
İzmir vapur ihalesi ‘sıfır’ maliyetle yapılabilir
Deniz Ticaret Odası’nın nisan ayı olağan genel kurulu oldukça hareketli geçti. Kenan Türkantos’un kılavuzluk ve römorkaj yönetmeliğinin bir...
Deniz Ticaret Odası’nın nisan ayı olağan genel kurulu oldukça hareketli geçti. Kenan Türkantos’un kılavuzluk ve römorkaj yönetmeliğinin bir türlü çıkmaması ile ilgili eleştirilerinin ardından, bir salvo atışı da iptal edildiği halde, ısrarla yine aynı maddelerle ihaleye çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıl Aralık ayında ihalesi gerçekleştirilen ve kamuoyunda tartışmalara neden olan 15 adet vapur ve 28 adet yedek parça alımına ilişkin ihalede süreç ise yeniden başladı. Yaklaşık 2.5 aylık bir çalışmanın ardından Büyükşehir Belediyesi, yeni ihale tarihini 30 Nisan, saat 14.00 olarak belirledi.
DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu’nun Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zeki Çakır’a ‘Herhalde ihale ile ilgili söyleyeceklerin vardır’ diye söz vermesinin ardından TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel, takiben de DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan konuştu.
İHALE YURTDIŞINDA BİR FİRMAYA GİDERSE YAZIK OLUR
GİSBİR olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı ihaleyle ilgili bir komisyon kurduklarını ifade eden Başkan Vekili Salih Zeki Çakır, “Ama uyarılarımızdan yalnızca biri dikkate alındı. 7 çekincemiz vardı. En önemsizi de süreydi. 450 günde bu araçların yetiştirilemeyeceğini söylemiştik. Sadece bu değişti, 550 güne çıkarıldı. Biz de daha fazla zorlamanın gereksiz olduğunu düşünüyoruz. Bu ihale başarısız olur ve gemi inşanın aleyhinde olur. Alan firma da çok mutlu olmaz. Biz bir dizayn çalışması da yapmıştık. Ama şartname aynı çıkınca çalışmayı durdurduk. Bizden önceki yönetim bir çalışma yapmıştı. Türkiye’de fiber karbon tekneler yapılmaktadır. Ama özel kalıp gerekmektedir. Bunu yapan birkaç firma var. Bu teknolojiye ihtiyacın olmadığını düşünüyorum. Sadece bir mühendis arkadaşın fiber karbonda ısrar etmesi nedeniyle bu yapılıyor. Netice alacaklarını düşünmüyorum. Oldukça yüksek bir teklif çıkmıştı. Bu yüksek fiyatlarla bu ihale bir yurtdışı firmaya giderse Türk gemi inşa sanayiine yazık olur” açıklamasını yaptı.
GÖRÜNMEZ SAVAŞ GEMİSİNİ YAPAN TÜRKİYE, İKİ VAPURU HAYDİ HAYDİ YAPAR
Meclis üyelerinden birinin “Biz de kamu kuruluşuyuz, ülkenin parası da bizim diyelim. Şartnamedeki 18-19 gemi yapma maddesi bir adrese teslim durumudur” sözünün ardından kürsüye gelen TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel, “2015’te tersane krizi yaşanacak. Pes etmek yok. Bu siparişlerin bu ülkede yapılmasını sağlayalım. Burada yapılmayacak ne var. Lütfen sesimizi yükseltip, siyasetin üzerinde bir denizcilik meselesi olarak görelim. Deniz Ticaret Odası’nın sessiz kalmasını doğru bulmuyorum. Görünmez savaş gemisini yapan Türkiye, iki feribotu haydi haydi yapar. Bizim tersanelerimizde yapılmayacak ne var söylesinler. Bu bir denizcilik meselesidir” diye konuştu.
YİD MODELİ KULLANILARAK SIFIR MALİYETLE YAPILIR
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne en sert eleştiriler ise DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’dan geldi. “İzmir’deki ihalede hemfikrimiz, biz olaya siyasi bakmıyoruz” diyen Kalkavan şöyle devam etti: “İzmir ihalesi oluşturulurken de, benim şahsi fikrim ülke kaynaklarının boşa harcanacağı yönündeydi. Devlete YİD modeliyle sıfır maliyetle yapılabilecek bir projedir. Belediyemiz niye kaynak aktarmak istiyor anlamış değilim. 10-20 yıl iş garantili ihalenizi açarsınız olur biter. Belediyelerin çok daha önemli kaynak aktarması gereken alanlar var, bu bir altyapı değil. Şu anda orada çok iyi hizmet veren firmalarımız vardır. İDO’nun bu yıl geldiği yer bellidir. Kafasına göre zam mı yapıyor, hayır. UKOME’den izin alıyor.”
KARBON KOMPOZİT GEMİNİN HASARLANMASI KOLAY, TAMİRİ ZORDUR
Olayın teknik tarafını da bir denizci gözüyle irdeleyen Metin Kalkavan, bu konudu da şunları aktardı: “Gemi inşa mühendisi arkadaşımızın haklı olduğu bölümler var. Karbon kompozit dünyada kendini ispat etmiştir. Uzun süreli bakım kolaylığı vardır. Hafiftir. Ama karbon kompozit her yerde kullanılmaz. Bölge özellikleri dikkate alınmalıdır. Siz Rusya için kanal gemisi yapmaya kalktığınızda draftlı ya da normal bir koster biçiminde yapamazsınız. En önemli dezavantajı çok kısa mesafe olduğu için bu kadar kısa mesafede, çok hareket yaptırdığınızda çabuk yıpranır. Hele rüzgar alan bir bölgede benim diyen usta kaptanın da hasarsız atlatması mümkün değildir. Hasarlanması kolay, tamiri zordur.”
İZMİR’İN BİR İDO YARATMA ŞANSI YOK
Proje yanlış setlendiğini ifade eden Kalkavan, “İhtiyaç var, ama ihtiyacı karşılama yöntemi doğru değil. DTO, ihaleyi durduramaz ama görüş bildirir, yatırım ille de parayla yapılmaz. Konuşmam asla siyasi değildir. Teknik detayları bilmem. Bu ihaleye özel ihtimam gösterdik. Sayın Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanımızı bile kızdıracak şekilde demeç verdik. Sadece teknik değil, işletme de uzmanlıktır. Yapılsaydı, belediye İDO’yu özelleştirmezdi. İzmir’in bir İDO yaratma şansı yok. O kadar alanı da, yolcusu yok. DTO’nun görüşü, bu ihalenin kaynak israfından başka bir yere varamayacağı yönündedir. Teknik olarak karbon kompozit o bölgeye asla uygun değildir. Yonca, bu konuda dünyanın en önemli markalarından biridir. Türkiye’de de bu tekneler ebadı ne olursa olsun yapılır. Ama yazık günahtır. İlkinde durdurduk, ikincisinde yeniden çıkardılar. Bizim bir yatırımı engelleme gibi bir gayretimiz yok. Kişisel olarak özel sektöre sıfır maliyetle yaptırma şansı varken, hiçbir belediyenin kaynak aktarmasına razı değilim” diye konuştu.
BAŞKAN KOCAOĞLU GERİ ADIM ATMADI
Öte yandan ilk ihalede en çok eleştirilen gemi gövdesinin yapımında kullanılacak karbon kompozit maddesinde bir değişikliğe gidilmedi. Belediye, katamaran tekne tipi konusundaki ısrarını yeni ihalede de sürdürdü. Bu iki şartın yanında GİSBİR'in "İhale bölünsün. Tek partide 15 vapur alımı yapılmasın" önerisi de belediye tarafından kabul görmedi. Belediye ilk ihalede olduğu gibi 30 Nisan'da yapılacak ihaleyi de tek parti olarak düzenledi. Sektör temsilcilerinin eleştiri konusu olan bir diğer konu ise, gemilerin yapması istenen süratleri olmuştu. GİSBİR, ilk şartnamede istenen 18 mil hızın iç körfezde mesafenin kısa olması nedeniyle fazla olduğunu, bunun idealinin 10-12 mil olması gerektiği yönündeki görüşleri de yeni ihale şartnamesinde kabul görmeyen bir diğer madde oldu. Belediye ilk ihalede olduğu gibi ikinci ihalede de iç körfezde çalışacak 13 gemi için istenen motor hızını 18 mil olarak belirledi. Belediye yeni şartnamede de dış körfezde çalışacak 2 geminin 32 mil olan hızında da değişikliğe gitmedi. Sektörün, şartnamede 'gemilerin teftiş ve muayene mercii Türk Loydu olsun' talepleri de kabul görmeyen öneriler arasında yer aldı.
Yeni şartnamede eski şartnameye oranla bir takım iyileştirmelere de gidildi. Daha önce Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı'nın da bulunduğu sektör temsilcileri ile yapılan toplantıda öne çıkan 'ilk geminin teslim süresi 420 günden 600 güne çıkarılsın' önerisi belediye tarafından yeniden ele alındı. Firmalardan gelen talepler de dikkate alınarak ilk geminin teslim süresi 420 günden 550 güne çıkarıldı. Daha önce diğer parti gemilerin teslim süresi, ilk gemi teslim süresini takiben 75 gün iken yeni şartnamede bu süre 90 güne çıkarıldı. Yeni şartnamede yapılan bir iyileştirme de gemilerin garanti sürelerinde oldu. Daha önce 10 yıl olan garanti süreleri yeni şartnamede 5 yıla indirildi. Şartnamede ayrıca teklif verecek olan firmaların ekonomik ve mali kriterlerle ilgili istenen belgeler kolaylaştırıldı. Eski şartnamedeki bazı maddeler çıkarıldı. İlk şartnamede olduğu gibi ikinci şartnameye de yerli firmaları teşvik etmek amacıyla yerli malı teklif eden firmalara yüzde 5 oranında fiyat avantajı getirildi.
TEK FİRMA KATILMIŞTI
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 26 Aralık'ta yapılan ihalede iki firma teşekkür mektubu sunarken, Torlak Tersanesi'nin teklif dosyasından geçici teminat mektubu çıkmadığı için değerllendirme dışı bırakılmıştı. İhalede tek geçerli teklifi veren Hollanda'nın Damen Tersaneleri'nin teklifi ise muhammen bedelin çok üzerinde çıkmıştı. İhaleye katılan firmalardan Austal, ihalede kompozit kabuk şart koşulduğu için teşekkür vererek ihaleden çekilmişti. Damen Shipyard'ın 185 milyon euro (450 milyon TL) teklif verirken Torlak Tersanesi, 282 milyon TL (Geçici teminat mektubu dosyasında çıkmadığı için teklifi kabul edilemedi) teklif vermişti. Başkan Kocaoğlu geçerli tek tekifin olduğu ihaleyi daha sonra fiyat sorgulamasından geçemediği için iptal ettiğini açıklamıştı
Selçuk ONUR - LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.