Otomotiv sektöründeki çakallar

Otomotiv sektöründeki çakallar

Emre Özpeynirci, yazısında “Ya bu sektöre ne kadar zam yapılırsa yapılsın, satışlar düşmüyor” algısı yaratılıyor. Sektör aslında kendi bacağına sıkıyor. Böyle olunca da ÖTV artışlarının sonu gelmiyor" diyor.

GEÇTİĞİMİZ hafta Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin (OYDER) düzenlediği ‘Otomotiv Kongresi’nde, ‘Otomotiv Perakendeciliğinde Beklentiler’ isimli panelin moderatörlüğünü yaptım.

Konuklarım Toyota CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Renault Mais CEO’su Berk Çağdaş ve Anadolu Grubu Otomotiv Grup Başkanı Bora Koçak’tı. Panelde, vergi artışlarından, müşteri memnuniyetine, filo satışlarından dünyada otomotiv sektörünün gittiği yere kadar birçok konuda 2 saate yakın konuştuk. Yetkili satıcıların büyük ilgi gösterdiği panelde bana göre en önemli özeleştiri filo satışlarına yönelik oldu.

Daha önce defalarca yazdım, anlattım. Türkiye’de otomobil satışlarının performansı aslında filo satışı çıkarıldığında oldukça kötü. Son olarak mart ayı örneğini vereyim. ÖTV ve kur artışları sonrası toplam otomobil satışlarının yüzde 13 daraldığı açıklandı. İnanın filonun payını çıkardığınızda perakende satışlardaki daralma bunun neredeyse 2 katı. Yani ortada ciddi bir sorun olmasına rağmen, kimse bunu anlatamıyor.

Filo satışları kuşkusuz önemli ve oranları tüm Avrupa’da da yüksek. Ama buna ilişkin regülasyonlar ve sıkı kurallar var. Yani sizin filoya sattığınız aracı, kiralama şirketi veya büyük şirketler 12 ay satamıyor. Bizde ise bazı markalar pazar payını artırmak, hedeflerini tutturmak için bunu görmezden geliyor. Böyle olunca yüzde 15-20 iskontoyla filoya satılan bir aracı ertesi ay bir galerinin vitrininde görebiliyorsunuz. Yani hem haksız rekabet yaratıyor hem de pazar rakamlarını şişirip hem hükümet hem toplum nezdinde, “Ya bu sektöre ne kadar zam yapılırsa yapılsın, satışlar düşmüyor” algısı yaratılıyor. Sektör aslında kendi bacağına sıkıyor. Böyle olunca da ÖTV artışların sonu gelmiyor.

Bu konuda geçmişe dönük özeleştiri yapan Renault Mais CEO’su Berk Çağdaş, yüzde 70’i aşan filo oranlarını aşağıya çekip marka imajını yükseltmek istediklerini açıkça ortaya koydu. Çağdaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Filo çok önemli bir mecra ama müşteri memnuniyetini ve pazardaki imajınızı da dikkate almanız gerekiyor. Filo satabilirsiniz ama satılan filoyu takip etmeniz lazım. Sizin dışınızda bazı çakalların gelip aracın fiyatıyla ilgili farklı değerler çıkarmasını önlemeniz gerek. Alan kitle onu gerçekten filo olarak satıyor mu bakmanız şart. Bu konuda çok ciddi analizler yaptırdık. Galeride normalden çok ucuz fiyata satılan bir araç tespit ediyorsunuz. Bu araç gökten zembille inmedi. Sizin filo olarak sattığınız bu araç oraya nasıl geldi. Benim Anadolu’daki bayim 100 liraya satmaya çalırken bu araç 85 TL fiyatla nasıl satılıyor. Olacak şey mi!  Bu bizden yani markaların yöneticilerinden kanyaklanıyor. Biz doğru yönetmediğimiz için bu mantarlar büyüyerek artıyor.”

 Ali Haydar Bozkurt ise markaların verdiği filo rakamlarının beyan usülü olduğunu belirterek, “Bunun artık resmi olarak verilmesi gündemde. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ASBİS’i kullanmak için çalışmalar yapıyor. Çünkü pazardaki zorlukları anlatmak için gittiğinizde sözde filo ile şişen rakamlarla durumu izah edemiyorsunuz. Hedefleri tutturmak için açıkçası kendimizi avutuyoruz. Bu durum bizi felakete götürecek. Filo oranın çok olması değil, perakende de ne yaptığınız çok önemli. Kendimizi kandırmayalım. “Bu ay birinci bitirdik” durumu bana göre hikayedir. Gerçek rakamları konuşmalıyız” yorumunu yaptı.

Bora Koçak ise bu gün Türkiye’de filo kiralama pazarının toplam pazardan aldığı payın yüzde 27 civarında olduğunu belirterek, “Geriye kalan yüzde 20’lik filo satışı nereye gidiyor ona bakmak lazım. Burada kanun koyucunun yeni kurallar belirlemesi gerekiyor. “12 ay veya 30 bin kilometreden önce satamazsın” demesi lazım. İşte o zaman filo dışında alanlar bundan negatif etkilenir, gerçek perakende satışa odaklanılır” diye konuştu.

Ben de panelistlere, “ODD her ay basınla da paylaştığı satış rakamlarını artık perakende ve filo diye ayırsın. İşte biz de o zaman kamuoyuna gerçek perakende pazarındaki durumu net olarak aktarabiliriz” önerisinde bulundum. Ancak bu sayede hormonlu pazar yerine gerçek sonuçlar anlaşılabilir.

Emre ÖZPEYNİRCİ - HÜRRİYET

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.