
Onur Kurtay
Depo Düşünmeyen Şirket, Büyümeyi Hayal Etmesin
Lojistik Altyapı , İhracatın Dayanak Noktasıdır.
Almanya, Hollanda ve Polonya gibi ülkeler, ihracatta yalnızca üretim değil; dağıtım ve teslimat hızlarıyla öne çıkıyor.
- Almanya’nın toplam ihracatında lojistik firmalarının desteklediği gönderim süresi ortalaması 1,7 gün. Türkiye’de bu süre 4,5 gün.
- Hollanda’da forwarder firmaları tüm sevkiyatların %84’ünü organize ederken Türkiye’de bu oran hala %38 seviyesinde.
- 2023’te Almanya 1,6 trilyon USD ihracat gerçekleştirdi. Türkiye ise 256 milyar USD’de kaldı. Farkın bir kısmı, sistemli lojistik ve depo ağından kaynaklanıyor.
Forwarder Firmaları ve Entegre Hizmetin Gücü
Lojistik sadece taşıma değil, ön alma, konsolidasyon, zamanında teslim ve stoklama işidir. Burada forwarder firmaların etkisi büyük.
- Maersk, Kuehne+Nagel ve DB Schenker gibi global oyuncular sadece nakliye değil.Fulfillment, depo yönetimi ve sınır ötesi gümrükleme gibi hizmetlerle öne çıkıyor.
- Türkiye’de ise forwarder firmalarının çoğu hala sadece nakliye odaklı çalışıyor; entegre sistemler yaygın değil.
‘’Forwarder firmaları dönüşmezse, üreticiler de global sahnede hız kaybeder.’’
Mikro-Fulfillment Centre ve Yurtdışı Depolama
İhracatçılar için yurtdışında depo kurmak, bugünün rekabet standardı:
- Amazon’un Avrupa'da 250'den fazla fulfillment merkezi var. Bu sayede Prime teslimatlarında ortalama süre 0,9 gün.
- Türkiye'de bu modele geçen firmalar %18 daha düşük iade oranı, %22 daha fazla tekrar sipariş alıyor.
- Hollanda, Almanya ve Çekya gibi ülkeler, Türk firmalarına e-lojistik alanında depo kurulum desteği sağlıyor.
Sorun | Etkisi |
Depo yatırımına öncelik verilmemesi | Teslimat gecikmeleri, müşteri kaybı |
Forwarder yapısının geleneksel kalması | Entegre ihracat planlarının eksikliği |
Yurtdışı depo kültürünün eksikliği | Pazara yakınlık avantajı kaybı |
‘’Bu yapılar değişmeden, Markalaşma sadece web sitelerinde , sosyal medya hesaplarında ve broşür sayfalarında kalır.’’
Benim Tavsiyem
- Forwarder Dönüşümü- Türk forwarder firmaları taşıyıcıdan çözüme dönüşmeli.
- Depo Kültürü- Türkiye'deki firmalar yurtdışı depolama ve fulfillment yapısını benimsemeli.
- Stratejik İhracat Planı- Lojistik + pazarlama + teknoloji birlikte tasarlanmalı.
- Dış Ticarette Lokasyon Önceliği- Avrupa’nın merkezinde mikro-depolar oluşturulmalı.
- Kıyas Bazlı Raporlama- Almanya, Hollanda, Polonya gibi ülkelerle KPI karşılaştırmaları yapılmalı.
Lojistikte Geri Kalan, Pazarda da Geri Kalır
Türkiye, artık üretiyoruz ama satamıyoruz klişesini bırakmalı. Üretmek değil; ulaştırmak, ulaştıktan sonra iade edilmemek, var olanı tekrar satmak önemlidir.
‘’Deposu olmayan bir strateji, ayakları olmayan bir koşucu gibidir.’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.