
İnci Lojistik’ten 45’lik konteynerlerle Avrupa
Türkiye’de karayollarında çeşitli problemlerle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen İnci Lojistik Genel Müdürü Emrah Gezgin, bu sıkıntıları...
Türkiye’de karayollarında çeşitli problemlerle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen İnci Lojistik Genel Müdürü Emrah Gezgin, bu sıkıntıları atlatmanın yolunu Lojistik Ekipmanlar okuyucuları için paylaştı. İkinci Lojistik Ödülleri’nde kendilerine ödül de getiren bu sistemle birlikte hem karbon salınımının, hem de zaman kaybının önüne geçiliyor…
“Şoför bulmak, şoförlerin bazen yaşadıkları vize sıkıntısı, aşırı yük sorunu, karayolu sektöründeki çok yüksek rakamlar… Bunların hepsini by-pass edecek bir sistem geliştirdik” diyen İnci Lojistik Genel Müdürü Emrah Gezgin, sistemin çevreci olmasının da kendileri için bir artı olduğuna dikkat çekti. Özellikle de Avrupa’nın, artık çevre kirliliği konusunda daha hassas olduğunu dile getiren Gezgin, “Artık Avrupa, 200 kilometrenin üzerindeki hiçbir taşımanın karayollarıyla yapılmaması için her türlü düzenlemeyi yaptı. Diyorlar ki, 200 kilometrelik parkuru karayoluyla taşı, asıl uzun mesafeyi ise deniz ve demir yoluyla kat et. Bu yüzden dolayı karbon salınımıyla ilgili çok ciddi yaptırımlar gelmeye başladı. Bunun sonucunda alternatif üretmek zorundasınız. 2015 yılına kadar firmalar artık şirketlerin ne kadar hızlı ya da ucuz olduklarına değil, ne kadar çevreci olduklarına bakacak. Çünkü taşınan her kilometrenin karbon maliyeti olacak. Tıpkı gıda maddelerinin kalori hesabı gibi “benim ülkemi şu kadar kirlettin” deyip doğaya saldığın karbon miktarını sizden karşılamanızı isteyecek. Artık insanlar çok bilinçlendi. Ford, en büyük tedarikçilerine yeni bir tamim yayınladı. Dedi ki, “Son beş yılda bana sağladığınız yedek parçanın lojistiğinin karbon salınımı çıkarın.” Ve ardından yapılan sevkiyat rakamlarına bakıyor, karbon salınımı fazla olan alanların kademeli olarak düşürülmesini istiyor. Şu anda Maersk ve Wallmart birer anlaşma imzaladı. Örneğin Maersk, Wallmart’ın Çin’den aldığı malları karbon salınımı azaltmak için düşük hızlı gemilerle taşıyor. Normalde Çin’den Amerika’ya 28 günde geliyorsa, 38 günde gelsin benim için sorun değil diyor” ifadelerini kullandı.
Gezgin, ödül alan intermodal sistemini de şöyle aktardı:
“İzmir’den aldığımız malları 45’lik konteynerlerle 3 günde Trieste’ye götürüyoruz. Oradan da blok trenlerle 18 saatte Mannheim’a ve toplamda 24 saatte de Duisburg’a götürüyoruz. Normal TIR taşımacılığı ile bu kadar hızlı taşımak mümkün değil. Biz bu intermodal sistemle hem deniz yolunu hem de çıkışta demir yolunu kullanarak hem gereksiz zaman kaybını by-pass ediyoruz hem de daha çevreci bir uygulamaya imza atmış oluyoruz”
Neden sadece 45’lik?
Gezgin, “sadece 45’lık konteynır” ayrıntısını ise “Farklı şeyler yapmak lazım” diyerek açıkadı. Daha geniş taşıma kapasitesinin önemine vurgu yapan Genel Müdür Emrah Gezgin, “Aslında 40’lık da kullanabilirdik ama bunu tercih etmedik. Çünkü biz sadece deniz taşımacılığı yapmıyoruz. Biz intermodal sistemle 45’lik konteynırlar kullanıyoruz. Bu sistem tüm Avrupa’da yaygınlaşmaya başladı. Neden 45’lik konteynır? Çünkü daha uzun, daha büyük. Neredeyse tır kadar malzeme alıyor. İnsanlar hesap yaparken tüm ayrıntıları hesap ediyor. Biz burada karayollarıyla rekabet ediyorsak karayolları kadar alan sağlamalıyız müşteriye. Ve hızlı servis vermeliyiz. Deniz hatlarının yaptığı gibi 6 tane limana uğramaktansa tek bir limandan yukarı çıkmak en mantıklı yol” ifadelerini kullandı.
Burak GÜNER - LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.