“Avrupalı, Çin’den 12 bin, aynı malı Türkiye’den alsa 5 bin $ navlun ödüyor”

“Avrupalı, Çin’den 12 bin, aynı malı Türkiye’den alsa 5 bin $ navlun ödüyor”

DFDS Akdeniz İş Birimi Başkan Yardımcısı Fuat Pamukçu’, Çin’den 40 bin dolara alınan bir konteyner mal için 12 bin dolar navlun ödeniyor. Aynı ürünü Türkiye’den 45 bin dolara alan firma 5 bin dolarlık navlun ödüyor" diyor.

Pandeminin ilk aylarında yaşanan tedarik sıkıntısı, tüm dünyada “En karlı mal en yakındaki maldır” algısını güçlendirdi. Koronavirüsün kaynağı olarak görülen Çin, o dönemde global ticarette kaybettiği payı tekrar kazanmaya başlasa da büyük pazarlar tedarik ekosisteminin sınırlarını daraltma eğiliminde. Bunun bir nedeni ürüne hızlı ulaşmaksa, diğeri de navlun maliyetleri. DFDS Akdeniz İş Birimi Başkan Yardımcısı Fuat Pamukçu’ya göre bu iki neden, Çin’in Avrupa’ya mal satmasının önündeki önemli engellerden biri olarak görülüyor. “Avrupa, Çin’den tedariki pahalı buluyor. Türkiye’den alıma sıcak bakıyor. Bu bizim için büyük fırsat” diyen Pamukçu, Çinli firmaların aldığı tedbirlere dikkat çekti.

Yarı mamul ürünleri Türkiye’ye yığıyorlar

Pamukçu’nun verdiği bilgilere göre küresel ticarette pandemi döneminde Batı’da kayıp yaşayan Çin, açığı “Türkiye formülü” ile kapatmaya çalışıyor. Son dönemde Çin’in özellikle Avrupa’ya ihracatta Türkiye’yi üs olarak kullanmaya başladığını söyleyen Fuat Pamukçu, “Çin, Avrupa pazarını hedefleyerek Türkiye’ye yüklü miktarda mal sevk etmeye başladı” dedi.

Çinlilerin daha çok yarı mamul ya da bitmeye yakın ürünlerini Türkiye’ye getirip yığdıklarını ifade eden Pamukçu, şunları söyledi: “Bu ürünler Türkiye’de tamamlanıyor, sonra da üstüne ‘Made inTurkey’ etiketi basılıp ihraç ediliyor. Bu durum son dönemde birçok ürün grubunda yoğun olarak yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllarda Çinli Cosco Pasific tarafından alınan Kumport Limanı da bu hattın önemli duraklarından oldu.”

Büyük alım grupları yüzünü Türkiye’ye döndü

Fuat Pamukçu, Türkiye’nin son dönemde Batı’nın önde gelen tedarik üssü konumuna yükseldiğine de dikkat çekti. Çin ve Asya piyasalarından Türkiye’ye kayış olduğunu söyleyen DFDS yöneticisi, özellikle büyük alım grup gruplarının yönünü Türkiye’ye döndüğünü belirtti. Pamukçu şu bilgileri verdi: “Çünkü Türkiye’nin sahip olduğu pek çok avantaj var. Özellikle dünyada artan lojistik maliyetleri Türkiye’yi Batı’nın tedarik üssü yaptı. Pandemi öncesinde batılı bir tedarikçi için Çin’den mal almak ciddi fiyat avantajı sağlıyordu. Artık bu avantaj ortadan kalktı. Çin’den 40 bin dolara alınan bir konteyner mal için 12 bin dolar navlun ödeniyor. Aynı ürünü Türkiye’den 45 bin dolara alan firma 5 bin dolarlık navlun ödüyor. Bu durumda Türkiye’den almak Avrupalı firmalar için daha cazip hale geldi. Rekabetçi fiyatlarla üretim yapan Türk firmaları rüzgarı arkasına almış durumda. Türkiye başta tekstil olmak üzere pek çok sektörde ciddi bir taleple karşı karşıya.”

Geçtiğimiz aylarda Fransa Ulaştırma Bakanı ile yaptığı toplantıdan örnek veren Pamukçu, “Sayın bakan bana Türkiye’den daha çok ihracat yapmak istediklerini söyledi. Aynı şekilde Danimarka da özellikle tekstil ürünlerini Türkiye’den almak istiyor. Tüm bu gelişmeler nedeniyle konteynır trafiği iki kat artmış durumda” diye konuştu.

Kadın girişimciler için büyük fırsat sunuyoruz

DFDS Akdeniz İş Birimi olarak KAGİDER işbirliğiyle hayata geçirilen “Kadın İçin Taşıyoruz” adındaki sosyal sorumluluk projesi hakkında da bilgi verdi Fuat Pamukçu. Temmuz 2020’de başlanan proje kapsamında kadın girişimcilere ihracatta ücretsiz lojistik hizmet sunduklarını anlatan Pamukçu, “Bugüne kadar 11 kadın girişimcinin savunma, tekstil, gıda gibi sektörlerdeki ihracat ürünlerini, Pendik, Yalova ve Mersin kalkışlı taşımacılık ağında ücretsiz olarak Kıbrıs, Avrupa ve Kuzey Afrika’ya taşıdık. Bu proje kapsamında 17 taşıma yaptık ancak bunun daha da artmasını istiyoruz” dedi. Kadınların projeye ilgisini artırmak üzere yeni işbirliklerine hazır olduklarını vurgulayan Pamukçu, “Ne kadar çok talep gelirse, kadının iş dünyasındaki yerini artırmaya da Türk ihracatına da o kadar katkı olur. Bunun için kadın girişimcilerin ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırmaya hazırız” diye konuştu.

Pandemide gemi sayısı yüzde 50 arttı

Türkiye'nin global ticarette arkasına aldığı rüzgar, DFDS’nin de fi loyu büyütmesine neden olmuş. Türk lojistik şirketi UN Ro-Ro'yu üç yıl önce 950 milyon Euroya satın alan Danimarkalı DFDS, Türkiye’de halen 800 kişiye istihdam sağlıyor. Pandemi döneminde büyümeye devam ettiklerini söyleyen Fuat Pamukçu, “Pandemide gemi sayımızı 15’e çıkardık. Filomuzu her geçen gün büyütmeye devam ediyoruz. Bünyemize kattığımız her gemi ile 30 yeni ilave istihdam sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Yasemin SALİH - DÜNYA

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.