Ulusoy soyadı hacizle anılmayı hak etmiyor

Türkiye’de otobüs ile yolcu taşımacılığı denilince akla gelen ilk firmalar arasında sayabileceklerimizin başında Ulusoy ve Varan gelir. Ama ne yazık ki, 2012 yılında en büyük rakibini bünyesine katan Ulusoy, bu değerli markayı ancak 4 yıl taşıyabildi. Bugünlerde kendi markası da, yok olma tehdidi altında.

Yalnız hemen burada göz ardı edilen bir ayrıntının altını çizmek lazım. Ulusoy Seyahat’e gelen hacizler, Ali Osman Ulusoy Şirketler Grubu’nu kapsamamaktadır. Çünkü, yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 25 Aralık 2015 tarihinde yollarını ayıran şirket, yalnızca Karadeniz merkezli olarak yeni bir logo ve “Geçmişten Geleceğe Güvenle” sloganı ile otobüs taşımacılığını sürdürüyor.

ÇÖKÜŞÜN BAŞLANGICI

Baba Saffet Ulusoy’un vefatından sonra işlerin tamamen başına geçen ve holdingin yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna oturan Haluk Ulusoy, grupta ilk dönemde dengeli bir yönetim stratejisi izledi. Ardından yakın zamanda, geleceğe dönük iddialı hedefler ortaya koydu.

Aslında ilk sinyal, ismi Ulusoy’la özdeşleşen Ulusoy Seyahat Genel Müdürü Mustafa Yıldırım’ın Haziran 2015’te, en önemli rakipleri Metro Seyahat’in başına geçmesiyle gelmişti. Yani gemiyi önce kaptan terk etmişti. Çünkü, merhum Saffet Ulusoy’un Varan’ın satın alınmasından sonra büyük bir övünçle “Bizim 30 yılda yapamadığımızı Haluk 8 ayda gerçekleştirdi” dediği oğul Haluk Ulusoy, ailenin yıllardır ana işi olan taşımacılığın yanı sıra, birçok iş kolunda da faaliyet göstermeye başlamıştı. En büyük yatırım olarak girdiği enerji işinde ise işler hiç de iyi gitmiyordu. Eski Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun Genel Müdürlüğünü yaptığı İlk Enerji’nin Sinop’ta başlattığı HES yatırımları, çevre sorunları nedeniyle bir türlü başlayamadı. Ayancık bu yılın başında mühürlendi.

Geçen yıl bir ara kız kardeşlerin Haluk Ulusoy’a karşı darbe yaptığı ve görevden uzaklaştırdığı iddia edildi. Hatta Haluk Ulusoy’un imza yetkisini de elinden alan 4 kız kardeş, şirketin Genel Müdürlüğü’ne de Selma Ulusoy Koçak’ın oğlu Cem Koçak’ı oturtmuştu. İşte bu sıkıntıların yansımaları bugünlerde birer birer ortaya çıkıyor. Saffet Bey’in varisleri bu yılın başında 40 yıllık Varan’ı kapattı. Yolcu taşımacılığında çok önemli bir marka tarihe gömüldü. Geçtiğimiz günlerde ise 26 adet Man, Neoplan otobüsünün haczedilerek satışının yapılmasının ardından, şimdi de firmaya ait 30 adet Temsa Safir haczedilerek otoparka çekildi. Son olarak Basın Ekspres yolundaki büyük arsanın da satışa çıktığı konuşuluyor.  Ayrıca aile bireylerinin evlerine de haciz gittiği belirtiliyor.

Türkiye’de başarıyı simgeleyen “alaylı” kategorisinin son temsilcilerinden olan Saffet Ulusoy’un imparatorluğu maalesef çatırdıyor. Yaşananları, gereken adımların zamanında atılmaması ve yeterince kurumsallaşamamanın faturası diye açıklamak pek de yanlış olmaz.

Ulusoy Ailesi’nde yaşanan bu kötü gidişin sona ereceğini umuyor, Ulusoy isminin yine başarılı projelerde yer bulacağına inanıyorum.   

Bu yazı toplam 10993 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum