Batan Kurt-C'yi ilk kaptanı terk etmiş

Batan Kurt-C'yi ilk kaptanı terk etmiş

Antalya’da Konyaaltı sahili açıklarında batan ve iki kadının ölümüne neden olan tur teknesinin motorunun durduğu, kaptan ve mürettebatın gemi batmadan can yeleğiyle kaçtığı belirlendi

Antalya'da 3 Eylül 2016 tarihinde çıktıkları günübirlik turda teknenin Konyaaltı Sahili açıklarında batması sonucu 2 kişinin hayatın kaybettiği, 84 kişinin son anda kurtarıldığı deniz kazasıyla ilgili davanın görülmesine başladı.

Mahkemede ifade veren kazazedeler tekneyi ilk terk edenlerden birinin kaptan Aydın Topaç olduğunu söyledi. Duruşmada ayrıca teknenin motorunun ilk dalgada stop ettiği, can yeleklerinin giyime hazır olmadığı ve olay sırasında iki lumbozun (kamara penceresi) açık olduğu dile getirildi. 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada tutuklu yargılanan tekne kaptanı Aydın Topaç ile tekne sahibi Himmet Kurt, tekne mürettebatından Serdar Kurt ve Aslan Kurt hazır bulundu. Duruşmada ayrıca hayatını kaybeden Serap Çelik (35) ile Lübnanlı turist Samira Frayha'yı (42) avukatları temsil etti. Her iki ailenin avukatı da sanıklardan şikayetçi olduklarını yeniledi.

Kazazedeler kaptanı suçladı

Duruşmaya katılan şikayetçi mağdurlar batma anında tekneyi ilk kaptanın terk ettiğini iddia etti. İfade veren Halil İbrahim Danışman batmadan önce verilen molada teknenin çapasının takılı kaldığını ve 15-20 dakika gibi çapanın kurtarılması için uğraşıldığını kaydetti. Batma anında tekne kaptanını can simidi ile denizde gördüğünü de belirten Danışman, can yeleklerinin giymeye hazır vaziyette olmadığını da kaydetti. Kazadan yaralı kurtulan Hatice Çıtak, Turgay Ahmet Çoban ile Nikola Kanzer'in avukatı Anıl Yetişkin ise tekne batarken önce kaptanın terk etmesinin ağır bir kusur olduğunu söyledi. Tekneyi en son kaptan ve mürettebatın terk etmesi gerektiğini de belirten Yetişken, "Bu kabul edilebilir bir hata değildir. Bu bir skandaldır." dedi.

Kaptan ve mürettebat suçlamayı reddetti

Kazadan yaralı kurtulan Gönül Çakmak ise teknenin batma anında kaptanı ve mürettebatı can simidi ile denizde gördüğünü söyledi. Aydın Çakmak ise olay anında teknenin motorunun durduğunu belirterek, "Eğer motor durmasa kaptan tekneyi dalgalara karşı çevirseydi tekne batmaz bu kaza yaşanmazdı." dedi.

Antalya'nın büyük bir faciadan döndüğü kazada kurtulan 84 kişiden 74'ü tekne kaptanı ile tüm sorumlulardan şikayetçi olduklarına diğer illerden verdikleri ifadeler ile tekrarladı. Tekne Kaptanı Aydın Topaç ise kendisine yöneltilen fırtınada tekneyi tura çıkardığı, iki lumbozun açık bırakıldığı ve masa ve sandalyelerin sabit olmaması yönündeki suçlamaları kabul etmedi. Teknenin batması anında elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini de belirten Topaç, "Havanın fırtınalı durumunda liman başkanlığı bize çıkış izni vermezdi. Bir kusurum yok." dedi. Tekne sahibi Himmet Kurt ile tekne çalışanları Sedar Kurt ve Aslan Kurt ise olayda bir kusurlarının olmadığını savundu.

Antalya Yat Limanı'ndan 3 Eylül'de ayrılan 28 metre uzunluğundaki 'Kurt-C' isimli tur teknesinin kaptanı Aydın Topaç, öğleden sonra havanın bozması üzerine turu erken bitirerek dönüşe geçti. Yat Limanı'nın yaklaşık 2 mil açığında su almaya başlayan ve yan yatan teknedekiler can yeleklerini takarken, bir yandan da yardım istendi. Can pazarının yaşandığı olayda 84 kişi kurtarıldı. Olayda Serap Çelik ile Lübnanlı turist Samira Frayha hayatını kaybetti.

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.