İhracatçının yolu demir ağ ile örülecek

İhracatçının yolu demir ağ ile örülecek

Ucuz ve doğa dostu demir yolu taşımacılığındaki artış için yeni yatırımlar planlanıyor. İhracatçılar, demir yoluyla taşıma altyapısının geliştirilmesi için taleplerini iletirken, yatırımların ekonomiye katkıda önemli rol oynayacağını belirtiyor

Türkiye ihracatı pandemi koşullarına rağmen kendi rekorlarını kırıyor. Son olarak ekimde yapılan 17 milyar 333 milyon dolarlık ihracat, hem bu yılın en yüksek aylık ihracat rakamı, hem de Cumhuriyet tarihinin aylık ihracat rekoru oldu. Gelişen ihracatya lojistik ihtiyacı da artıyor. İhracatçılar özellikle kara yolunda bazı dönemlerde yaşanan yoğunluklarla, kota sıkıntılarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Üstelik taşımanın daha ucuza getirilmesi, çevre dostu olması için tüm dünyada kara yolu lojistiğinin payının azaltılması gündemde. Türkiye de bu kapsamda ticarette özellikle demir yolundan daha iyi faydalanmak istiyor. Toplam ihracat lojistiğinden yüzde 1’den az pay alan demir yolu taşımacılığının, başta Avrupa Birliği gibi yakın ülkeler olmak üzere hızlı ve ucuz ulaşım için daha güçlü hale getirilmesi hedefleniyor.

1 milyar dolar

Bu yıl demir yolu ile yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32.6 artışla 1 milyar dolara dayandı. Yılın ilk 10 ayında demir yolu ile en çok ihracatı hazır giyim ve konfeksiyon sektörü yaptı. Ardından elektrik ve elektronik, otomotiv, kimyevi maddeler, çelik ve demir ile demir dışı sektörleri geliyor. Aynı dönemde bu yol ile en çok ihracat sırasıyla Almanya, İspanya, İran Hollanda, Birleşik Krallık ve Avusturya’ya yapıldı.

Karadan bağlantı

Demir yolu ile ihracat, aynı zamanda Avrupa’nın Yeşil Mutabakat ve Sıfır Emisyon hedefi gibi, Türkiye’nin ‘önüne koyduğu ticari bariyerlere’ takılmadan ihracat yapabilmesi noktasında da büyük bir kolaylık olarak gösteriliyor.

Önceki gün Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’nda konuşan TİM Başkanı İsmail Gülle, özellikle Avrupa’ya ulaşımda daha hızlı, daha ucuz taşıma yapabilmenin temelinde demir yolu ulaşımı olduğuna dikkat çekmişti. Gülle ayrıca, Avrupa’ya açılan gümrük kapıları üzerinden karayoluyla ihracat yapan firmaların demir yolu ve denizyoluyla ürünlerini ihraç edebileceği altyapının güçlendirilmesi konusuna vurgu yapmıştı. Demir yolu ile taşımacılığın artışa geçtiğini anlatan Gülle, “Marmaray Projesi ve Bakü-Tiflis-Kars uluslararası demir yolu hattı bize stratejik avantaj sağlıyor. Yeni İpek Yolu, kazan-kazan ilkesine dayalı olarak, Avrasya ülkelerinin bütünü için kapsayıcı bir kalkınmanın ve ticaretin önünü açacaktır” dedi.

 ‘Karayoluna bağlılığı azaltmamız gerekiyor’

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Gültepe, ucuz ve doğa dostu bir lojistik olarak demir yolu taşımacılığının Türkiye’nin ihracat seferberliğinde gelecek yıllarda önemli bir yer alması gerekliliğine vurgu yaptı. Gültepe, “Özellikle yakın çevremize yani Avrupa’ya olan taşımacılıkta demir yolunun payının artmasını sağlamalıyız. Bu, hem ilerisi için kara yollarındaki yoğunluk ve kota sıkıntılarını aşar, hem de çevreye daha az zarar verirken, karbon ayak izini sınırlandıracak bir çözümü oluşturur. Diğer taraftan da Ro-Ro seferlerinin de öne çıkması lazım” dedi.

‘Aktarım merkezi ihtiyacı çözülmeli’

Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, hırdavat sektörünün demir yolu ile ihracat yapamadığını kaydederken, “Hırdavat sektörünün tüm ihracat yaptığı noktalara tren gitmemektedir. Bu sebeple demir yolları kullanılarak ihracat için ilgili aktarım merkezleri ve ihracat yapılacak ürünlerin vagonlara ulaştırılacağı merkezler oluşturulmalıdır” yorumunu yaptı.

‘Asya’daki ülkelerde pazar payımız daha da artar’

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Burak Önder, demir yolunun kara yoluna alternatif olabileceğini anlatırken, “Ancak maliyetlerin daha düşük olmasına karşın henüz düzenlemelerin oturmaması ihracatçıları bu alternatiften uzaklaştırıyor. Özellikle kara navlununun yüksek olduğu Kazakistan ve Asya Ülkelerine ihracatımız için demir yolu taşımacılığının payının artabilir” dedi.

Raylar limanlara bağlanıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan edinilen bilgilere göre, 2003 yılında 10.959 kilometre olan demir yolu uzunluğu 1.213 kilometresi YHT hattı olmak üzere 12 bin 803 kilometreye çıktı. Çift hatların oranı ise yüzde 5’ten yüzde 13’e yükseldi. Yeni YHT hatlarının bir kısmında yapım çalışmaları devam ederken; yeni hızlı tren projelerinde de proje hazırlama çalışmaları sürüyor. Böylece toplam 13.827 kilometrelik demir yolu hattında yapım, ihale ve etüt-proje çalışmaları devam ediyor.

Yüklerin daha hızlı ve ekonomik olarak taşınması amacıyla limanlara da demir yolu bağlantıları yapılıyor. Bu kapsamda halen 13 liman ve 4 iskeleye olmak üzere toplam 89 kilometre demir yolu bağlantısı bulunuyor.

KAYNAK: Duygu ERDOĞAN – MİLLİYET

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.