UFKUN SON ÇİZGİSİ

Kapt. Ünal Benlialper

Ufkun gözlerimizde kaybolan derinliklerindeki son çizgisinde, gökyüzü ile büyük bir özlemle birleşerek, gizemli o iki maviyi birbirine kavuşturan denizlerin yarattığı doğa harikası görüntünün belleğinizdeki yansımalarını asla unutamazsınız. Eğer bu tabloyu sabahın alacakaranlığında veya gün batımının gerçekleştiği saatlerde seyre dalarsınız, alacağınız keyf inanın iki kat daha artacaktır. Denizin en uç çizgisinden yükselerek gökyüzüne doğru sessizce ve derinden yayılan kızıllığın, mavi ile buluşmasının sergilediği o müthiş büyülü manzara karşısında kendimizden geçip adeta hipnotize olabiliriz. İşte size yeni bir yaşam anlayışının ilk perdesi ve hissetikleriniz, duygularınız, düşünceleriniz ve ardından da bundan sonraki beklentilerinizin asıl amacı. Nefeslerin tutulup, sözlerin ve kelimelerin anlamını yitirdiği, bütün ruhsal gerginliklerden kurtulup, bütün duyguların yeniden canlandığı ve daha pozitif bir yaklaşımla sorgulandığı tam bir huzur ve mutluluğun diyarı. Ege ve Akdeniz, sahip olduğu eşsiz güzellikler ile sizleri bu duygu atmosferini doyasıya yaşamanız için her zaman bekliyor, hem de çok yakınınızda. Düşünün bir kere, teknenin güvertesi üzerinde bir battaniyeye sarılarak akşamdan uyuya kalmışken, gecenin o harika, insana hayal gibi gelen yaşam yüklü görüntüsünün ardından, sabah Güneşi'nin ilk ışıkları ile gevşeyip, derin bir nefes almak ve böylesine güzel bir güne, kucaklarcasına merhaba diyebilmek, insana inanılmaz bir yaşam gücü veriyor. Doğa yavaş yavaş hareketlenirken bizlerde seyir hazırlıklarını tamamlamak üzereyiz. Rüzgar hafiften kendini hissettirmeye başladı. Ege'nin insanı coşturup, heyecanlandıran, içindeki maceracı duyguları uyandıran ve ruhumuzu rahatlatan Kuzey rüzgarlarının doldurduğu yelkenlerimizle, Ege'nin efsanevi mavi sularının, hırçınlaşan dalgalarıyla kimi zaman oynaşarak, kimi zamanda mücadele ederek seyir yapmak bizleri inanılmaz karmaşık duygular ve zevklere boğuyor. Heryerimiz sırılsıklam, yüzümüz, gözümüz tuz içinde. Aramızda tam bir uyum sağlanmış durumda, herkes görevinin başında ve arı gibi çalışıyor. Yelkenler ve tekne kontrolümüz altında. Rüzgar 4-5 şiddetinde ve ''Orsa'' dan bindiriyor yelkenlere. Zaman zaman ''Apazlama''dan yol alsakta, bu kısa sürüyor. Teknenin iskele omuzluğunda ardı ardına patlayan dalgaların serpintileri her yere sağnak bir yağmur gibi dağılıyor. Tekne hacı yatmaz gibi bata çıka, yan yata yata seyre devam ediyor. Rüzgarla iyicene dolan yelkenlerin görüntüsü harika, teknenin başı sulara gömülüp, çıkıyor. Tam bir maceranın içindeyiz, ama hiç birimizin içinde en ufak bir korku belirtisi yok. Müthiş, inanılmaz heyecan dolu duygular içinde, sevdiğimiz o Ege'nin masmavi sularının üstünde sanki uçuyoruz. Yelkenler şiştikçe şişiyor neredeyse yırtılacak, sanki rüzgar ile inatlaşırcasına ona meydan okuyor. Rodeodaki atların üzerinde gibiyiz, deniz o kadar hırçınki bizi kaldırıp kaldırıp bırakıyor. Dalgalar ve tekne birbiriyle mücadele etmekten hiç yorulmamışlar, sanki hoşlarına gidiyor bu didişme ortamı. Ama biz hiçbir şeye aldırış etmeden rotamıza devam ediyoruz. Daha didime kadar sanırım üç saat seyir yapmamız gerekecek. Mandalya körfezi, mitolojik olayları aratmayacak kadar bütün efsanevi güzelliklerini bize armağan ediyor. Ardından suların yeniden durulması ve rüzgarın kesilmesi için. Sırlarla dolu mavi derinliklerinde yaşayan Poseidonu çağırıp ondan yardım istiyor. Sevgi, aşk, huzur ve bereket dolu Ege sularında yaşamak gerçekten büyük bir keyf veriyor insana. Yeterki bunu hissedip ondan bize gelen mesajları anlayabilelim. Bu güzel değerlere sahip çıkalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.