Atilla Yıldıztekin

Atilla Yıldıztekin

Depolarımızda verimli çalışıyor muyuz?

Bir işletmenin verimli çalışması için birinci kural günde 24 saat çalışmasının sağlanmasıdır. Gündüz mesai saatlerinde çalışan bir depo, yarım gün üretim yapan bir fabrika gibidir. Çalışılmadığı dönemde, yani günün yarı zamanında kira maliyetleri, ekipman ve malzeme demirbaş amortismanları, işletme kredisi maliyetleri, güvenlik maliyetleri, genel yönetim giderleri toplam maliyet olarak gündüz yapılan işin maliyetine eklenir.   Depolarımız içine malzemeleri koyup uzun süre el sürmeden beklettiğimiz yerler olursa bu işlemin lojistik açıdan getirisi son derece düşüktür. Böyle bir depoda verimli çalışmaktan söz etmek mümkün değildir. Depolar içinde malzemelerin bekletilmediği aktarma merkezleri haline geldiği zaman verimli çalışmaktadır. Bunun sağlanması da tedarik zinciri içinde ürün hareketinin hızlanması, üretimden çıkan ürünün hiç beklemeden tüketime iletilmesi ile sağlanır. Depolar, bu nedenle depo özelliklerinin yanında bir aktarma merkezi, bir konsolidasyon merkezi olmak durumundadır. Bu durumda tüm tesisin haftanın her günü ve günün her saati çalışması, yani katma değer sağlaması söz konusu olacaktır. Bu operasyonun sağlanması sadece depolama hizmetinin planlanması ile değil, hammaddeden tüketime kadar tüm tedarik zincirinin planlanması ile mümkündür.   Depo hizmetlerinde bir diğer maliyet kalemi de çalışan elemanlardır. Ürün cinsi ne olursa olsun, tüm ürünlerde mevsimsellik söz konusudur yani bazı aylar, bazı haftalar hatta günler tüketim artmakta buna bağlı satış ve dağıtımda da artma ile karşılaşılmaktadır. Bu zamanlarda oluşan iş kapasitesini karşılayacak insan gücü, kapasitenin az olduğu dönemlerde verimsizliklere yol açmaktadır.  Bu olumsuzluğun da çözümü yine tedarik zincirinin planlanması ile sağlanabilecektir. Satış ve tüketime dönük kampanyalarla mevsimselliğin etkisi azaltılabilmektedir.   Depo içi çalışma genellikle gündüz çalışma saatlerinde yapılmaktadır. Bu da doğrudan tüketime giden harekette gün kaybına neden olmaktadır. Şehir içi dağıtımın sabaha karşı yapılabilmesi, sabah iş yerleri açıldığında ürünlerin satışa hazır olması, buna paralel trafiğin boş olduğu sabaha karşı dağıtımlarının yapılması, dolayısıyla taşıyan araçların gece yüklenmesi zaman kazandırmaktadır. Soğuk zincir veya yaş sebze meyve de önemli olan bu lojistik zamanlaması tüm ürünler için de geçerlidir.   Depolarda farklı ürünlerin lojistiğinin yapılması da önemlidir. Ürün sayısı ve kalem sayısı arttıkça depo operasyonlarının mevsimselliği azalmaktadır. Bu nedenle büyük depolarda verilen hizmetlerin birim maliyeti küçük depolara göre daha düşük olmaktadır.   Depoların operasyonel dizaynları, kullanılan ekipmanların uygunluğu, raf düzenleri, Elleçleme alanının büyüklüğü, geometrisi çalışma verimliliğini farklılaştıran faktörlerdir. İşin doğrusu inşa edilen veya kiralanan bir depoya göre ürün seçimi yapmak değil, ürüne göre depoları özel projelendirerek inşa etmektir. Her ürün için depolama ve dağıtım sistemleri farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle önce işi belirleyip daha sonra o işe uygun depo planlamak tavsiye edilmektedir.   Depolama operasyonlarının toplam lojistik maliyetler içindeki payı % 25 civarındadır. Taşıma ölçekleri büyüdükçe, taşıma mesafeleri uzadıkça, taşıma deniz yoluna kaydıkça depoların tedarik zincir içindeki maliyetleri yüzde olarak artmakta ve önem kazanmaktadır. Doğru depo dizaynı ve yönetimi yaklaşık % 25 civarında olan envanter maliyetlerini aşağıya indirmektedir. lojistik yönetimi içinde depo yönetimi, küresel rekabette kurumlara artı değer yaratmaktadır. Bu artı değeri ister kar olarak kullanın ortaklara dağıtın onlar harcasın, ister fiyatınızı geri çekin pazar payınızı arttırın. Tercih size kalmış.

Bu yazı toplam 1755 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.