İstifa et, yoksa ‘mahkeme’ tehdidine boyun eğmem

İstifa et, yoksa ‘mahkeme’ tehdidine boyun eğmem

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Engin Özmen, UND’nin yönetimine talip olan önceki başkanlardan Çetin Nuhoğlu’nun...

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Engin Özmen, UND’nin yönetimine talip olan önceki başkanlardan Çetin Nuhoğlu’nun ‘istifa etmezse mahkemeye vereceğim’ sözünü yanıtlayarak, “Yaptıklarımdan pişman değilim, yarın olsa yine yaparım ama kimsenin de tehdidine boyun eğmem” dedi.

UND yönetimi Antakyalı nakliyecilerle buluştu. Antakyalı nakliyecilerin sorunlarının konuşulacağı toplantı, sektör basınını temsil eden bizlerin de etkisiyle sorunların anlatılmasından çok, soru-cevap şeklinde geçti.

UND yönetimine 1 asil üye gönderen Antakyalı nakliyecilere yeni dönemde 3 asil yönetim kurulu üyesi sözü veren Başkan Ruhi Engin Özmen, nakliyecilerin sorunlarıyla ilgili yaptığı konuşmadan sonra soruları yanıtladı.

Sayın Özmen’e ilk soruyu ben sordum. Önce, seçimdeki rakibi olan Sayın Çetin Nuhoğlu’nun Gaziantep’teki konuşmasında şu anki yönetimden 4 kişi ile yemekte buluştuğunu söylediğini anımsattım ve  “Etrafınızdakilerin sizi birer birer terk ettiğini görürseniz yarıştan vazgeçer misiniz?” dedim.

İşte Ruhi Engin Özmen’in soruma verdiği yanıt:

“Kişilerin birbirleriyle yedikleri yemeklerde ve özel hayatlarında konuşulanlardan üstüme hiçbir şey almam. Sizinle 3-5 kişi yemek yiyorsa, o masadakilerin izni olmadan bunları deşifre etmenin çok ahlaki olmadığını düşünüyorum. O insanların o konuşmalardan sorgulanmasını da ahlaki bulmam. UND’nin teamülünde iki dönem başkanlık vardır, başkanın adaylığını açıklama zorunluluğu yoktur. Başkan kongreye kadar gider, divanın seçim maddesi geldiğinde, başkan eğer istiyorsa listesini verir, adaylığına devam eder. Başka aday varsa da, onların listesinin de demokratik bir şekilde hayata geçmesi için gerekli şartları hazırlar. Hala aynı noktadayım.

İstifa et, yoksa ‘mahkeme’ tehdidine boyun eğmem

GİT DERLERSE GİDERİM

Ben, 36. Genel kurulda 215 üyenin oyuyla göreve geldim ve 19 Ocak 2013’e kadar da görevimin başındayım. Ben buraya talip olmadım, birilerinin icazet göstermesiyle ya da kavga gürültüyle göreve gelmedim. Sektördeki arkadaşların ricasını reddetmeyerek başkan oldum ve görevimi layıkıyla yapmaya çalıştım. Eğer, bölgelerdeki arkadaşlarım ‘temayülleri uygula, bir dönem daha başkan ol’ derlerse reddetmem. Ama yalvarıp da, ‘Beni başkan yapın, bu koltuğa yapıştım’ da demem, bu karakterde biri değilim. Git, derlerse de giderim. En büyük dileğim, bir kez daha bu derneğin bölünme süreci yaşamamasıdır. Birlik beraberliği, dostluğu pekiştirecek hamleleri herkesin yapacağını düşünüyorum. UND 38 yıllık bir sivil toplum örgütü ve dimdik ayakta. Benden sonra da 40 yıl ayakta kalabilecek yapıdadır.”

Bir diğer soru da, Sayın Nuhoğlu’nun ‘U.N Ro-Ro ile yaptığı anlaşma nedeniyle onu mahkemeye vereceğim’ beyanıyla ilgiliydi.

Sayın Özmen, bu soruya da şu yanıtı verdi:

“Çetin Nuhoğlu, Gaziantep’teki nakliyecilerle buluşma toplantısında benim hakkımda 5 Ocak 2013’te suç duyurusunda bulunacağını söylemiş. Öncelikle 5 Ocak, Cumartesi gününe geliyor ve mahkemeler kapalı. Yönetim Kurulu kararıyla aldığımız yetkileri sonuna kadar kullandık. Yetkileri kullanırken derneğin menfaatini birinci önceliğimize aldık.

İstifa et, yoksa ‘mahkeme’ tehdidine boyun eğmem

YÖNETİMDEKİLERİN TAMAMI SÖZLEŞMEYİ OKUDU

Uluslararası fon şirketi KKR’nin sahibi olduğu UN Ro-Ro ile yapılan anlaşmanın 3 maddesi 4, 8 ve 14. Maddeleri gizlilik şartı içeriyor. Dediler ki, bu anlaşma gizlilik ilkesine uygun hazırlanmalı, çünkü biz uluslararası bir fonuz. ‘Satışın gerçekleşmesinden sonra iki yıl gizli kalması gerekir’ denildi. Bu bir taleptir, uyarsınız uymazsınız; imza atarsınız atmazsınız. Bu imzanın atılması ve bu imzadan dolayı bir ceza almam gerekiyorsa, seçildiğim 14 Ocak’tan bırakacağım tarihe kadar olan geçen sürenin tüm sorumluluğunu taşımak benim birinci görevimdir. Görevden kaçmak yok, ya adam gibi işini yaparsın ya da hesabını verirsin. Verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur. 5 Ocak’ta istifa etmezsem beni mahkemeye verecekmiş, vereceksen ver. Biri bizi mahkemeye verecek diye yolda yürümeyelim mi? Kaldı ki, o protokolde Necmi Çobanoğlu ile birlikteydik. Bununla ilgili 10 yönetim kurulu kararı var. Yönetim kurulu üyelerinin tamamı bu sözleşmeyi defalarca okudu. Kim anlar bilemem ama bir şey daha yaptım. Yönetim kurulu kongre kararı aldığında, bu anlaşmaya taraf olmuş arkadaşlarıma zarf içerisinde gizlilik kuralını hatırlatan bir tutanakla dosyaları teslim ettim. Niye o zaman etmedin? Ya arkadaş o adamla görev süresi fiilen bitti, yönetim kurulunda karar aldık ve yönetim kurulu, 19 Ocak’taki kongrede ola ki, yönetim kurulundaki bazı arkadaşlar yeniden seçilemeyebilir; o insanların da aleyhine bana açılacak olduğu gibi onlara da açılacak bir davanın önünü kesmek adına bunu yaptım. İnsanlar hangi davaya, hangi sözleşmeye imza attıklarının bir kanıtı olsun. Çünkü, o anlaşma benim elimde de yok. UN Ro-Ro’nun kasasında kilitli, varsa şuradan eve gitmek nasip olmasın. Eğer bu söylenecek bir lafsa, istediğinizi söyleyin. Ben hariç, 21 arkadaşıma teslim ettiğim bu anlaşmanın gerçek sebebi o arkadaşlarımın yarın savunma pozisyonuna düştüklerinde ‘biz bunlara yetki vermiştik, bunlar bize defalarca okundu’ diyebilme imkanını sağlamak içindir. O insanların haklarını korumak için bunu yaptım, yarın yine yaparım. Ama bunun için mahkemeye çıkacaksam, o mahkemeye de seve seve çıkarım. Ama, ayın 5’inde istifa etmezse tehdidine de boyun eğmem.”

NUHOĞLU, SATTIĞI MARKANIN PEŞİNDE

İstifa et, yoksa ‘mahkeme’ tehdidine boyun eğmem

UND Yönetim Kurulu’nun Antakyalı Üyesi Mustafa Yılmaz da, “Biz sorunlarımızla uğraşırken, Sayın Çetin Nuhoğlu, başkan adaylığını ilan etti. Deseydi ki, sorunlarınızı çözeceğim, hep yanınızda olacağım. Ama, yapamaz çünkü tedarikçidir ve sattığı markanın peşindedir. Kişilerin şahsına yönelik bir tepkimiz yok. Şu ana kadar gelmiş geçmiş yönetimlerimiz gibi biz de en iyi hizmeti vermek çaba sarfettik. Başkan, hepimize sordu, ‘ben aday olacağım, adaylığımı istemeyen var mı?’ kimse itiraz etmedi. Bana göre söz namustur. ‘Ahlaksız sözleşme’ denilen sözleşmeyi ben de okudum, altında benim de imzam var. Sözleşmede ne bir ahlaksızlık ne de yanlış bir şey vardır. İsteyen kişi UN Ro-Ro’nun verdiği parayı öder ve hisseleri satın alabilir” açıklamasını yaptı.

BAŞKAN, BU HAMURUN İÇİNDE YOĞRULAN BİRİ OLMALI

İstifa et, yoksa ‘mahkeme’ tehdidine boyun eğmem

Derneğin ticareti bırakıp, fiili işi olan hizmet işlevine dönmesi gerektiğini savunan RODER’in önceki başkanı ve UND Yönetim Kurulu Üyesi Necmi Çobanoğlu da, “Bugün ulaştığımız noktada kimseye borcumuz yok. Artık, nakliyecinin sorunlarına odaklanmak gerek. Ocağın 19’unda hizmet sunacak herkes aday olabilir. Biz Sayın Çetin Nuhoğlu’na başkanlık yapması için görev verdik. 6 yıldan sonra, kendi denetimi altında değerli kardeşimiz Tamer Dinçşahin’e başkanlığı devretti, sistemi belli bir yere kadar taşıdı. Ama şu anda kendi meslek grubumuzun içinde olmayan birinin tekrar başkanlığa aday olmasını anlayamıyorum. Başkan, bu hamurun içerisinde olmalı, bu hamurun içinde yaşamalı. Hepinizin bu konuda duyarlı olmasını rica ediyorum” dedi.

GÜRBULAK’DA GELİRLERİMİZE TEMLİK KONULDU

“Gürbulak A.Ş’de hissedar olan arkadaşlarımızın gelirlerinin 5 yıl bloke edildiğinden haberiniz var mı? diyen Çobanoğlu, bunu da şu sözlerle açıkladı: “Yüzde 85 sahibi olan derneğin bütün gelirleri bloke edilmiştir. Zaten 5 yıl sonra da derneğin anlaşması bitiyor. Yani, hiçbir gelir elde etmeden Gürbulak elimizden gidecek. Tabi ki ortakların pay alacakları ödeniyordur. Özellikle ‘Gürbulak’ı sat’ ‘satılsın’ talimatlarını dinlemeyip, Gürbulak’ı satmayan başkanımızı kutluyorum. Hatta, Gürbulak’ın yatırımı için hiç paramız olmadığı bir dönemde yatırım kararı aldık. Bu kararla birlikte 1 yıl daha süre kazandık. Derneğimiz adına da iyi bir gelir sağlayacağına inanıyorum.”

 

BAŞKAN ÖZMEN SORULARI YANITLADI

İstifa et, yoksa ‘mahkeme’ tehdidine boyun eğmem

UND Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Engin Özmen, bir internet sitesinde Çetin Nuhoğlu’nun Gaziantep’te iken gazetecilere ‘Başkana bunları sorun’ dediği soruları yanıtladı.

Sorulardan yalnızca Çetin Nuhoğlu’nun sorduklarını aldık:

-          Son iki yılda bir kez bile KUK toplantısına katıldınız mı?

Hayır. Hiçbir resmi KUK toplantısına katılmadım. Bu beni başkanlıktan edecekse bir şey diyemem. Fakat, ben 2011 yılı 15 Ocak’ta göreve geldim. 2010 yılının sonunda KUK toplantılarının tamamı bitmişti. Bu yılın sonundaki KUK toplantılarına da görevli profesyonel arkadaşlarımız katıldı. Tutanaklarıyla, söylemleriyle UND’nin görüşlerini bildirdiler. Fikirlerimizin hayata geçmesi için de görevlerini yaptılar. Davet edildiğimiz toplantılarda da en üst seviyede temsil edildik.

         Bulgaristan’a bir kez gidip de KUK istediniz mi?

Bulgaristan’da Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ile yaptığım toplantıyı anlattım. Sayın Hisarcıklıoğlu’na bunu teyit ettirmek benim tavrım olmaz ama sizler bir gün sorarsınız. Sofya’da Bulgar yetkilileriyle konuşurken hem kontrol merkezi oluşturulması, hem de KUK toplantısının bir an önce konulması talebimizi anlatmıştık.

-          UND, neden Slovenya, Ukrayna, Romanya gibi ülkelerin KUK toplantılarında yoktu?

Slovenya ile toplantı yapılmadı. Ukrayna toplantısına icra kurulundan arkadaşımız katıldı. Romanya toplantısına Yönetim Kurulu’ndan Necdet Yazar arkadaşımız iştirak etti.

-          Daha önce uçak biletlerini dahi ödemezken şimdi ne oldu da, otel paralarını dahi UND’ye ödetiyorsunuz? Bunu Çetin Nuhoğlu aday oldu diye mi yapıyorsunuz?

215 oyla seçilmiş olmam bana çok sıkıntı veriyordu ve bunu defalarca söyledim. Ben aday olsam da, olmasam da, hedefim tüm üyelerin katılacağı çok görkemli bir kongre yapmaktı. Bu birincisi, sektörün birleşmeden sonraki gücünü göstermesi açısından önemli, ikincisi de sektörel bir sivil toplum örgütü olarak İstanbul’un göbeğinde 900 kişi ile mesaj vermekti. Bununla ilgili yönetim kurulu kararı alındı, 2-3 ay önce otel tutuldu, rezervasyonlar yapıldı. Bu çalışmaya 2 ay önceden başladık. O tarihte daha Çetin Bey adaylığını bile açıklamamıştı. Saffet Beyi’in döneminde tüm uçak biletleri, otel paraları ödenmiyor muydu? Ben yeni bir şey mi icat ettim.

- UN Ro-Ro yakıt zammı dışında zam yapmayacağını açıklamıştı. Neden 1400 Euro’dan 2.800 Euro’lara varan zamlar yaptı. Bunun hesabı neden sorulmuyor?

U.N Ro-Ro’nun CEO’su Sedat Bey, yardımcısı Fuat Bey, ayda en az iki kez olmak üzere derneğe davet edilir. Ro-Ro zamlarıyla ilgili de toplantılar yapılır. Allah aşkına, hepsinin tutanaklarını isteyin? En son 1 yıl önce bastırmalarımız sonucunda kafalarına göre zam yaptıklarını, BAF uygulamasına geçmelerini, navlunu sabitlemelerini her ay da petroldeki artışın yüzde 10’una fatura yapıp BAF diye yazmalarını ve bizi bu sıkıntıdan kurtarmasını söyledik. Çünkü, maliyet hesaplarımızı yapamıyoruz. İthalat ve ihracatçılarımıza uyguladığın BAF uygulamasını faturalarımıza yansıtalım. Bu mazot farkını alalım diye kararlar aldık. Bunu uygulayan birçok arkadaşımız var, daha ne yapabilirim? UN Ro-Ro’nun fiyatlarını denetlemek gibi bir misyonumuz yok. Adamları 1.5 yılda getirebildiğim nokta BAF uygulamasına getirebilmekti, bunu da yaptım.

                   - UN Ro-Ro tekel midir değil midir? Eğer bunun cevabını biliyorsan sektörden özür dileyecek misiniz?

Evet, Rekabet Kurulu yıkıcı rekabete sebebiyet verme nedeniyle UN Ro-Ro’ya 841 bin lira ceza verdi. Benim söylediğim şuydu: UN Ro-Ro’nun tekel olmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz denildi. Bence soru yanlış. Türkiye’de birçok Ro-Ro şirketi var. Siz soruyu Pendik’ten Trieste’ye giden hatta UN Ro-Ro tekel midir diye sorarsanız o zaman doğru soruyu sormuş olursunuz. Evet o hatta tektir ve tekeldir. Neden özür dileyeceğimi bilemiyorum ama anlattığım bu. Alternatifi de karayoludur.

-          UN Ro-Ro’nun fiyat bazlı politikaları sektöre girişi engelliyor mu? Bundan zarar görenlerin tazminat davası açma hakkı var mı? Hakları varsa neden önlüyorsunuz?   

Herkesin istediği şekilde dava açma hakkı vardır ve anayasal haktır. Türkiye’deki nakliye sektörü Avrupa ile mi kaim. Avrupa dışında hattımız yok mu? 58-60 bin araçla çalışan bir sektörümüz var. Ro-Ro olmazsa sektöre nasıl giriş olmaz. 2 bine çıkan C 2 belgeli sektör için bütün olayı Ro-Ro’ya bağlamak doğru bir yöntem değildir ve insanları da doğru yöne kanalize etmez. Tabi ki, insanlar yatırım maliyetlerini yapar. Avantajlı olan römorkçuluk yapmaktır. Eğer sektöre giriş yapacak arkadaş bunu hesaplarsa, fiyatları göz önüne getirecektir. Ama yine de giremiyor ve UN Ro-Ro’ya dava açmak istiyorsa açsın. Bunun altında siz davayı açmayacağız dediniz. Dolayısıyla UN Ro-Ro’yu koruyorsunuz demeye getiriliyor. Böyle bir mantığı anlamakta güçlük çekiyorum.

-          UND Deniz, UN Ro-Ro’nun fiyat bazlı politikaları yüzünden mi battı? Rekabet Kurulu yasası gereği UND Deniz’in uğradığı  8 milyon 750 bin Euro’nun 3 katını  tazmin hakkı var mı? Bu yönde açılacak bir davayı neden geri çekiyorsunuz?

UN Ro-Ro’ya yıkıcı rekabet yaptğından dolayı 841 bin TL ceaz verildi ama hangi gerekçelerle bu cezayı aldığı ile ilgili gerekçeli karar henüz yazılmadı. Hangi gerekçelerle bu cezayı aldığını bilmiyoruz. Dolayısıyla bir dava açılabilmesi için gerekçeli kararın eklenmesi gerekiyor. 8 milyon 750 bin Euro zarara uğradığı doğrudur. Gerçekte 10 m. ilyon Euro’ya yakın bir zarar vardır. Şimdi bunu söylemek zorundayım yine savunuyorsunuz denilecektir. Gerekçeli karara  bakıp gerçekten 8 milyon 750 bin Euro’nun yıkıcı rekabet nedeniyle mi, yoksa başka nedenlerden mi zarar edildiğini; gerçek zararın ne olduğunu görmek lazım. Bunu gördükten sonra da yasa 3 katına kadar tazminat davası açılabilir diyor. Bunun da haklı gerekçelerinin olması gerekiyor. Dava hakkı vardır. Gerekçeli karar açıklandıktan sonra açılabilir. Bunun önünde hiçbir engel yoktur. UND ile UN Ro-Ro arasında yapılan sözleşmede de buna mani bir durum yoktur. Fakat, benim defaten söylediğim gibi, bu dava, 3 kat yani 27 milyon Euro para kazanılacak bir dava değildir. Bu davaya muhatap bulunamaz ve bir hayaldir. Böyle bir dava açmak da, imzaladığım sözleşme gereği kendimi inkar etmek anlamına gelecektir. İki yıl boyunca UN Ro-Ro’ya böyle bir dava açmayacağımı bin kez söyledim. Kaldı ki, 0.80 hissenin de 10 milyon Euro’ya satışı ile ilgili protokolde madde olduğunu söyledim. Bir kere daha söylüyorum. Bireysel olarak herkes davalar açabilir. O günkü yönetim kurulu üyeleri de dava açabilir. Onlar müflis işadamı durumuna düşecekken borçları ödeyerek engellediğimiz o arkadaşlarımıız, U.N Ro-Ro’ya dava açıp, bizi batırıp müflis işadamı durumuna düşürdün demek akıllarına gelmiyor mu?

UN Ro-Ro’ya açılacak bir davanın kişilere, sektöre herhangi bir fayda sağlayacağına inanmıyorum. Bunu kişisel olarak söylemiyorum. Hukuksal mütalaalara dayanarak söylüyorum. İnşallah bu dava biri tarafından açılır 70 milyon Euro alınır. Ama alamadıklarında da dava için ısrar eden kişilerin suratlarını görmek isterdim.

-          Neden davanın geri çekilmesi için UND yönetim kuruluna istifa ederim tehdidinde bulundunuz?

Kişiye sormuşlar, ‘karşındakini nasıl bilirdin’ diye ‘kendim gibi’ diye cevap vermiş. Ömrümde hiç kimseye şantaj yapmadım. Hiç kimseye de yakıştırmıyorum. O günkü toplantı tutanağını sizlere okuyorum: Ekim ayında bir toplantı yapmışız. 22 imza ile beraber şu oldu: İstifa falan olmadı. İstifa ederim şantajı hiç olmadı. Ya çeker gidersin, ya da aldığın emaneti yerine götürürsün. Yönetim kurulunda UND Deniz ile ilgili şunlar oldu: UND Deniz’in yönetim kurulunu mahkeme kararıyla değiştirdik. Başkanlığına Bahattin Karakuş getirildi. İmza yetkisi ise Tamer Türker ile birlikte ikisindeydi. UND Deniz avukatına da 17 Ağustos’ta yönetim kurulu kararını bildirdik. ‘Sayın avukat UND Deniz yönetim kurulu değişmiştir. İmza yetkileri aşağıda isimleri yazan Bahattin Karakuş ve Tamer Türker’e aittir. Herhangi bir işlem yapmamanızı, işlem yapacağınızda da bilgi vermenizi ‘ şeklinde bir yazı gönderdi. 10 Temmuz tarihli bu iddianame, avukatın eline 19 Ekim’de geçiyor. Bize cevabi yazısında ‘Ben 18’inde bu taraflardan aldığım yazılı talimat doğrultusunda UN Ro-Ro aleyhine tazminat davası açtım. ‘

[gallery ids="48286,48287,48289,48290,48291"]

Selçuk ONUR – ANTAKYA / LOJİPORT

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.