Son yıllarda navlunların yüksek seviyelerde seyretmesi, donatanların gemilerinin bakım tutumuna ve dolayısı ile gemi performanslarını pozitif yönde etkiliyor. Bu gemilerin hurdaya gitme sürelerini uzatırken, daralan sigorta marketleri sebebi ile donatanlar veya gemi isletmecilerinin de alternatif marketlere gitmesine neden oluyor.
Türk Loydu veya IACS member klaslı 30, 35 yaşına kadar olan gemilere çeşitli güvenilir marketlerden farklı teminatlar sağlanabildiğini söyleyen Marsh Sigorta Brokerlik, Marine Grup Müdürü Kaptan Kutlay Özmenlikan, donatanların ve gemi işletmecilerinin esnek H&M teminatı sunan marketlere ve bu marketlerdeki sigorta şirketlerine dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayarak ?Donatanlarımızın veya Gemi İşletmecilerimizin Doğu Avrupa marketlerinden daha düşük primli ve/veya geniş Tekne Makine(H&M) teminatları yerine, daha pahalı, hatta mukayese yapılan sigorta şirketinin finansal yeterliliği, reasürans yapısı göz önüne alınırsa daha dar bir teminatı Türk sigorta şirketlerinden, Lloyds/Londra, Batı Avrupa ve İskandinav marketleri gibi güvenilir marketlerden almalarını önemle tavsiye etmekteyiz? dedi.
Son 5 yıldır denizcilik sektöründe yaşanan gelişmelerin sigortacılık sektörüne etkilerini değerlendiren Marsh Marine Bölüm Müdürü Kaptan Kutlay Özmenlikan, donatanların ve gemi işletmecilerinin; güvenilir sigorta marketlerinde yer alan finansal yapıları güçlü sigorta şirketleri ile risklerini sigortalamalarını ve bu tip işlerde uluslararası bir sigorta brokerini çözüm ortağı olarak kullanmalarını tavsiye etti. 5 yıldır deniz kazalarında ve gemi hasarlarında adetsel anlamda artıştan ziyade iniş olduğunu belirten Özmenlikan, ancak hammadde ve onarım maliyetlerin yükselmesiyle toplam hasar tazminat tutarlarının çok arttığını vurguladı. Özmenlikan: ?Önümüzde ki yıllarda özellikle P&I sigortalarında ciddi artışlar beklemekteyiz. Bu senenin, ilk altı ayındaki P&I kulüp hasar değerlendirmelerine bakıldığında önümüzdeki sene için P&I kulüplerinin 2008 senesi için %10 ile %15 arasında genel artışlar talep etmesini beklemekteyiz. Hasarların gemi sayısı bazında azaldığı bir dönemde P&I sigorta primlerinin neden artış gösteriyor, niye indirim olmuyor diye düşünülebilir; Petrol fiyatının artışı, sırayla her turlu hammadde, ürün, gemi saçı fiyatlarını ve de en sonunda işçilik maliyetlerinin artmasına sebep olmuştur. Örneğin, Bundan 6 yıl önce 200 bin dolara yapılan bir gemi onarımı günümüzde 600 bin dolarlara ulaşmıştır. Bu taşınan yüklerin değeri ve gün kayıplarının maliyeti acısından da durum farklı değil. Yine örnek olarak yine 6 yıl önce 2 veya 2,5 milyon dolarlık piyasa değeri olan bir geminin değeri ise şimdi 4,5 milyon dolarlara ulaşmaktadır. Uluslararası Sigorta brokerleri ile çalışan donatanlarımız veya gemi işletmecilerimiz, bu P&I artışlarından en az şekilde etkileneceklerdir. Sebebi ise; bu brokerler sadece isimleri ile değil, yerel portföyleri ve özellikle global anlamdaki portföyleri ile gerek P&I gerekse de H&M sigortacılarından sigortalı lehine kararlar alabilmektedirler.? şeklinde konuştu.
Doğu Bloğu menşeli poliçe alırken dikkat!
Riskli sigorta marketlerine de değinen Özmenlikan, şunları söyledi: ?Navlunların geçmişe göre yüksek seviyede seyretmesi sebebiyle gemilerin hurdaya gitme sürelerini arttırmakta. Özellikle Tekne Makine(H&M) sigortacıları da hasar istatistikleri çok yüksek olduğu için yaşlı gemileri sigortalamaktan imtina ediyorlar. Ancak günümüzde neredeyse her yaştaki gemiye teminat bulunabilen bazı sigorta marketleri var. Özellikle Doğu Bloğu ülkelerinde bu imkan daha fazla. Bunların bazılarında poliçe teminatı çerçevesinde meydana gelen hasarlarda tazminat taleplerinin sigortacılar tarafından karşılanabilirliği konusunda şüpheliyiz. Sektörden edinilen genel bilgilere göre bu marketlerden hasarının tamamını tahsil eden donatan veya işletmeci sayısı da oldukça düşüktür. Bizim üzerinde önemle durduğumuz; donatanlarımızın veya gemi işletmecilerimizin Doğu Avrupa?dan alacakları daha düşük primli ve/veya geniş tekne makine (H&M) teminatları yerine, nispeten daha yüksek primli ve hatta mukayese yapılan sigorta şirketine göre daha dar bir teminatla Türk sigorta şirketleri, Lloyds/Londra, İskandinav ve Batı Avrupa gibi güvenilir marketlerle çalışmalarının daha doğru olacağına inanmaktayız.?
Seferlik P&I teminatları riskli
Havuz üyesi kulüpler ve sabit prim ile P&I teminatı sunan kuruluşlar diye P&I kulüplerinin iki sınıfa ayrılabileceğini söyleyen Özmenlikan, bunların dışında seferlik teminat veren yine Doğu Bloğu menşeli esnek P&I kuruluşlarının olduğuna dikkat çekti. Bunların da birçoğunun reasürans, dolayısı ile kuvertürleri konusunda ciddi şüphelerimiz var? diyen Özmenlikan, ?Bunlar karasularımız, özellikle liman sınırlarımız ve boğazlarımız için büyük risk taşımakta. Bu esnek kulüplerden sigortalanan bir geminin boğazlarımızda veya liman sınırlarımız dahilinde bir kaza yapması sonucu oluşacak maddi sorumluluğunun en sonunda Devletimiz tarafından üstlenilmesi yüksek ihtimaldir. Montrö sözleşmesini ihlal etmeden, Ulaştırma Bakanlığımızın ve Denizcilik Müsteşarlığımızın bu konuda çok ciddi araştırmalar ve sonucunda önlemler alması gerektiğine inanmaktayım. Bu kurumlarımızın oluşturdukları uygun bulunan P&I klup listesindeki isimler için çeşitli otoritelerden görüş alınmalı. Hatta oluşturulacak listedeki sigortacıların belirli aralıklarla finansal yapılarının incelenmesi gerek? dedi.
Yükselen yıldız; Charterer?s Liability
Gemi kiralayan firmaların, gemi kiralarken üstlendikleri finansal yükümlülükleri ve sözleşmesel sorumlulukları güvence altına alabileceği Charterer?s Liability(kiracı sorumluluk sigortası) adı altındaki teminatın önemine dikkat çeken Kaptan Özmenlikan, bu teminatın özellikle son 5 yılda ülkemizde daha yaygınlaştığını ve önümüzdeki yıllara da damga vuracağını ifade etti. Bu konunun hem Gemi kiralayan kuruluşların, hem de donatanlar veya gemi işletmecileri tarafından titizlikle elleçlenmesi gerekliliğini ifade eden Özmenlikan, ?Özellikle donatanların veya gemi işletmecilerinin, sorumlu olmaları durumunda hasarlarını gemilerini kiralayan firmalardan direk veya sigortacısının rücu prosedürü ile talep etme hakkı bulunmakta. Bu sebeple de gemi kiralayan firmalarımız global dünyaya ayak uydurmakta, bu tip teminatı alma konusunda büyük adımlar atılmıştır. Önümüzdeki yıllarda da en gündem de ve en popüler sigorta çeşidi olmaya da aday olduğunu söyleyebiliriz? diye konuştu.
Gemi İnşa poliçeleri yurt dışına göre farklı
Anahtar teslim gemi inşa etmemeleri nedeniyle Türkiye?de gemi inşa sigortalarında değişik poliçeler olduğunu söyleyen Özmenlikan, ?İngilizce?de builders risk denilen sigorta şekli, gemi inşa edenin risklerini güvence altına alan bir sigorta. Yurt dışında tersaneler anahtar teslimi gemi yaptığı için tamamen tersanecinin risklerini güvence altına almakta. Türkiye?de durum faklı. Tersane arazisini kiralayabilmekte veya sadece saç işçiliğini yapmakta donanımını ise armatör veya proje sahibi yapmakta. Doğal olarak builders risk kapsamına sokabilmek için hem tersaneyi hem proje sahibini sigorta kısmına koyarak her ikisinin de risklerini güvence altına almaktayız. Gemi inşa sigortası, tersanedeki süreci, geminin kızaktan atılmasını, deneme seferlerini, kısaca geminin ilk ticari seferine kalkmadan, tüm bayrak devleti ve klas sertifikalarının tamamlanması ile sona eren bir sigorta teminatıdır? diye konuştu.
Türk sigorta şirketleri pazara paralel gitmedi
Türk sigorta şirketlerinin, risk kabul kapasitelerinin günümüz şartlarının bir miktar gerisinde kaldığını düşünen Özmenlikan, artan gemi inşa maliyetlerinin ortaya çıkan sigorta bedelinde(piyasa değeri) de artış yarattığını belirterek şöyle devam etti: ?7, 8 sene öncesinde 5 milyon dolar sigorta değeri ile teminat sağlanan bir geminin bugünkü sigorta teminatı 10 milyon doları bulabiliyor. İkinci el fiyatları da bu oranda artış göstermekte. Fakat Türkiye?deki sigorta şirketlerinin kendi başına fiyat ve teminat belirliye bildikleri trete kapasiteleri bu mertebede artış göstermedi. Türkiye?de sadece iki sigorta şirketinin 10 milyon dolara yaklaşan trete kapasiteleri mevcut, trete kapasitelerinin üzerinde kalan kısmı için Türk sigorta şirketleri reasürans adı altında yurt dışından destek almaktadırlar. Tuzla tersaneler bölgesinde inşa edilen ve15 milyon dolara inşa maliyeti olan bir geminin market değeri 20-25 milyon doları bulabiliyor. Bazı teknelerin sigorta bedelleri, piyasa değerleri bu rakamlarında üzerinde olabilmekte. Türk sigorta şirketlerinin bu riskleri kendi kapasiteleri ile teminat altına almaları olası olmamakta.??
P&I teminatlarında yer alan Sorumluluk limiti artırılmalı
IGA üyesi P&I kulüpleri dışında yer alan fiks primli P&I teminatı veren kuruluşların Sorumluluk limitlerine(limit of Liability) özen gösterilmeli. Petrol fiyatlarının tırmanışı ile gerek taşınılan yükün değeri, onarım maliyetleri, yedek parça tutarları v.b. ciddi artışlar göstermiştir. P&I poliçelerinde yer alan sorumluluk limiti gözden kaçırılmamalıdır. Minimum 20-25 milyon dolarlık bir teminat alınmasını tavsiye etmekteyiz. 500 milyon dolar ve hatta 1 milyar dolarlık Sorumluk limiti her zaman sizlerin lehinedir.
Navlunların ve yüklerin çok büyük değerlere ulaştığı bugünkü denizcilik marketinde armatörlerin ve gemi işletmelerinin riske girmekten kaçınmaları gerektiğini vurgulayan Kutlay Özmenlikan, kendilerini korumak için Freight Defense & Demurrage sigortası almalarını tavsiye etti. Özmenlikan, ?Freight Defense & Demurrage sigortası sayesinde anlaşmazlık yaşadığınız kiracı ile teminatı giren konularda sigortalıya avantaj sağlamakta; navlun kaybı, ştarya, surastarya talepleri konusunda hukuksal destek vermektedir.
Marine Sigorta brokerliği ekip işidir
Marsh Sigorta ve Reasürans Brokerliği AŞ bünyesinde yer alan marine departmanında, 8 kişilik dinamik bir ekiple Türkiye'de denizciliğe hizmet verdiklerini söyleyen Marine Grup Müdürü Özmenlikan, sektörde önemli bir paya sahip olmak, her biri bulunduğu bölgede güçlü ilişkiler ve deneyim sahibi olan Marsh ofislerinin avantajlarını müşterilerine yansıtmak; böylece Tekne Makine, P&I, gemi inşa sigortaları ve diğer risklerin sigortalanmasında ülkemizde çözüm ortağı olmaktan mutlu olduklarını ifade etti.
Diğer taraftan; dünyada yer alan finansal yapısı kuvvetli sigortacılarının portföyünde çok ciddi bir payı olan Marsh, aynı zamanda P&I Kulüplerinin gelirlerinin yaklaşık dörtte birlik kısmını da Marsh ofislerinin sağladığını ifade eden Özmenlikan şöyle devam etti: ?Marsh?ın Türkiye?de ve yurtdışında faaliyet gösteren bine yakin marine ekibinin yoğun ve kollektif olarak çalışması; donatanlarımız, gemi işletmecilerimiz kadar, Türk sigorta şirketlerinin de dikkatini çekmiştir.
Türk sigorta şirketlerinin yoğun olarak çalıştığı uluslararası reasürans brokeri olmakta bize ayrı bir gurur vermektedir.
Türkiye Marsh Marine Departmanı denizcilikle ilgili her türlü risk alanında hizmet veriyor ve bunların başında gemi sigortaları, sırayla; tersaneler, limanlar ve marinalar geliyor. 2007 başı itibariyle birçok alanda sadece Marsh müşterilerine sunulan özel fiyat ve teminatlar, müşterilerimizin sabit giderlerini düşürmeye buna mukabil teminat çerçevesini genişletmeye yöneliktir. ?
Sigorta şirketi size zarar verebilir
Marsh olarak en önem verdiğimiz husus; teminatın yanında, finansal yeterliliği güçlü olan sigortacılarla(underwriter) Tekne Makine risklerinizi teminat altına almaktır. Sigortalının talebi doğrultusunda hareket ettiğimiz gibi, çeşitli güvenilir marketlerden teklifler toplamakta ve hatta riskleri marketler arası paylaştırarak ekonomik anlamda da müşterimize imkan tanımaktayız. Lloyds/Londra, Batı Avrupa ve İskandinav ülkelerinden topladığımız teklifleri müşterilerimize sunmak, müşterilerimiz ile değerlendirerek birkaç markette plasman yaparak kendilerine ekonomik çözümler sunmaktayız.
Uluslararası sigorta brokerlerinin diğer bir avantajı da bünyelerinde barındırdıkları ekipler sayesinde her sigorta branşında olduğu gibi, Tekne Makine sigortacılarının(u.w.) ve P&I kuruluşlarının finansal yeterliliklerini her yıl belirli aralıklarla incelemeleridir. Bu sayede uluslararası brokerlerin, finansal yeterliliği zayıflamış sigortacılar konusunda müşterilerini bilgilendirme şansı vardır. Sektörde uzun yıllardır bulunanlar yaklaşık 10 sene öncesinde faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan Ocean Marine Mutual adlı P&I kuruluşunun üzüntülü hikayesini hatırlayacaktır. Firmanın faaliyetlerini durdurması ve haklarını bir bankaya devretmesi sonucunda 100?e yakın Türk müşterisi zor durumda kalmıştır. Ek prim talep edilmiş ve daha da önemlisi mevcut hasarların sigortalı(üye) tarafınca üstlenilmesi ile sonuçlanmış idi. O dönemde donatanlarımız, gemi işletmecilerimiz uluslararası sigorta brokerler ile çalışmış olsalardı, bu P&I kuruluşunun finansal durumu hakkında erkenden bilgileri olabilecek, başka çözüm yolları aramaya vakit bulabileceklerdi.
Murat ERDOĞAN - PERŞEMBE ROTASI