DENİZCİLİĞİN SIRRI

Kapt. Ünal Benlialper

Toplumlarda, yüzyılların içinde gelişerek süregelen bilgi üretme yeteneklerindeki dinamizmin ekonomik, kültürel ve sosyal yansımalarındaki verimliliği üretilen bilginin amacına uygun ve doğru kullanılmasına bağlıdır. Bu gelişmeler de onun misyonunu belirler.       Denizciliğin tarihsel akışı içinde oluşturduğu bilgi birikiminin bilimsel anlamda akademik tanımlamasını yaparken, ayrıştırılacak olan doğru bilgilere ulaşmanın deniz kültürünün oluşum sürecindeki gelişmelere olumlu etki yapacağı bir gerçektir.       Bilim, bu gelişim süreci içinde oluşan bütün bilgi birikimlerini harmanlayarak, oluşan havuzundan doğru ve gerekli olanlarını sahip olduğu nitelik, geleneksel yapısı ve yenilikçi karakteristik özelliklerinin oluşturduğu hassas süzgecinden geçirerek belleğindeki depoya aktarır. Çağdaş bilim olgusunun dört ana unsuru olan çeşitlilik, yenilikçilik, süreklilik ve ayıklanma kavramları birlikteliğinin, denizciliğimizin sahip olduğu bilgi tortusundaki birikimlerini, özverili değerlendirmeleri sonucunda ortaya çıkacak olan dinamik bilgi topluluğu, sektördeki gelişmeleri hızlandıracaktır.        Denizcilik sektörümüzün çağdaş, bilimsel verilerin uzun süreli performansından  en verimli düzeyde yaralanabilmesi, bir çok önemli kriterin uygulanmasına bağlıdır. Sosyal, kültürel ve ekonomik alt yapı, AR-GE çalışmaları, teknolojik bilgi akışı, finans kaynaklarının yaratılması, uzman personel yetiştirme, uluslar arası ilişkilerdeki uyum, çevre ve insan faktörünü değerlendirme, birlik ve beraberlik ruhunu oluşturma, kaynakların doğru kullanılmasını sağlama ve sosyal hakların verilmesi gibi konular bu aşamada belirleyici ve etken olurlar. Önemli olan doğru bilgilerin sektöre kazanımını sağlamaktır.        Gerçek anlamda denizci ülke tanımlamasını, sahip olduğu değerler ile hak eden ulusların Dünya’daki bütün gelişmelere yaklaşımları ve yorumlayışları çok evrensel ve uzlaşmacıdır. Denizci ülkelerdeki farklı kültürlerin oluşturduğu sosyal titreşimlerin hepsi çağdaş düşüncenin kesintisiz bilimsel egemenliği altındadır.         Türkiye sahip olduğu ayrıcalıklı coğrafyası ve eşsiz güzellikteki denizleri ile uluslar arası denizcilik sektöründe çok büyük bir güç olabilir. Sadece denizlerini doğru ve verimli kullanabilmeyi öğrense, yatırımlarını bu alana kaydırsa inanın ekonomisi düze çıkar ve Dünya’da sözü geçen bir ulus olur.         Denizlerimizin bu staratejik özelliklerini ülke ekonomisine kazandırabilirsek, işte o zaman aktarmacı, çıkarcı ve taklitçiliğe dayalı, baskıcı neo-liberal kaypak politikalar terk edilerek, uluslar arası çağdaş bilim ve teknolojinin etken olduğu, çevreye ve insana saygılı denizcilik yatırım projelerini gerçekleştirebiliriz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.