyor. Birincisi taşıma maliyetlerimiz yükseliyor, ikincisi ise dövizi dışarı bırakıyoruz. Transit geçen gemiye veriyorsun, ihraç yükü taşıyan TIR?a niye vermiyorsun?? diye konuştu.

İtalyan yetkililer araçlarımızı keyfi bekletiyor

Avrupa ülkelerine dondurulmuş gıda taşıdığını belirten Neşat Akgül, özellikle Trieste?de yaşadıkları sorunları da şu sözlerle özetliyor: ?Nasıl engellemelerle karşılaştığımı en iyi ben bilirim.  Örneğin Bursa, Çanakkale çıkışlı dondurulmuş sebze taşıyoruz.  Trieste?de veterinerler gelişigüzel araçları durdurarak bekletmeye alıyor. Benim aracımın 15 gün beklediğini bilirim. Bu kadar sürede yaşanan yakıt kaybı, navlun kaybı, iş gücü kaybı önemli boyutlara gelmiş durumda. Tamamen keyfi bir uygulama. Her ay 7-8 aracımız analiz gerekçesiyle İtalya?da bekletiliyor. Biz, bu durumdan kaynaklanan sorunları kime anlatalım? İtalya?nın da ihraç ettiği ürünlerden taşıyorsanız yandınız. Biber, sardalye taşıyorsanız beklersiniz, ama gümüşbalığı taşıyorsanız kimse sizi durdurmaz. Frigo taşımacılığı, Türkiye?nin gerçek ihracatını gösterir. İthalata dayalı birçok ihraç ürünü var. Hammaddesi ya da yardımcı ürünü dışarıdan gelir, burada işlenir gider. Ama, frigorifik taşımacılığa konu ürünler gerçek ihraç ürünleridir. Ben, kişisel olarak bu sorunumu İtalyanlarla mücadele edip anlatamam. Yine, burada da UND?nin sorunu uluslararası boyuta taşımak için önayak olması lazım.?

Uluslararası standart 4.10 mu? 4.05 mi?

Yine ?ancak bizim ülkemizde yaşanabilir? denilen bir olayı da aktardı bize Neşat Akgül. Araçlarını rutin muayene için araç muayene istasyonuna göndermiş. Gerisini de onun ağzından aktaralım: ? Muayene istasyonlarına araçlarımızı gönderdik. Uluslararası normlara göre yükseklik 4 metre 10 santimdir. Ama, araç muayene istasyonlarımız ?4 metre 5 santimi geçmeyecek? diyor. Bütün araçlarımız uluslararası normların gerektirdiği gibi 4 m. 10 cm. yüksekliğinde. Muayene istasyonu dayatınca, biz de araçların hepsinin lastiklerini indirerek sorunu çözümledik, traş edecek halimiz yoktu. Yine UND?yi aradık, ?bizim de böyle bir duyumumuz var, üzerinde çalışıyoruz? dediler, ama gelişen bir şey yok.?

Selçuk ONUR - LOJİSTİK EKİPMANLAR

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.