Hurda teşviki ama nasıl?

Hurda teşviki ama nasıl?

Türk Armatörler Birliği öncülüğünde bir araya gelen sektör temsilcileri, devletin sağlayacağı kredinin şartlarıyla ilgili taleplerini yüksek sesle tekrarladı: “Kredi oranı en az yüzde 85, vade süresi ise 14 yıl olmalı…”

Denizcilik sektörünün uzun süredir heyecanla beklediği “Hurda Teşviki” düzenlemesi, geçtiğimiz haftalarda Meclis’te onaylanan Torba Yasa’yla birlikte yürürlüğe girdi ancak kafalardaki soru işaretleri henüz kaybolmuş değil. Teşvik kapsamına alınacak kosterlerin yaşı, devletin vereceği kredi miktarı ve vadesi, yeni gemilerin inşasında kullanılacak öz sermaye oranı gibi konular halen bir netlik kazanmadı. Sektörün önde gelen aktörleri, bu soruların cevaplarını tartışmak ve kendi önerilerini oluşturmak amacıyla Türk Armatörler Birliği’nin öncülüğünde bir araya geldi.

Devletin verdiği kredi oranı en az yüzde 85 olmalı
Toplantıda konuşan Türk Armatörler Birliği Başkan Vekili Erol Yücel, Türk denizcilik sektörünün kurtarıcısı olarak görülen koster teşvikiyle birlikte, sadece birkaç yıl içinde sektörün eski parlak günlerine döneceğini kaydetti. Yasayla ilgili çekincelerini de paylaşan Yücel, sistemin en verimli biçimde işlemesi için devletin vereceği kredi miktarının yukarı çekilmesi gerektiğine dikkat çekti. Mevcut izlenimin, yüzde 30 öz sermaye – yüzde 70 devlet kredisi şeklinde olduğunu hatırlatan Yücel, “Bu kanunun amacına hizmet edebilmesi için devletin vermesi gereken kredi oranının en az yüzde 85 civarında olması gerekiyor. Banka kredisinin vadesi ise 2-3 yılı geri ödemesiz olmak kaydıyla toplamda 14 yıl olmalı. Kredi geri ödemesinin yüzde 60’ı balon ödeme şeklinde gerçekleşmeli ve yıllık faiz oranı ise yüzde 2 ya da 3 gibi sembolik bir rakam olarak belirlenmeli. Ayrıca verilecek kredinin de mutlaka TL cinsinden olmasında yarar var. Koster filosu sahiplerinin bankalardan alacağı kredinin vadesinin 8 yıldan daha uzun olması için önce BDDK’nın izni gerekiyor. Bu kısıtlamaya devlet çözüm bulmalı” diye konuştu.

Yeni geminin inşası bitene kadar eskisi çalışmalı
Kredi konusunda Kalkınma Bankası’nın da mutlaka devreye sokulması gerektiğinin altını çizen Erol Yücel, filo sahiplerinin zararının en aza indirilmesi için yeni bir öneride bulundu. “Yeni gemilerin inşası bitene kadar hurdaya ayrılacak geminin faaliyetini sürdürmesi, hem ekonomi hem de armatörlerimiz açısından hayati önem taşıyor” diyen Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hurda merkezleri konusunda yatırımcı armatörler serbest bırakılmalı. İsteyen, gemisini istediği söküm merkezine verebilmeli. Bunun yanında hurda bedeli, yeni gemileri inşa edecek tersaneye ödenmeli. Bunda da zaten hem devlet hem de sektör mutabık. Bir diğer önemli konu ise hurda bedelinin “Faaliyet Dışı Gelir” olarak değerlendirilmesi. Çünkü hurda bedelinden vergi alınırsa armatörün eline kuş kadar bir miktar para geçer. Hurda tonajı için 200 dolar gibi bir miktar ödenmesi de projenin uygulanmasına engel olacaktır.”

Türk sahipli yabancı bayraklı gemiler de yararlanmalı
Erol Yücel, Türk sahipli yabancı bayraklı gemilerin de teşvik düzenlemesinden yararlanması gerektiğini savundu. Sistemle ilgili halen açık noktaların bulunduğunu vurgulayan Yücel, “Örneğin, bir armatör, dışarıdan hurda gemi satın alıp bu yasadan yararlanabilecek mi? Ya da hurdaya çıkarılan gemi ipotekli ya da krediyle alındıysa durum ne olacak? Çünkü öyle bir durumda hurda bedeli, kredi bedelini ödemeye yetmeyecektir ve bu da bir kaynak açığına neden olabilir. Teşvikten, 1000 ile 10 bin DWT arasındaki tüm ticari gemiler yararlanmalı. Ama mesela 50 bin DWT’lik bir gemi hurdaya çıkarılıp yerine 10 bin DWT’lir bir gemi inşa edilebilir mi? Bunun da açıklığa kavuşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TÜLOMSAŞ yeni gemiler için yerli motor üretsin
Yücel, yerli koster filosunun yenilenmesi projesine yönelik diğer önerilerini de şu şekilde sıraladı: “Yerli malzeme kullanımının artırılması konusunda devletin bazı düzenlemeler yapması gerekiyor. Örneğin Ereğli Demir Çelik Fabrikası, yeni gemilerin inşasında kullanılmak üzere ucuz sac ve çelik malzeme sağlayabilir. Ayrıca tren motoru üreten TÜLOMSAŞ da denizcilik sektöründe kullanılmak üzere bize yerli motor üretmeli. Bunun dışında yeni inşa edilecek koster filosu, ortak bir şirket tarafından işletilmeli. Ortak gemi işletmeciliğinin özendirilmesi ve teşvik edilmesi lazım.”

İhtiyaç büyük, beklentiler yüksek, kaynaklar sınırlı
Toplantıda konuşan Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Başkanı Salih Zeki Çakır da, yaşanması muhtemel olan kaynak sıkıntısına değindi. “İhtiyaç büyük, beklentiler yüksek, kaynaklar sınırlı” diyen Çakır, teşvikle sağlanacak kaynağın da, armatörlerin harcayacağı özkaynağın da sıkıntılı olduğunu dile getirdi. Bu iki kaynak sıkıntısının, sistemin hayata geçmesini zorlaştıracağını belirten Çakır, “Ama en azından artık bir adım atıldı” ifadelerini kullandı.

Para, para, para!
Türk Armatörler Birliği Başkan Vekili Erol Yücel’in, sistemdeki açık noktaların kapatılması gerektiği konusundaki uyarısını yineleyen Salih Zeki Çakır, “3 hurda gemiden gelen kaynak, tek bir yeni geminin inşasında kullanılabilecek mi?” sorusunu ortaya attı. Çakır, “Ya da iki ayrı şirket iki ayrı hurda gemiden sağlanan kaynağı ortak bir gemi inşasına harcayabilecek mi? Umarım bu olur. Çünkü böyle projelerde kaynak çok önemli. Napolyon’un da dediği gibi, ‘Para, para, para!’ Örneğin, Dünya Bankası’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verdiği hazine garantisiz ve teminatsız kredinin bir benzeri bizim için de verilebilir.  3 bin DWT’lik bir gemiden yaklaşık 150 bin dolar civarında hurda parası gelir. Bu da yeni bir gemi inşası için düşük bir kaynak. Tek başına olmaz, yaşlı koster filomuzun yenilenmesi için devletin de elinden geleni yapması gerekiyor. Buna inancım tam” diye konuştu.

Burak GÜNER – Marin&Port

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.