E-ticaret için kaç futbol sahası büyüklüğünde depolama gerekli?

Coşkun Soyer

Pandemi ile beraber e ticaret inanılmaz hızlandı, ülkemiz için 2020 yılında 2019 rakamlarına göre %66’lık artış, her ne kadar enflasyondan arındırılmış rakam olmasa da, bu artışın büyüklüğünü çok net ortaya koyuyor. Bununla ilgili başka çarpıcı bir rakamda ülkemizde 2019 yılında e ticaret ile uğraşan işletme sayısı 70.000 adet civarındayken, bu yılın başından itibaren 270.000 gibi bir adede çıkmasıdır. Bu ve bunun gibi birçok rakam verebiliriz.

Her ne kadar e ticaret yeni bir ticari kavram gibi görünsede, aslına bakarsanız 20. yy.’a ait (e ticaret olarak adlandırılabilecek ilk satış işlemi 1971’e tarihleniyor, günümüzdeki yapılanmanın benzeri ise 1994 yılında ilk kez yapılmış), 1990 ve sonrası doğan ve şu anda 30 yaşlarına gelen kuşak için aslında çoktan günlük hayatın sıradan bir parçası oldu. Yeni nesil eco-sistem firmalarını saymazsak, e ticaretin %90’ından fazlası klasik anlamda devam ediyor. Bu tür klasik e ticareti devam ettiren firmalar aslında tedarik zinciri dünyasının klasik ögelerini kullanarak iş hayatlarına devam ediyorlar. Üret veya satın al, depola, sat ve dağıt olarak tanımlayacağımız bir tedarik zinciri fonksiyonu içinde yer alıyorlar.

Gelelim başlıkta yer alan soruyla ilgili konumuza, e ticaret hızla artıyor, bu işin üretme-satın alma ve satış işlemi kısmının (elektronik ortamda olsa da) klasik ticaretten pek farkı yok. Bununla beraber depola ve dağıt* kısmı biraz farklı bir yön çiziyor. E ticaretteki artış, depolama tarafında klasik yapılanmadan farklı olarak, ufak adet-hacimde depolama, toplama ve paketleme konuları için yeni nesil depoculuğu ve teknolojiyi gerektiriyor. Burada bir analiz** üzerinden bilgi vermek istiyorum.

Önümüzdeki yıllardaki e-ticaret patlamasıyla başa çıkmak için Avrupa'da yaklaşık 28 milyon m2 depo alanının bulunması gerekecek. Bu artış için verilen metrik ise, her 1 Milyar USD’lik e ticaret artışı için yaklaşık olarak 93.000 m2 depoya ihtiyaç duyulacak olmasıdır. Bunun globalde

yansıması ise çok daha büyük hacimlere bizi getiriyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde global ölçekte e ticaret artışının 1.5 Trilyon USD olacağı hesaplanıyor. Yukarıdaki her 1 Milyar USD’lik artış için 93.000 m2 yeni e ticaret depo alanından devam edersek, önümüzdeki 5 yıl için yaklaşık 140.000.000 m2 yeni e ticaret depo alanına ihtiyaç duyacağız demektir. Bu hesaplama için daha renkli bir değerlendirme yaparsak en güzel örnek futbol sahası üzerindendir. Klasik bir futbol sahası için yaklaşık 7.000 m2’lik bir alan veriliyor. Sonuç olarak önümüzdeki 5 yıl için yaklaşık 20.000 adet futbol sahası büyüklüğünde depoya ihtiyaç var dersek, işin boyutu gerçek anlamda ortaya çıkıyor. Burada deponun yüksekliği kaç metredir, dar koridor yapılanması mı var veya tam otomatik depo yapısı vb. konulara girmiyorum. Sonuç olarak e ticaret depolarına yatırım yapan veya bu konuda fizibilite çalışmalarına giren işletmelerin bu konudan kazanç sağlayacağı gerçeği değişmiyor. Gelmek istediğim konu, bu yatırımların iş güvenliği çerçevesinde, çevreye saygılı, teknolojiye yatırım yapan bir anlayış ile yapılması gerekliliğidir.

Devamında ise e ticaretteki bu artış için gerekli olan depo konusuna farklı çözümlerde var. Gelin biraz da bu çözümlere bakalım;

  • Özellikle yeni bir akım olarak büyük mağazacılıkta görülen bir gelişme artarak devam ediyor. Büyük mağazacılık için 5000 m2 veya üstü alanlarda ticaret yapan perakendecileri tanımlayabiliriz. Bu tür mağazalar, pandemi ile beraber kapanma ve insanların yeni dönemde mağaza ziyaret sıklığını azaltmaları sonucu müşteri sayısında büyük azalmalar yaşadılar. Bunun sonucunda mağazalarda atıl olarak kalan alanları depo alanına dönüştürüyorlar. Bu depo alanları hem bölgesel dağıtım noktası hem de e ticaret deposu olarak hizmet veriyorlar. Bu tür mağaza zincirlerine örnek olarak, Amerika ve Kanada’da mağazaları olan “Bed Bath § Beyond” örnek verilebilir. Mağazalarının %25’ini bu kullanım için depo alanına çeviriyor. Aynı şekilde elektronik perakende zinciri “Best Buy” mağazalarının %25’ini bu dönüşüme sokacağını açıkladı. Dikkat edilirse iki firmada %25’lik bir oran veriyor. Kim bilir bu %25’lik oran, endüstriyel bir dönüşüm metriği olarak önümüzdeki yıllarda çokça önümüze çıkabilir.
  • İkinci bir örnek ise yine atıl olan AVM’lerden kaynaklanıyor. ABD ve Avrupa’da birçok AVM bütün olarak veya kısmi olarak depolama alanlarına çevriliyor. Bu konu yakın zamanda ülkemizde de çok önemli hale gelecek. Özellikle KÇÖ ve işten çıkarma yasaklarının bitimiyle birçok AVM’de bu tip bir dönüşüm başlayabilir.
  • Son örnek ise benim için daha yapıcı ve gelişime açık bir konu olarak gözüküyor. Örnek e ticaretteki iadelerin lojistik yönetimidir. Bu konu artık yüksek pratik ile işleyen bir düzen halini aldı. İade için oluşturulan kod ile kargo firmasına ürün teslimi genel bir uygulama olarak işliyor. Bu tasarruf ve perakende de kullanılmayan mağaza metrekarelerinin değerlendirilmesi anlamına gelecektir. Bunu yaparken birbiri ile rakip olan perakende ve e ticaret “özellikle pazar yerlerinin” verimlilik çerçevesinde bir araya gelmeleri gerekliliğidir. Bunun en güzel örneklerinden birisi Amazon’un Kohl’s ile yaptığı çalışmadır. Kohl’s Amerika’nın en büyük departman mağaza zincirlerinden biri ve 1000’den fazla mağazaya sahip, Amazon ile yaptığı anlaşma ile mağazalarından Amazon ürün teslimi ve iade kabulü yapıyor. Bu iki firma arasında rekabete bakmadan kazan kazan prensibiyle gelinen ortak verimlilik noktasını gösteriyor.

Bu konu sadece depo yönetimi veya depolama ile ilgili değil;

  • Devamında yeni iş sahalarının açılması (kargoyu unutmayın) veya perakendede iş kayıplarından dolayı, iş gücünün bu tarafa yönlendirilmesi vb. konular yakın dönemde insan kaynakları uzmanlarının önemli bir konusu olacaktır.
  • İnşaat alanında ise yeni depo inşaatları ve mevcut alanların depo alanına çevrilmesi konusu yakın zamanda giderek artan bir hacme yol açacak.
  • Depo altyapısı için crm çözümleri sunan geliştiriciler, depo için en basitinden raf üreten veya robotik teknolojiler geliştiren şirketlerde bu artıştan oldukça faydalanacaklar.
  • Depo güvenliği ve emniyeti giderek artan bir önem kazanıyor, bu konuda uzaktan izleme ve alarm sistemleri, taşeron olarak güvenlik hizmeti personeli sağlayan firmalar için yeni alanlar demektir. Bir örnek vermek isterim, bilim kurgu türünde oldukça iyi ve görsellikte, her bölümünde bağımsız bir konu işleyen “Black Mirror” adlı bir dizi var. Bu dizinin 4. sezonundaki “Metal Kafa-Metalhead” bölümünün arka planı, depo güvenliği konusunun nerelere varabileceğini işleyen oldukça gerilim yüklü bir bölüm, izlemenizi tavsiye ederim!
  • Emek yoğun bir sektör olan depoculukta, catering firmaları için daha fazla iş hacmi olacak.
  • Ayrıca bu tür dönüşümleri planlayacak ve organize edecek danışmanlara daha çok ihtiyaç olacak.

Sonuç olarak tedarik zinciri, lojistik konuları bizi nerelere getiriyor. Evet son söz “Tedarik Zinciri Önemlidir”.

Lütfen değerli yorumlarınız ve mesajlarınızı künyedeki e-posta adresine gönderin, teşekkürler …

* Bu yazıda sadece depolama konusuna değiniyorum. Dağıtım konusu başka bir yazının konusu olabilir. Ama örnek olarak ek’teki yazıma göz atabilirsiniz. https://www.linkedin.com/posts/coskunsoyer_kargo-elektronikticaret-lojistik-activity-6744548624870514688-3CYe

** Yazıda geçen metrikler için kaynak;

https://www.cityam.com/some-300-million-extra-square-feet-of-warehouse-space-needed-in-europe-to-support-e-commerce-boom/

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.