SAYIN UNAKITAN SÖZÜNÜZÜ TUTUN!

SAYIN UNAKITAN SÖZÜNÜZÜ TUTUN!

Deneyimler göstermiştir ki, Türk insanının hafızası zayıftır. Ancak, daha fazla balık tükettiğinden mi, yoksa daha çok iyot soluduğundan mı nedir...

Deneyimler göstermiştir ki, Türk insanının hafızası zayıftır. Ancak, daha fazla balık tükettiğinden mi, yoksa daha çok iyot soluduğundan mı nedir bilinmez. Bence, Türk denizcisi bu kategorinin dışında kalır.

Yukardaki giriş sözcüklerini birkaç denizci dostumun sözlerinden esinlenerek yazdım. Onlar, ‘balık hafızalı’ olmadıklarının özellikle altını çizerek, Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan’ın Deniz Ticaret Odası Meclis Salonu’nda verdiği sözü anımsatmamı rica ettiler.

Ne demişti Unakıtan?

DTO’nun haziran ayındaki konuğu olan Maliye Bakanı, Türk insanının sırtını daha çok denize dönmesini sağlayan teknelerdeki MTV ve ÖTV oranlarındaki garabeti şu sözcüklerle çözeceğini açıklamıştı: “Çalışmalarda son noktalara geldik. Ancak, ben o konu ile ilgili bu yıl bir şey yapmam. Ama, bakanlığa devam edersem, bir çözüm getireceğim. Hem de, Türkiye’yi rahatlatan bir çözüm gelecek. Herkesin mutabık olduğu çözümü üreteceğiz. Bundan hem yatçılık sanayi, hem de yat sahipleri kazanacak; ülke kasasına da daha çok para girecek. Onun hesaplarını çok iyi yaptık. Ama, bu yıl hiçbir şey yapmam”

Unakıtan, “Yani çözüm istiyorsanız bana oy verin, demek istiyorsunuz” seslerine de, ‘Arif’e tarif gerekmez’ şeklinde karşılık vermişti.

Çözülmesi istenen ne?

Yeri geldiğinde ‘üç tarafı denizle çevrili’ diye başlayan cümleler kurarız. Ancak, 70 milyon nüfuslu bu ülkede, yalnızca 50 bin tekne olduğunu hangimiz biliyoruz. Ya da, bu 50 bin teknenin sadece 1.000 (bin) tanesinin Türk bayraklı olduğunu... Geri kalanların ise, kaçak veya vergi avantajları nedeniyle yabancı bayrağı tercih ettiğini... Peki, bu stratejinin Maliye’yi yılda 300 milyon YTL alabileceği muhtemel vergi gelirinden mahrum bıraktığından kaçımızın haberi var.

Evet, yaklaşık 49 bin teknenin çoğunluğu ABD bayrağı taşıyor. Çünkü, ABD’nin Delawere eyaletinin teknelerden aldığı yıllık vergi tutarı bin doları geçmiyor. Türkiye’de ise, fiyatı 25 bin YTL olan, 6.4 m boyunda ve 200 beygir gücündeki bir tekneden alınan Motorlu Taşıtlar Vergisi 11 bin YTL; yüzde 8 ÖTV ve yüzde 18 KDV ile birlikte bir tekneden ederine yakın vergi alınıyor.

Çarpıklığın diğer bir boyutu da ölçüsüzlüğü... Örneğin, 3 yaşında 5.2 m boyunda, 25 beygir gücüne sahip 5.100 YTL değerindeki arkadan takma motorlu bir sandal irisi ile aynı yaşta ve aynı motor gücüne sahip 10.5 m uzunluğunda ve 155 bin YTL’lik içten takma motora sahip bir geminin ödediği MTV tutarı aynı. İki tekne de, 610 Yeni Türk Lirası MTV ödüyor. Çünkü, vergilendirme teknenin fiyatı ve özelliğine göre değil, beygir gücüne göre yapıldığı için, motor gücü artan teknenin vergisi de artıyor.

Teknelere sadece zengin binmez

Geçenlerde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da, itiraf etti: “Teknelerdeki çarpık vergilendirmenin farkındayız. Ancak seçmene yanlış mesaj vermemek adına, önceki dönemde düzenleme yapamadık” bunlar bizzat Ulaştırma Bakanı’nın sözleridir.

‘Teknelere sadece zengin binmez’ Sayın Bakanım! Yukarda anlatılan vergi adaletsizliği ‘Denizle ne işiniz var. Bakıyorsunuz ya, girip de ne yapacaksınız?’ anlamına gelir. Oysa, bu ülkenin denizlerinde kıçında binlerce Türk bayrağı olan tekne görmek mümkün. Makul oranlarda kayıt altına aldığınızda, bunun yan sanayi ile birlikte kaç sektöre doping olacağını göreceksiniz.  

Yine Bakan oldunuz hadi çözün!

Sayın Maliye Bakanı, haziranda açık açık “Çözüm istiyorsanız bana oy verin” demiştiniz. Denizciler ya da başkaları, ama bilinen bir gerçek var ki, Türk seçmeninin yüzde 47’sinin tercihiyle partiniz ve siz yeniden göreve getirildiniz. İşte Halep, işte arşın; artık sözleri tutma zamanıdır. Hadi çözün Sayın Unakıtan.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.