Bu TIR’lar nasıl duracak?

Bu TIR’lar nasıl duracak?

Ağır ticari araçlarda yaşanan “park freni kazaları”nın el freninin yanlış çekilmesinden kaynaklandığını söyleyen Alpay Lök, kamyondan çekiciye geçen sürücülerin büyük kısmının, çekicilerdeki el freni sistemi hakkında bilgi sahibi olmadığına dikkat çekti.

“Park halindeki TIR evin üstüne düştü”, “Park halindeyken freni boşalan TIR dehşet saçtı” şeklindeki haberlerle mutlaka karşılaşmışsınızdır. Peki, nasıl oluyor da park halindeki bir çekici kendiliğinden hareket etmeye başlıyor ve insanların canına ya da malına zarar veriyor? 36 yılını fren sistemlerine adayan Fren Teknik Şirket Müdürü ve aynı zamanda Makine Yüksek Mühendisi olan Alpay Lök’e göre bu tür kazaların çekicilerdeki el freni sisteminin yeterince iyi bilinmiyor olmasından kaynaklanıyor.

 

“ÇEKİCİ VE KAMYONUN SİSTEMLERİ FARKLI”

Çekici ile kamyonun el freni sistemlerinin birbirinden farklı olduğunu söyleyen Alpay Lök, çekicilerde el freninin çekildikten sonra uygulanması gereken bir dizi aşama bulunduğunu kaydetti. Lök, “Kamyon, otobüs ya da otomobilde el frenini çekip gidebiliyorsunuz. Ancak çekiciler gibi römork taşıyan araçlarda el freni sisteminin farklı bir şekilde işliyor. Bu tür araçlarda el freninin bir test konumu var. Ardından ise römork park freni geliyor. Bu aşamalar uygulanmadan sadece el freni çekilirse bir süre sonra römorkun havasının azalmasıyla araç kendiliğinden hareket edebiliyor ve talihsiz kazalara yol açabiliyor” diye konuştu.

 

“EHLİYET KURSUNDA BİLE GÖSTERİLMİYOR”

Bu tür kazaların fren sisteminin yanlış kullanılmasından kaynaklandığın çok az kişi tarafından bilindiğini ifade eden Lök, bu kazaların tamamının sürücülerin eğitim eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı: “Sürücüler genellikle kamyondan çekiciye geçiyorlar. Trend de kamyondan çekici kullanımına doğru gidiyor. Dolayısıyla kamyon kullanmaya alışan ve bunun eğitimini alan sürücüler, çekici kullanmaya başladıklarında bunun eksikliğini yaşamaya başlıyor. Asıl düşündürücü olan ise bu sistemin ehliyet kurslarında da gösterilmiyor olması.”

 

NE YAPMALI?

Alpay Lök, park edilen araçların fren sorunu yaşamaması için izlenmesi gereken yolu şöyle anlattı: “Çekici mekanik fren yaparken, römork havalı fren yapar. Çekicinin el freni çekildiğinde fren körüklerinin yaylı kısımları devreye girer ve tamamen mekanik olarak durur. Çekicinin, çiftli körük içindeki yaylar kırılmadığı sürece -ki bu yaylar emniyet parçası sayılır-, el freninin boşalması mümkün değildir. Çekici ve römork yokuşta park edilecek olursa, römorkun hava kaçağı miktarına bağlı olarak, römorkun freni zamanla zayıflar ve bir süre sonra bırakır. Çekicinin yaylı körükleri tek başlarına en fazla yüzde 12’lik bir eğime kadar eğime kadar aracı durdurmaya yeterli olabilir. Fazlasında ise römorkun fren sistemindeki havanın boşalmasıyla birlikte araç kendiliğinden hareket eder. Bu yüzden römorkun da park freni sisteminin devreye sokulması gerekiyor. Çekicinin el freni çekildikten sonra aracı terk etmeden önce sürücünün, römorkun da fren sisteminin kumanda düğmesini dışarı doğru çekerek çiftli körüklerin yaylı kısımlarını devreye alması gerekiyor. Bu şekilde römorkun hava devrelerindeki bir hava kaçağı nedeniyle “el freninin boşalması” yani el freni sisteminin iptal olması olasılığı ortadan kalkacaktır. Bu son işlemden sonra aracın lastiklerinin önüne takoz yerleştirilmesini tavsiye ediyorum.”

 

“RADARLI SİSTEMLER UYUKLAMAYA BAĞLI
KAZALARI YÜZDE 70 ORANINDA AZALTACAK”

Türkiye’de yılda 12 bin kişinin trafik kazaları nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlatan Alpay Lök, 500 milyonun üzerinde nüfusa sahip Avrupa Birliği ülkelerinin toplamında bu rakamın 26 bin civarında olduğunu söyledi. Türkiye’de trafik kazalarından ölüm oranının diğer AB ülkelerine göre bir hayli yüksek olduğunun altını çizen Lök, “Türkiye’de trafikte can güvenliğini artıracak ciddi tedbirler almak gerekiyor. Bu önlemlerin için de fren sistemleri de önemli bir yer teşkil ediyor. AB, 2020 yılına kadar trafik kazalarından kaynaklanan ölümleri 5 bin civarına indirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin de bu tarihe kadar bu sayıyı 3-4 bin gibi daha makul seviyelere indirmesi gerekiyor. Neden her sene 8-9 bin kişinin hayatı kurtarılmasın? Bu sayıyı düşürmek için de trafik kurallarına uymaktan, eğitimden fazlası gerekiyor. Teknik anlamda da araçların mükemmelleştirilmesi ve sistemlerinin gerektiği şekilde kullanılması lazım. 2016 yılında ağır ticari araçlarda yeni güvenlik sistemleri zorunlu olacak. Örneğin, güvenli takip mesafesi sağlayan ve sürücülerin uyuması halinde aracın kendiliğinden durmasını sağlayan radarlı sistemler önümüzdeki yıl araçlarda standart olarak yer alacak. Yapılan araştırmalara göre bu sistemler arkadan çarpmalı trafik kazalarına yüzde 70’e kadar engelleyebiliyor” dedi.

Burak GÜNER - LOJİPORT

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum