“İskenderun’a karşı  tedbir almalıyız”

“İskenderun’a karşı tedbir almalıyız”

Kaptan Halil Delibaş’tan; lojistiğe endeksli ve hizmet sektörü ağırlıklı Mersin’e, sektörün odak noktası haline gelen liman için ‘Aynı geminin mürettebatları olarak; koordineli, birbirimize destek sağlayacak’ şekilde çalışma uyarısı geldi.

TCDD Genel Müdürlüğü tarafından işletilmekte iken 11 Mayıs 2007 tarihinde özelleştirilen ilk liman olarak Singapurlu PSA ile yerli Afken Holding ortaklığında kurulan Mersin Uluslar arası Liman İşletmeciliği A.Ş.’ye (MIP) devredilen Mersin Limanı, aradan geçen 8,5 yılda kargo elleçleme değeri yüzde 72,5, konteyner hareketi değerleri ise yüzde 80 arttı.

SON 5 YILDA KAZANAN MERSİN OLDU

halil--delibas.jpgMersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Genel Sekreter Yardımcısı Halil Delibaş da, bu sürece ilişkin yaptığı değerlendirmede, Mersin Limanı’ndaki özelleştirme sonrası sürece ışık tuttu.

Mersin Limanı’nda 2008 yılı krizinin etkilerinin 2009 yılında da belirgin olarak kendini hissettirdiğini belirten Delibaş, “Ama limanımız kriz sonrası olumlu gidişini 2015 yılında da, 2014 yılında bugüne kadar gerçekleşen en yüksek kargo elleçlemesi ve konteyner hareketi sayısına yakın oranlarda gerçekleştirmiştir.

Son 5 yıllık verilere bakıldığında Mersin Limanı’nda konteyner hareketinde yüzde 27, kargo miktarında ise yüzde 30 gibi önemli oranlarda artış olduğu görülecektir” dedi.

“İSKENDERUN’A KARŞI TEDBİR ALMALIYIZ”

Ayrıca TCDD tarafından işletilen limanlardan özelleştirme kapsamındaki 6 limandan sadece İzmir ve Derince limanlarının özelleştirmesinin tamamlanamadığını da anımsatan Delibaş, ayrıca 2010 yılında ihalesi tamamlanan ve 36 yıl işletme hakkını 372 milyon dolar bedelle kazanan Limak Gurubu tarafından teslim alınan ve yatırımlarını tamamlayarak faaliyete başlayan İskenderun Limanı’nın da, Mersin Limanı için önemli bir rekabet yarattığını aktardı. Delibaş, “Mersin Limanı’nın bu hususta tarife, teşvik, verim ve yeni yatırımlar gibi tedbirleri alması ve uygulaması gerekmektedir” uyarısı yaptı.

“YENİ KAPASİTELER YARATMAK ZORUNDAYIZ”

Öte yandan yakın yol deniz taşımacılığı (SSS), Marco Polo, Deniz Otoyolları (Meda MOS), Traseca, TEN-T gibi Avrupa Birliği ulaştırma projelerinde ve benzer ulusal projelerde Mersin’in yer almasını sağlayacak çalışmalara yoğunlaşmak gerektiğini de dile getiren Halil Delibaş, “Limanımıza ve liman kullanıcılarına yeni kapasiteler yaratmak zorundayız. Zira 5 yıl içinde uluslararası lojistik üs olması hedeflenen Mersin’in en önemli kaynağı yine Mersin Limanı olacaktır.

“KRUVAZİYER İHMAL EDİLMEMELİ”

MIP, Mersin Turizm Platformu ve turizm acenteleri ile işbirliği içerisinde kruvaziyer turizminin gelişmesi için de yeni projeler üzerinde çalışmaktadır. Mersin’de başlayacak kruvaziyer turizmi kente ayrı bir değer katacaktır. Kruvaziyer turizmi ile ülkeye döviz girdisi artacak, yeni iş imkanları doğacaktır. 2015 yılında kurvaziyer gemi trafiğimiz artmış ve MIP Akdeniz Kurvaziyer Limanlar Birliğine üye olmuştur. Başta MIAMI Kruz Fuarı olmak üzere ilgili turizm fuarlarına katılan MIP yönetimi, limanımıza kruvaziyer kapasite yaratması yolunda çalışmalara devam etmektedir.

Özetle Mersin, lojistik konulara endeksli ve hizmet sektörü ağırlıklı bir il durumdadır ve bu sektörün odak noktası Mersin Limanı’dır. Aynı geminin mürettebatları olarak, koordineli, düzgün ve birbirimize destek sağlayacak şekilde çalışmamız gemimizin daha verimli, hızlı ve düzgün rotada gitmesini sağlayacaktır” diye konuştu. 

Hediye EROĞLU - MERSİN/LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.