Lojistikte dijitalleşmenin tam zamanı

Lojistikte dijitalleşmenin tam zamanı

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener'in DÜNYA Gazetesi'ndeki SERBEST KÜRSÜ bölümündeki yazısını ülkemizin küresel tedarik zincirinin “yeni normal”inde önemli noktalara taşıyabileceği mesajlarını önemseyerek portalimize taşıdık.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD olarak lojistik süreçlerin dijitalleşmesinin gümrük idaresi, fiziki taşıyıcılar, taşıma işleri organizatörleri ve dış ticaret firmaları gibi bu sürece taraf olan paydaşlara olan etkilerini uzun süredir gündeme getiriyoruz. Tüm paydaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde ve geniş katılımlı toplantılarda bu kaçınılmaz sürecin hem bize katkılarını hem de bu sürece adaptasyon için yapılması gerekenleri aktardık. Tüm dünyadaki iş modellerinin teknolojinin etkisi ile durağanlıktan uzak bir evrim sürecine girmiş olması, kalıcı olmak için değişime ayak uydurmanın gerekliliğini vurguluyor. Lojistik sektörünün paydaşlarının dijitalleşmenin gerekliliğine yönelik birbirlerini ikna etme çabalarına son noktayı koyan bir gerçeklikle yüz yüze geldik. COVID-19 salgınına yönelik alınan tedbirlerin uluslararası lojistik ve taşımacılık faaliyetlerine olumsuz etkilerinin giderilmesinde dijital çözümlerin anahtar rol oynaması tüm dünyaya dijitalleşmenin gerekliliğini net bir şekilde anlattı.

Bu noktada asıl ilgi çekici olan, COVID-19 öncesi süreçte dijital dönüşüm taleplerinin hız, verimlilik ve maliyet avantajı gibi kazanımları sebebiyle kullanıcılardan gelmesiydi. Yani bir anlamda hükümet organları çoğunlukla özel sektör temsilcilerinin ağırlıkta olduğu lojistik ve taşımacılık sektörünün dijitalleşmeye yönelik taleplerini uygulamakta isteksiz veya yavaş kalıyor, başta gümrük idareleri olmak üzere dijital süreçlerin adaptasyonu tüm dünyada deyim yerindeyse “ağır aksak” işliyordu. Özel sektör temsilcileri kendi aralarında dijital iletişim araçlarını kullansalar dahi gümrük idaresine sunulacak evrakın kağıt üzerinde talep edilmesi ile bu “dijital zincir” kırılmaktaydı. Ancak COVID-19 salgını süreci devletlerin dijital çözümleri olağanüstü kısa süreler içerisinde uygulamaya almasına sebep oldu. Çünkü “temassız ticaret” ülkemiz başta olmak üzere COVID-19 sürecinde dış ticaret faaliyetlerini COVID-19 salgınının koyduğu kurallara göre sürdürebilen ülkelerin dış ticaretini tanımlar hale geldi.

Uzun zamandan beri değişimi ve teknolojik gelişimi takip eden UTİKAD düzenlediği zirvelerle geleceğe dair öngörüleri sektör ile paylaşıyor. UTİKAD’ın temsil ettiği sektörün dijitalleşme ile daha rekabetçi kılınması amacının bir yansıması olan İnovasyon Odak Grubu, pandemi ile birlikte dijitalleşmenin tercihten çok ihtiyaç olduğundan yola çıkarak sürdürdüğü çalışmalara hız verdi. Biz geleceğin lojistiğinde temassız ve kağıtsız iş süreçlerine hazırlık yapmak üzere zaten bir yılı aşkın süredir Gümrük ve Antrepo Çalışma Grubumuzun önderliğinde tüm taşıma modları için dijital iş akış şemalarını hazırlamaktaydık. Şimdi bu çalışmaları hızlandırdık ve İnovasyon Odak Grubu bünyesinde taşımacılık ve lojistikte dijitalleşme projesini çalışmaya başladık.

Bu proje ile tüm taşıma modlarında evrak ve onay süreçlerinin dijital ortama taşınması planlanıyor. Projemiz ülkemizin taşımacılık faaliyetleri özelinde tasarlanan bir proje olup henüz araştırma- geliştirme aşamasında. Ele aldığımız projenin en önemli noktası kamu idaresi birimleri ile lojistik sektörü paydaşlarının bir araya getirilmesidir. Ülkemizde Tek Pencere, Liman Tek Pencere, Konteyner ve Liman Takip Sistemi, Serbest Bölge Giriş Çıkış Programı gibi dijitalleşme yönünde atılan adımları çok değerli buluyoruz. Diğer taraftan Kağıtsız Gümrük Uygulaması ile birçok belgenin elektronik ortama taşındığını bilmekteyiz. Ancak uygulamada yeknesaklığın oluşması adına tüm taşıma modlarının dahil olduğu süreçlerin tümünün elektronik ortama uyumsallaştırılması gerekmektedir. İnovasyon Odak Grubu’nda ele aldığımız proje tam da bu noktadaki gereksinimi gidermeye yöneliktir.

Spordan kültüre, ticaretten sosyal yaşama kadar her alanda “yeni normal”in konuşulduğu bir dönemde ülkemiz birçok fırsatı değerlendirebilecek altyapıya sahip. Bu noktada üzerimize düşen doğru kurgulanmış dijital sistemleri kamu idaresi ve özel sektör iş birliği ile hayata geçirerek uygulamaya almak. Küresel tedarik zincirinde Türkiye’nin Uzakdoğu ülkelerine alternatif bir ülke konumuna gelmesi mümkün. Bu süreçte gerek uluslararası ve gerekse ulusal mevzuatta geliştirilmesi gereken birçok alan var. Gümrük Birliği anlaşmasının yenilenmesi, uluslararası karayolu taşımacılığında kota ve vize sorunlarının aşılması, lojistik sektörünün taban ve tavan fiyat uygulamaları ile düzenlenmesi, ülkemizde transit taşımacılığın geliştirilmesi, demiryolu ve intermodal taşımacılığın özendirilmesi vb. gibi UTİKAD’ın pek çok platformda öncelikle ülke çıkarlarını gözeterek dile getirdiği konular mevcut. Ancak tüm modlarda kamu idaresi ve özel sektörün lojistik süreçlere ilişkin evrak ve bilgi alışverişinin dijitalleştirilmesi projesi sektörün her alanına hız, verimlilik, güvenlik ve maliyet avantajı getirebilecek, ülkemizi küresel tedarik zincirinin “yeni normal”inde önemli noktalara taşıyabilecektir.

DÜNYA

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.