Arvento’nun hedefi dünya liderliği

Arvento’nun hedefi dünya liderliği

Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal, Türkiye’nin yanı sıra Arap yarımadası, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerde de pazar lideri konumunda olduklarını belirterek “Nerede pazar veya potansiyel varsa o ülkeye gidiyoruz. Avrupa’ya da girmeye başladık” dedi.

Türkiye’de yüzde 60 pazar payıyla liderliği elinde tutan araç takip cihazları ve sistemleri üreticisi Arvento 5. sırada olduğu dünya pazarında markasını güçlendirerek ilk sıraya yerleşmeyi hedefliyor. 

Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal, Türkiye’nin yanı sıra Arap yarımadası, Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlerde de pazar lideri konumunda olduklarını belirterek “Nerede pazar veya pazar potansiyeli varsa o ülkeye gidiyoruz. Avrupa’ya da girmeye başladık” diye konuşuyor.
Araç takip sistemlerinin dünya pazarında dahi çok yeni, zor ve pahalı olduğu bir dönemde Türkiye’de bu konuda faaliyete geçen Arvento’nun hikayesi aslında tam başarılı bir girişimcilik hikayesi... 
Özer Hıncal, bu hikayenin ayrıntılarını ve hedeflerini Dünya Gıda Dergisine anlattı.


Arvento’nun hikâyesini sizden dinleyelim...

Arvento olarak araç takip cihazları ve sistemleri üretiyoruz. Türkiye’deki ekibimiz ile birtakım cihazlar geliştiriyoruz. Ankara Bilkent’te kurulduk, Bilkent’te büyüdük. Şu anda 28 ülkeye satış yapıyoruz. Bölgenin en büyük oyuncusu haline geldik. Kendi geliştirdiğimiz cihazların içinde yer alan GPS uygulamaları ile konum bilgisi alan modüller ve GSM iletişimi kuran modüllerimiz var. Geliştirdiğimiz bu cihazları araçlara takarak, araçların nerede olduğunu, kaç kilometre sürat ile gittiğini, nereden geçtiğini, hız limitlerini ve rotasını takip edebiliyoruz. Bu hizmeti yaklaşık 15 yıldır veriyoruz.

Araç takip sistemini kimler kullanıyor?

Her sektörden müşterimiz olduğunu söyleyebiliriz. Sahada aracı olan her şirket bizim potansiyel müşterimiz. Özellikle turizm, lojistik, gıda, eğitim firmaları, belediyeler ve çok sayıda kamu kurumu ile çalışıyoruz.

Araç takibi nereden aklınıza geldi?

ozer-hincal3.jpgBu bizim için bir girişimcilik hikâyesi... Araç takip sistemi o zamanlar dünyada çok yeniydi fakat çok zor ve pahalı bir işti. Sayısal haritalar yoktu. O yıllarda bu şartlar altında araç takip hizmeti veriyorduk. Öyle ki 10 farklı uluslararası nakliye şirketine satış yapınca bu oran, büyük bir satışmış gibi algılanıyordu. O zamanlar 3G, 4G gibi teknolojiler olmadığı için SMS ile haberleşiliyordu. Bu sisteme sahip olmak ve aylık iletişim bedelleri çok yüksek olduğu için büyük firmalar dışında kimse bu işe girmiyordu. Sistemi satmak daha da zordu. 
Çalıştığım firmadan ayrılarak kurduğum şirkette 112 Acil Sistemlendirme Operasyon Yönetim Sistemi oldu. Yani, 112’yi aradığınızda kullanılan o yönetim yazılımlarını biz yaptık. Daha sonra İl Sağlık Müdürlüğü’nden ambulansları uydudan takip etme talebi geldi. O dönemde GPRS teknolojisi yeni çıkmaya başlamıştı. Mevcut teknolojimizle bunu denedik ve başarılı olduk. Böylece ilk kez Ankara İl Sağlık Müdürlüğü İl Acil Komuta Merkezi’nde araç takibi üzerine çalışmış olduk. Daha sonra Keskinoğlu Piliç’ten talep geldi. Benzer şekilde araç izleme otomasyonu yaparken onların da araçlarının izlenmesi gündeme geldi. Bu aşamadan sonra bu işlere daha entegre bir cihaz bulmamız gerekiyordu. Yurt dışından bu tarz cihazlar ithal etmek için araştırmalar yapmaya başladım. O sırada tanıdıklar ve tesadüfler vasıtasıyla araç takip cihazı üreten bir firma bulduk. Onlar cihazı ürettiler, biz yazılımı geliştirdik. Arvento’yu kurduk. İşler hızlı büyümeye başladı. İlk sene 400-500 adet satmaya başladık. Şirketimiz hızla büyümeye başladı. 
2007 yılında Moldova’ya satış yaparak ilk ihracatımızı yaptık. Daha sonra Azerbaycan, Kazakistan gibi pazarlara teknolojimizi ihraç etmeye başladık. İç pazarda da müşteriler artmaya başladı. 2007’de araç takip alanında pazar liderliği konumuna ulaştık. O günden beri zirvedeyiz. 2006’dan beri GSM operatörlerinin çözüm ortağıyız. Türkiye’de hızla büyümeye başladık. Kullanıcılar diğer firmalara tavsiye etmeye başladı. Şimdi herkes farklı iş hedefleri için Arvento kullanıyor.

Gıda sektörü neden araç takip sistemi kullanıyor?

Arvento olarak araç takip sistemi ile sadece araçların nerede olduğunu uydulardan takip etmiyoruz. Aynı zamanda birtakım sensörlerle araç içindeki sıcaklık durumlarını da takip ediyoruz. Mesela, bir dondurma firması dondurmalarını üretiyor, her şey kontrolü altında. Ürün markete geliyor, dolayısıyla market de kontrollü bir alan… Fakat arada geçen yolda ürünlerin başına ne geliyor onun da kontrol altına alınması gerekiyor. Bunu da bizim cihazlar sayesinde yapıyorlar. Ürünlerin nakliye sürecinde dondurmanın, etin, süt ve süt ürününün başına ne geliyor bilinmiyor. Artık son dönemlerde büyük gıda firmaları ve büyük marketler, bu tarz gıda firmalarına araç ve ürün takibini mecbur kılmaya başladılar. 
Dolaplar ihmalden, unutkanlıktan ya da tasarruf nedeniyle kapatılabiliyor. Dondurma gibi ürünler eriyor ve erise de deforme olmuyor. Sonra tekrar donduruluyor. Tüketiciler yerken anlaşılmıyor ama bakteri üremiş oluyor, hastalıklarla karşılaşılıyor. Firmaların ürünlerini kontrol altında tutma ve soğuk zinciri yönetme ihtiyacı gıda sektörüyle bizi bir araya getiriyor. 
Sonuç olarak; tavuk, et, süt ve süt ürünü üreticileri Arvento’yu kullanmaya başladı.

Sistem nasıl çalışıyor?

Ürünlerin yüklendiği özel araçlara sıcaklık sensörleri yerleştiriyoruz. Araç içi ani sıcaklık iniş çıkışlarında Komuta Merkezi’ne uyarı geliyor. Sürücü uyarılıyor, olaya müdahale ediliyor. 
Diyelim ki dondurma arabası bozuldu. Sisteme uyarı düştü. Hemen müdahale için başka bir soğuk araç yönlendirildi. Aradan vakit de geçiyor. Transfer sırasında dondurmalar eriyor. Böyle bir vakada nasıl hareket ediyorsunuz?
Firma yetkilisinin, o dondurmayı imhasına karar vermesi gerekiyor. İmhanın da belirlenen bazı şartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu tarz ürünler çöpe atılamaz. Zaten sıkıntı orada. Sürücü bu sistem olmadığında merkeze mahsur kaldığını haber vermiyor. Sıcaklık olması gerekenden daha yükseklere çıkıyor. Bazen, şoför dahi bu durumu anlayamıyor. Erimiş dondurmaları satış noktasında alıp dolaba koyuyorlar. 
Yeni bir cihaz geliştirdik. Bu cihaz dondurma dolaplarının içine yerleştiriliyor. Dondurma dolaplarının kapaklarının açılıp kapanması takip edilebiliyor. Dolabın kapağının ne kadar açıldığı, ne kadar süre açık kaldığı, dolap içi sıcaklığı, satış noktasının olduğu bölgenin sıcaklık bilgisi gibi veriler sistemden takip edilebiliyor. Diyelim ki, elektrikler kesildi. Dışarda hava 32 derece, dondurmaların kurtarılabilmesi için 4 saat var. 4 saat içinde elektrik gelmezse; dondurmaların imha edilmesi gerekiyor. İmha kararına ise şirketin karar vermesi gerekiyor.

Gıda şirketleri bunu yapıyor mu? Bu konularda söylediğiniz kadar titiz davranıyorlar mı?

Üretici firmalar ürünleri takip etmeyi talep ediyor. Dondurma, süt ve süt ürünü üreticileri, et üreticileri, tavuk üreticileri, büyük marketler, büyük çaptaki lojistik firmaları bunlara örnek… Dolap içi sensörü hizmetine yeni başladık. Markaların Türkiye genelinde dolap sayıları fazla olduğu için dönüşümün maliyeti de fazla oluyor ve zaman alıyor. Üründeki hatalar markadan kaynaklanmasa dahi ürün o markanın olduğu için en büyük zararı yine üreticiler yaşıyor. Markanın imajı zedeleniyor. Bu riske girmektense üretici, ürününü taşıyan lojistik firmasına ya da ürününü satan zincirlere araç takibini zorunlu kılıyor.

Arvento nerelere ihracat yapıyor? Hedef ülkeleriniz var mı? Neden oraları hedefliyorsunuz?

Arvento, Türkiye’nin yanı sıra Arap yarımadası, Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlerde de pazar lideri konumunda. Nerede pazar veya pazar potansiyeli varsa o ülkeye gidiyoruz. Avrupa’ya da girmeye başladık. Avusturya ve Romanya’ya teknolojimizi satıyoruz. Avrupa’da daha güçlü olmayı planlıyoruz. Tüm Avrupa’da var olmak istiyoruz. Çeşitli aksiyonlar aldık. Bu senenin sonuna doğru oralarda da adımızı duyurmaya başlayacağız.
İlk zamanlar ihracata yakın olan ülkelerle başlamıştık. Yavaş yavaş ihracat ağımızı genişlettik ve genişletmeye devam ediyoruz. En fazla ihracatı Arap dünyasına yapıyoruz. Arap dünyasında bu teknoloji daha çok çalışma saatlerini kontrol etmek için kullanılıyor. Suudi Arabistan’da sistem sayesinde iş yaşamı epey düzene girdi.

Fas’ta var mısınız? Avrupa bir şekilde Atlantik’e açılmak için ucuz iç gücünün de etkisi ile Fas’ı kullanıyor. Yatırımlar yapıyorlar. Fas gelişmekte olan bir ülke olduğu için bu aşamada sizin sisteminiz gibi bir siteme ihtiyaç olabilir diye soruyorum.

Fas pazarına yeni girdik. Avrupalı büyük bir rakibimizin bayisini alarak var olduk. Afrika’da Fas, Senegal ve Güney Afrika sivrilen ülkeler. Büyük markalar bu bölgelere yatırım yapıyor. Ruanda’ya gitmeyi de denedik fakat oralarda güvenlik sıkıntısı iş yapmamızı da sıkıntıya sokuyor. Şu anda Fas ve Gana’da ofisimiz var. Nijerya ve Kenya’ya hizmet verecekler. Genel anlamda Afrikalı olmadan oralarda iş yapmak çok kolay ve tekin değil.

İç pazarda gıda sektöründeki KOBİ’lere hizmet veriyor musunuz?

Tabii veriyoruz. İddialı bir KOBİ yaygınlığımız var. Büyük markalar araç takip sistemini kullanınca küçük markalar da etkilenip talep ediyorlar. Arvento’nun toplam cirosunda; KOBİ’lerin oranı yüzde 70 civarında. Yerel dondurmacılardan, tavukçulara kadar pek çok firma var. Bazen, markanın tercih etmediği durumlarda distribütörler de tercih edebiliyor. Markanın haberi olmayabiliyor.

Yenilikleriniz var mı? 2023 hedefiniz var mı? Gıda sanayi açısından odaklandığınız yenilikler var mı? Mesela seraların sıcaklık kontrolü gibi bir hedefiniz var mı?

Arvento olarak takip dışına çıkmak istemiyoruz. Diğer hizmetlerimiz proje bazlı oluyor. Tarla, sera yönetim sistemlerine açıkçası girmek de istemiyoruz. Şöyle bir hedefimiz var: Bizim sektörümüz dünyada filo telematiği, filo yönetimi olarak geçiyor. Türkiye’de yüzde 60 pazar payıyla lideriz. Dünya sıralamasında 5’inci sıradayız. Ana hedefimiz, bu listede 1’inci sırada olmak... Kendi alanımızda global olmak için uğraşıyoruz. Dünya markası olaya çalışıyoruz. Yatayda büyüyüp ürün portföyümüzü genişletip, başka sektörlerle başka ürünler, cihazlar, yazılımlar üretmekten ziyade kendi faaliyet gösterdiğimiz alanda dünyanın en iyisi olmak hedefimiz. Arvento’nun vizyon ve ana hedefi tamamen bu yönde. Daha fazla ülkede yer almak, daha fazla pazarda var olmak, daha fazla cihaz, abone sayısı ve müşteri sayısına ulaşmaya odaklanmış durumdayız. 
Arvento, durağan nesnelerden ziyade hareketli nesneleri takip ediyor. Dondurma dolaplarına yerleştirdiğimiz cihazları ise işin son noktası olduğu için üretiyoruz. 
Ek olarak kanatlı hayvan üreticileri için civcivleri hayatta tutmak önemli bir konu. Bu noktada kümeslerdeki sıcaklık ve nem seviyelerinin civcivlerin yaşayabileceği derecelerde olması gerekiyor. Üreticilerin, bu durumu kontrol edebilmeleri amacıyla kümeslerin yanı sıra tavuk kesim alanlarının da uygun ısıda kalması için sensörlü cihazlar geliştirdik. Bu cihazlar, sıcaklık iniş ve çıkışlarında üretici firmayı uyararak civciv telefini önlüyor ve tavuk kesim ortamının sağlıklı olmasını ve sabit ısıda kalmasını sağlıyor.

Bir firma ile anlaştınız. Filosunu kontrol edeceğinizi söylüyorsunuz. Firmalara nasıl bir güvence veriyorsunuz?

Biz Arvento olarak güvence veremeyiz. Bunu yapabilmemiz için 7 gün 24 saat takipte olmamız gerekiyor. Bir şey olursa araç yollamamız gerekiyor. Vaatler vermemiz için Türkiye çapında ekipler kurmamız gerekiyor. O başka bir konu. Bizim işimizde izleme sorumluluğu firmada oluyor. Markalar, kendileri ekipleriyle kontrolü sağlıyorlar. Biz sadece markaya alarm veren sistemiz. Mesela, sıcaklık seviyesinin azaldığını haber veriyoruz. O dakikadan sonra sorumluluk firmaya ait.

Araç takip sistemleri verimlilik açısından önemli bir ürün. Firmaya ne fayda sağlıyor?

Arvento, yakıttan, zamandan ve iş gücünden kazandırıyor. Ürünleri kontrol altında tutuyor, zarardan kurtarıyor. Çalıntıların önüne geçiliyor. Firmaların, yakıt masrafları yüzde 15-30 oranında azalıyor. Faydaları üst üste koyunca ilk aydan itibaren firmalar kâra geçmeye başlıyor.

TIR’ın kilosunu da kontrol ediyor musunuz? Diyelim ki, sürücü malı yükledi ve az geldi. Başkasının da malını yükleyebilir. Bunu da kontrol edebiliyor musunuz?

Çok zor bir konu ancak yavaş yavaş onu da yapmaya başladık. Küçük çaplı ağırlık farklarını ölçemiyoruz. Ancak, büyük ağırlık farklarını lastik hava basınçlarını hesaplayarak ölçebiliyoruz.

Lisanslı depoculuk hizmeti veren firmalar dondurma, et üreticilerine nasıl güvence veriyor?

Onlar da firma ile anlaşırken Arvento’yu referans gösteriyor. Sisteme girip takip edilmesinden, tüm verileri geçmiş kaydıyla beraber görebileceklerinden bahsediyorlar.

Ayşe DİNÇER – DÜNYA GIDA DERGİSİ

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.