ÇED mi? Yatırım düşmanlığı mı?

ÇED mi? Yatırım düşmanlığı mı?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, ÇED Raporları hakkında dava açılmasının, bir çevre mücadelesinden çok ‘yatırım düşmanlığı’ olduğunu ve bu konuda yeni yasal düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, ÇED Raporları hakkında dava açılmasının, bir çevre mücadelesinden çok ‘yatırım düşmanlığı’ olduğunu ve bu konuda yeni yasal düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, ÇED raporları ile ilgili yeni bir düzenleme yapacaklarını belirtti. Bakan Sarı ÇED raporları hakkında açılan davaların, siyasi mücadele yöntemine dönüştüğünü söyledi

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Türkiye'nin büyük projelerinin önüne engel olarak konulan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının yargı tarafından iptal edilmesi konusunda yeni yasal düzenleme yapmak için üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Çevre mücadelesi adı altında ÇED raporları hakkında açılan davaların bazı çevrelerin siyasi mücadele aracı yöntemine dönüştüğünü ve bu yöntemin çevre mücadelesinden çok, 'yatırım düşmanlığı' olduğunu ifade eden Bakan Sarı, "ÇED süreci çok uzun ve titizlikle tamamlanan bir süreç. Nedense her ÇED raporu mahkemeye gidiyor. Bu iş artık bir siyasi mücadele yöntemi oldu. Bu yolla bütün Türkiye'nin kalkınmasının önü tıkanmaya çalışılıyor. Çoğu zaman da vatandaşa rağmen mahkemeye götürülüyor" dedi.

Uzun ve titiz bir süreç 

Bakan Sarı, İstanbul'da düzenlenen "Yaşanılabilir Şehirler ve Kentsel Dönüşüm" konulu toplantıya katıldı. Sarı, ülke genelinde enerji, maden, büyük alt ve üst yapı projeleri için alınması gereken ÇED raporları ile ilgili İdare Mahkemeleri'nin verdiği kararlara ilişkin bir düzenleme için çalıştıklarını ve yakında bu çalışmayı tamamlayıp Meclis'e sunacaklarını belirtti. Vatandaşta, 'Gelen her proje için ÇED raporuna olumlu yanıt veriyoruz' algısı olduğunu ve her ÇED raporunun mahkemeye gittiğini vurgulayan Bakan Sarı, "ÇED süreci çok uzun ve titizlikle tamamlanan bir süreç. En sonunda da o bölgedeki vatandaşın onayı da alınarak tamamlanıyor. Bir tane bile olumsuz görüş varsa zaten raporu vermiyoruz" diye konuştu.

ÇED raporlarının bazı çevrelerin siyasi mücadele aracı yöntemine dönüştüğünü de aktaran Sarı, "Biz de bakanlık olarak bu konuda bir düzenleme için çalışıyoruz. Esası bir ÇED raporunun tamamının iptalini önleyecek, yani bazı maddelerin iptaline imkan tanıyacak çözüm şeklinde olacak. Çevreyi göz ardı edip projeleri ve yatırımları vatandaşa rağmen yapıyoruz gibi bir algı yürütülüyor. İstanbul'da üçüncü köprü ve üçüncü havalimanına karşı çıktılar. Artvin'de de, iyi niyetli vatandaşları tenzih ederim, ağaç koruma iddiasıyla yol kapattılar. Artvin'de iki ÇED raporundan biri iptal edildi. Eylemi organize edenler o iptal edilen raporu anlatarak vatandaşı yönlendirdi. Çevreyi tahrip eden bir yatırımı biz de istemiyoruz. Eğer büyüyen gelişen bir Türkiye hedefimiz varsa yatırımın ve yatırımcının önünü açmalıyız. Bunu çevreyi koruyarak yapacak teknolojiye de sahibiz" dedi.

'Sahtecilikten vazgeçilmeli'

Şehirlere kimlik kazandıran en önemli adım olan planlamanın geliştirilmesi için 'İmar Kanunu' ve 'Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği' çalışmalarında son aşamaya gelindiğini söyleyen Bakan Sarı, "İmar planı sahteciliğinden vazgeçmemiz lazım. İl, ilçe belediyeleri şahsa özel imar değişikliği yapıyor. Bunları önleyecek, bir çekidüzen verecek değişikliğin peşindeyiz. Sadece bir kent ve bölge için değil, tüm Türkiye için de bir master planı oluşturmanın hazırlığı içindeyiz" diye konuştu.

Rant peşinde koşulmasın

Kentsel dönüşümün sadece binaların yıkılarak yerlerine yeni yapılar yapılması anlamına gelmemesi gerektiğine değinen Bakan Sarı, kentsel dönüşümde müteahhidin de belediyelerin de vatandaşların da rant peşinde koşmaması gerektiğini söyledi.

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.