Koç: Arabanın hızını azaltmalıyız

Koç: Arabanın hızını azaltmalıyız

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, 2012'de Türkiye'de ekonomik aktivitenin bir miktar yavaşlayacağı tahminlerine katıldığını ifade etti....

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, 2012'de Türkiye'de ekonomik aktivitenin bir miktar yavaşlayacağı tahminlerine katıldığını ifade etti. Mustafa Koç, 2011 değerlendirmesi ve 2012 beklentilerine ilişkin yaptığı açıklamada, 2012'de dünya ekonomisinin durumunun büyük ölçüde Avrupa'daki borç krizinin seyrine bağlı olacağını, ABD'deki başkanlık seçimleri, iktidar ve muhalefet arasında özellikle bütçe açıkları ve kamu borcunun çözümüne yönelik politikalar konusundaki anlaşmazlığın dünya ekonomisini etkileyebilecek bir diğer önemli faktör olarak gözüktüğünü söyledi. Koç, ayrıca Ortadoğu'daki siyasi gelişmeler, Çin ekonomisinin hızlı bir şekilde yavaşlayabileceğine dair endişeler gibi diğer bazı konuların da 2012'de dünya ekonomisinin görünümünde etkili olacağa benzediğini belirtti.

Mustafa Koç, 2012'de Türkiye ekonomisinde beklenen yavaşlamayla ilgili, "Ancak bu durumu sisli havada, virajlı bir yolda çok hızlı giden bir arabanın hızını azaltarak dengesini sağlaması ve yoluna daha güvenli bir şekilde devam etmesi olarak yorumlamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Dünya ekonomisinde bu kadar çok sorun varken, Türkiye'nin tüm bunlara hiç dikkat etmeden ve bunlardan etkilenmeden çok yüksek bir hızda büyümeye devam etmesi ne mümkün ne de doğru. Son iki yılda hızla yükselen cari işlemler açığımız ve bununla birlikte özel sektörün giderek artan dış borcu, 2010 ve 2011'de tadını çıkartmakta olduğumuz hızlı büyümenin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri oluşturuyor. Bu çerçevede değerlendirdiğimde, 2012'de Türkiye ekonomisinde beklenen yavaşlamanın, finansal piyasalardaki istikrarın sağlamlaştırılması ve ekonomik büyümenin daha istikrarlı bir seyre kavuşması anlamında iyi bir dengeleyici unsur olacağını düşünüyorum. Burada en önemli konu, ekonomide beklenen yumuşak inişin, sert bir yavaşlamaya ya da ekonomide daralmaya dönüşmesinin engellenmesidir. Bu nedenle, tüketicilerin ve yatırımcıların frene çok ani bir şekilde tek seferinde basmalarındansa ki, böyle yapınca arabanın kayıp yoldan çıkması çok muhtemel, ileri sürüş tekniği derslerinde anlatıldığı gibi frene daha yumuşak ama sık aralıklarla basıp güvenli bir şekilde arabayı yavaşlatmak daha doğru bir yöntem olarak gözüküyor. Elbette hükümetin ve Merkez Bankası'nın da politikalarıyla bu sürece gerekli desteği vermesi ve ekonomide yumuşak inişin sağlanmasına katkıda bulunması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa'da kriz felakete dönüşmeyebilir

Son dönemde Avrupa Merkez Bankası'nın piyasalara sağladığı likiditeyi artırmış olması ve Avrupalı liderlerin daha sıkı bir mali birlik kurulması yönündeki irade beyanlarının, Euro Bölgesi'ndeki sorunların büyük bir felakete dönüşmeden atlatılması ihtimalini artırdığının altını çizen Koç, bu anlamda 2012'de Avrupa'daki kamu borcu ve bankacılık sektörü sorunlarının kontrollü bir şekilde çözüleceği bir senaryonun daha makul gözüktüğünü, ancak Avrupa'daki borç krizinin herhangi bir ülkenin ya da bankanın iflasına yol açmadan çözüleceği varsayımı altında bile, uygulanmakta olan sıkı maliye politikaları ile tüketici ve yatırımcıların ekonomiye duydukları güvenin zayıflığı nedeniyle 2012'de Avrupa genelinde ekonomik büyümenin çok düşük seviyelerde kalmasını, hatta bazı ülkelerde ekonomilerin küçülmesini beklediğini kaydetti.

2012'de dünyanın geri kalanında da büyüme hızlarının yavaşlamasının beklendiğine değinen Mustafa Koç, daha önceki yıllarda olduğu gibi, gelişmekte olan ülkelerin büyüme konusunda gelişmiş ülkelere göre daha başarılı olacağını beklemekle birlikte, bu ülkelerde de daha önceki yıllara göre bir yavaşlama olacağının anlaşıldığını ifade etti. Gelişmiş ülkelerde beklenen zayıf ekonomik performansın, gelişmekte olan ülkeler açısından hem ihracat pazarlarının daralması hem de finansman kaynaklarına erişim konusunda yaşanabilecek sorunlar anlamında sıkıntı oluşturduğuna işaret eden Koç, bu nedenle Çin başta olmak üzere birçok gelişmekte olan ülkede büyüme hızlarının uzun dönemli ortalamalarının altında kalabileceğinin tahmin edildiğini kaydetti. Koç, küresel ekonomi ve Avrupa'daki duruma ilişkin, 2012'nin ilk yarısında özellikle finansal piyasalarda dalgalanmalar görme olasılığının yüksek olduğunu dile getirdi.

Türk şirketlerinin son yıllarda yurtdışına açılma stratejileri ve yurtdışı fırsatları yakından takip etmeleri konusuna da değinen Koç, "Şirketlerimizin yurtdışı fırsatlarını da yakından takip etmelerini çok olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Rekabet avantajlarımızı sürdürülebilir kılmak için farklı ülkelerdeki rakiplerimizi iyi tanımalı, biz de bu ülkelerdeki fırsatları iyi takip ederek, verimlilik ve risk açısından en doğru dağılımı hedeflemeliyiz. Bu konuda Arçelik'in çok iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum." dedi. Koç, Arçelik'in, artık bir dünya devi olma yolunda hızla ilerlediğini, bugün sadece Türkiye'de değil, Romanya, Rusya, Çin ve Güney Afrika'da üretim merkezleri olduğunu ifade etti.

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.