130 yıllık markayı yine zirveye taşıdı

Avrupa’nın en büyük 4’ncü üreticisi konumuna yükselen TIRSAN, 2002 yılında satın aldığı Kässbohrer ile Avrupa’nın en bilinen 2. markası oldu. Dünyanın en büyük şirketlerinin tamamen Türk tasarımı, Türk üretimi ürünleri kullandığını söyleyen TIRSAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Bizim başarımız, Türkiye’nin başarısıdır” dedi.

Bu günlerde, “Avrupa’dan marka alalım” diye konuşulurken Tırsan, 2002 yılında aldığı Kässbohrer ile Avrupa’nın en bilinen ikinci markası konumuna yükseldi. Avrupa’nın en büyük 4. üreticisi konumuna yükseldiklerini söyleyen TIRSAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, bu başarının Türkiye’nin bir başarısı olduğunu söyledi. TNT, Fedex, Exel, DHL, Panalpina gibi Avrupa’nın en büyük şirketlerinin tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanan, bir Türk firması tarafından üretilen araçları kullandığını söyleyen Nuhoğlu,  bunun gerçekten bir gurur kaynağı olduğunu söyledi.

“BİZİM BAŞARIMIZ, TÜRKİYE’NİN BAŞARISI”

Almanya’da sektörün en bilinen markaları üzerine yapılan araştırmada 2010’da 5’nci sırada olduklarını kaydeden Nuhoğlu, 2011’de 2’nciliğe yükseldiklerini söyleyerek, “Almanya’da 1996’dan beri faaliyette olan fabrikamız ve treyler sektöründe bir asırdır üretim yapan Alman Kässbohrer’i 2002’de satın almamız bizi bugün Almanya’nın sektöründe en bilinen 2’nci markası haline getirdi. Araştırmada 10 araç üstü filo sahibi orta ve büyük ölçekli Alman lojistik şirketleri arasında en bilinen 2’nci markasıyız. 10 araçtan az filo sahibi olan küçük ölçekli lojistik şirketleri arasında ise en bilinen 3’ncü markayız. Ve şu anda, Almanya hariç, Avrupa’daki tüm ülkeleri geride bırakmış durumdayız. Fransa, İtalya, İngiltere, Avusturya, Polonya… Hepsini geçtik” diye konuştu.

DEVLERİN ARASINDA BİR TÜRK FİRMASI

TIRSAN’ın 2011’de bin 358 adet araç ihraç ettiğini belirten Nuhoğlu, ihracatlarının bir önceki yıla göre yüzde 140 büyüdüğünü söyledi. 2012’de hedeflerinin ihracatı 2 katına çıkarmak olduğunu ifade eden Nuhoğlu, önümüzdeki 3 yıl içinde 500 milyon dolarlık ihracat planladıklarını kaydetti. Nuhoğlu, “2011’de ihracatımız yüzde 140 büyüyerek 61 milyon dolarlık araç satışı gerçekleştirdik. Avrupa ekonomisinin kötü durumda olması 2007’de ihraç ettiğimiz 2 bin 350 adeti hala yakalayamamamıza neden oldu. 2012’de ise 90 milyon dolarlık ihracat yapacağız. Yurt dışında 48 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. En büyük dış pazarımız Avrupa. Ortalama satış fiyatımız 66 bin dolar. Bu önemli bir rakamdır. İhraç ettiğimiz her 10 araçtan 4’ü Almanya’ya satıldı. Almanya yüzde 38’lik payla en çok ihracat yaptığımız ülke konumunda. Polonya’da ise bir rekor kırarak ihracatımızı yüzde 289’luk bir artışla pazar payımızı yüzde 7,5’e çıkarttık” dedi.

“90 MİLYONLUK İHRACATI TEK BAŞIMIZA YAPACAĞIZ”

TREDER üyelerinin yaptığı 100 milyon dolarlık ihracatın yüzde 50’sinden fazlasını Tırsan’ın tek başına yaptığını söyleyen Çetin Nuhoğlu, “TREDER üyelerinin yaptığı ihracatın çoğunluklu bölümü Ortadoğu’yu kapsıyor. Batıya yapılan ihracatın yüzde 90’lık bölümü yine TIRSAN’a ait. 2012 yılında ise tek başımıza 90 milyon dolarlık ihracat yapacağız. Dolayısıyla da Türkiye’nin ihracat rakamları daha da büyüyecek” ifadelerini kullandı.

YURT İÇİNDE 35 YILIN REKORUNU KIRDIK 

Avrupa ekonomisinde yaşanan daralmaya rağmen iç pazarda talep patlaması gerçekleştiğini vurgulayan Nuhoğlu, Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) verilerine göre TIRSAN’ın 2011’de yüzde 47’lik pazar payına ulaşarak açık ara liderliğini sürdürdüğünü belirtti. Nuhoğlu, “TAİD üyeleri arasında TIRSAN en yakın rakibinin iki katından fazla satış adedi gerçekleştirerek 35 yılın rekorunu kırdı” diye konuştu.

Hedeflerinin, 2012’de hedef 8 bin 750 araç olduğunu söyleyen Nuhoğlu, “2007 yılında 2350 araç ihraç etmişiz, toplam üretimimiz ise 4563 olmuş. 2008’de Türkiye’de ve Avrupa’da krizin etkilerinin en yoğun biçimde hissedildiği dönemde bizim de üretimimiz düşmüş ve ihracat rakamımız 1814 araç olarak gerçekleşmiş, toplam üretimimiz ise 3382 araç olarak gerçekleşmiş. 2009 yılı ise tam bir kabus. Bugün iki ayda yaptığımız ihracatı o zaman bir senede yapmışız. İhraç ettiğimiz araç sayısı sadece 539 olmuş. 1998’de orada üretime başladığımız dönemlerde bile üretim sayımız 2009 rakamlarının üzerinde gerçekleşti. Ama sonra 2010’de ihraç ettiğimiz araç sayımız 1100’e çıktı, şimdi ise 1358’deyiz. 2011 yılı toplam üretim rakamımız ise 6898 olarak gerçekleşti ve Tırsan bu alanda yeni bir rekora imza atmış oldu. Ancak 2007 ihracat rakamlarımızı hala yakalayamıyoruz. Hatta 2012 yılında bile yakalayamayacağız diye tahmin ediyoruz. 2012’de hedefimiz toplamda 8750 araç üretmek olacak. Bunun 2136’sını ihraç edeceğiz, 6614 aracımızı da iç piyasaya sunacağız” dedi.

“16 MİLYON DOLARLIK FABRİKA YATIRIMI YAPTIK”

Yüzde yüz Türk sermayeli TIRSAN’ın 2014’de 15 bin adet üretim ve Avrupa’da ilk üç hedefine ulaşmak için 2011’de 16 milyon dolarlık fabrika yatırımı gerçekleştirdiğini hatırlatan Nuhoğlu, günlük 30 olan araç üretim adedini 66’ya çıkardıklarını söyledi. Nuhoğlu, TIRSAN’ın sektöründe ilk Ar-Ge merkezini kurduğunu ifade ederek, “Ar-Ge merkezimiz 3’ncü yılına giriyor. Ar-Ge harcamalarımız ciromuzun yüzde 2’sine yaklaştı. İnovatif ürünler geliştirerek iş ortaklarımıza katma değer sağlamak, onların rekabetçiliğini artırmak için sürekli çalışıyoruz. Ürün gamı bizim kadar gelişmiş olan dünyada başka bir üretici yok. Bu durum bize güç katıyor” dedi.

“HAVA KARGO ÜRETİMİNDE AVRUPA’DA PAZAR LİDERİYİZ”

TIRSAN’ın Avrupa’da büyüyebilmek için 2003 yılında Hollandalı treyler üreticisi Talson’u satın aldığını hatırlatan Nuhoğlu, Avrupa’da Talson markasıyla hava kargo araç üretiminde pazar liderliğine ulaştıklarını açıkladı. Nuhoğlu, “Talson markasıyla hava kargo, tekstil ve çift kat taşımacılığa uygun kendi üretim teknolojisine sahip araç üretiyoruz. Özellikle hava kargo araç üretiminde yüzde 50 pazar payı ile Avrupa’da lider olduk. Talson hava kargo araçları uzun ömürlü kullanımı ve düşük maliyeti nedeniyle dünyanın en büyük markalarının tedarikçisiyiz. Araçlarımız Fedex, DHL International, Wallenborn şirketleri tarafından tercih ediliyor” diye konuştu.

HABER VE FOTOĞRAFLAR: Burak GÜNER – LOJİPORT