Güzelliğin on par’etmez, Bu Bendeki Aşk Olmasa”

Oruç Kaya

Büyük ozan Aşık Veysel, “Bu Bendeki Aşk Olmasa” adlı şiirinde “Güzelliğin on par’etmez, Bu bendeki aşk olmasa” demiştir. “Ben çok iyiyim” veya “ben akıllıyım veya “ben çok güzelim” veya “ben çok yakışıklıyım” demekle bir erkek veya bir kadın güzel veya yakışıklı olamaz. Diğer kişilerin “iyi” veya “güzel kadın” veya “yakışıklı adam” veya “akıllı” demesi gerekir. Başkalarının sizi nasıl algıladığı, sizi nasıl gördüğü ve sizi nasıl değerlendirdiği; sizin, kendinizi nasıl gördüğünüzden çok daha önemlidir. “Türkiye, Avrupa ve Asya arasında bir köprüdür.” veya Türkiye, Batı’nın Doğu’ya, Doğu’nun da Batı’ya açılan kapısıdır.” veya “Türkiye, “Doğu'nun en batısı, Batı'nın en doğusudur” gibi söylemler, Türkiye’nin coğrafi önemini vurgulamaktadır. 29 Mayıs 2009 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde çıkan habere göre Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Piriştina’da yapılan toplantıda “Çin yerine Türkiye’yi seçin ıslık çalsanız geliriz” diyerek Türkiye’nin coğrafi özelliğini vurgulamaya çalışmıştır. Coğrafik özellikler, artık tek başına fark yaratacak veya rekabetçi bir özellik değildir. Son üç aydır bazı ulusal basın ve lojistik dergilerinde “Çin, Pire Limanı’nın işletme hakkını aldı. Bu, Türkiye’yi olumsuz etkiler” gibi yazılar ve haberler çıkıyor. Yorumlar yapılıyor. Yaklaşık 1 yıl önce yazdığım “Kriz Fırsat mı” ve “Bardağın Dolu Tarafını Görmek” başlıklı yazılarımda, Çin’in Yunanistan’ın Pire Limanı ile olan ilişkisini yazmış ve “Çin ne yapmak istiyor? Krizde yatırım yapılır mı? Eğer olaya uzun vadeli stratejik yaklaşım olarak bakılırsa Çin’in rekabet gücü için önemli adımlar olduğu görülür.” diye belirtmiştim. (İlgilenenler, www.greekembassy.org/Embassy/content/en/Article.aspx?office=3&folder=1013&article=24889 linkinden haberin orjinaline ulaşabilir.) Bu anlaşma için Yunanistan Başbakanı Karamanlis ve Çin Devlet Başkanı Hu Jintao’da devreye girmişti. Anlaşma sonrası Karamanlis “Çin ürünleri için Yunanistan’ın Güney Doğu Avrupa ve Doğu Avrupa’ya çok önemli transit noktası olacağını” söylemişti. Coğrafik özelliklerin, artık tek başına fark yaratacak veya rekabetçi bir özellik olmadığının farkına varan Çin, Pire Limanı ile Avrupa’ya bir yol açmış oldu. Çin'in Başbakan Yardımcısı Zhang Dejiang, Pire Limanı’nındaki COSCO yatırımlarını ve COSCO çalışanlarını ziyaret etti (17 Haziran 2010, www.ekathimerini.com/4dcgi/_w_articles_economy_1_17/06/2010_117731) Coğrafik özellikler, artık tek başına fark yaratacak veya rekabetçi bir özellik değildir. Lojistik merkez olmak isteyen Türkiye’nin nasıl algılandığı önemlidir. Bu lojistik merkezi kullanmak isteyen, kuruluşlar ve yatırımcılar Türkiye’yi nasıl değerlendiriyor? Bakın bizi nasıl değerlendiriyorlar? Veya nasıl algılıyorlar? Dünya Bankası’nın “The Logistics Performance Index (LPI) 2007 ve 2010” çalışmasına göre Türkiye’nin lojistik performansı zayıf olarak algılanmakta ve değerlendirilmektedir. Hatta, Türkiye, 2007 yılına göre daha gerilemiştir. Dünya Ekonomik Forum’unun 2009 – 2010 Küresel Rekabet Raporu’na göre Türkiye; karayolu alt yapı kalitesinde 48, demiryolu alt yapı kalitesinde 63, liman alt yapısı kalitesinde 78 ve havayolu alt yapısı kalitesinde ise 54’üncü sırada yer almıştır. Dikkatinizi çekti mi? Her iki çalışmada da coğrafi özellikleri öne çıkaran kriterler yoktur. Türkiye, lojistik merkez olmasını sağlayacak rekabetçi güce ve lojistik performansa sahip mi? Artık kendimizi “coğrafi özelliklerimiz” ile avutmak ve “yavru kirpiyi pamuğum” diye sevmesi gibi davranmak yerine yukarıda belirtilen kriterlere göre lojistik yapılanmamızı, 2023’ü beklemeden hayata geçirmeliyiz. Türkiye, yukarıdaki kriterleri ve rekabet unsurlarının birlikte ve eş zamanlı geliştirmelidir. Lojistik hareketi kolaylaştıracak alt yapı ve yasal uygulamalar geliştirilmeli, lojistik firmaları verimli ve etkili çalışmalı ve sürdürülebilir performans göstermeli, lojistik hizmet alanlar da değer zincirleri ile ilişkilerini sürekli geliştirmelidir. Son bir “bayat” haber daha vereyim. 2007 yılının Mayıs ayında da Çin’li LinkGlobal Logistics (devlet destekli olduğu söylenmektedir) Almanya’daki Parchim Havalimanı’nı satın almıştı. (http://www.abcmoney.co.uk/news/24200776629.htm, http://www.parchim-airport.com/en/html/intro.asp?id=4; 2007 yılında UND’de katıldığım bir toplantıda belirtmiştim ve toplantı sonrası yayınlanan UND’nin Sesi’nde yer almıştı) Bu yazı, “Çin Min, Fark etmez, biz en iyiyiz” diyenlere ithaf edilmiştir. Saygılarımla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.